"Ölümü gör ye", "A daha ne yedin ki?" ısrarı altında tuhaf bir yedirme içirme alışkanlığımız var. Tamam misafirperverlik güzel de, "Şeker hastasıyım" diyenin bile, "Ucundan biraz ye, bir şey olmaz" ısrarıyla önüne tatlıyı dayayan ev sahibi iyilik mi yapmış oluyor bu durumda?

"Ölümü gör ye"den "Ölümüne ye"ye geçen bu ısrar sürecinde pes diyor insan...

YASAĞI TAKAN KİM




Pazar günü Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'na gittim. Dünyanın sayılı hayvanat bahçeleriyle yarışacak kapasiteye gelen parkta, penguenden gergedana 286 tür hayvan ve 600 tür bitki görebiliyorsun. Aslan, kaplan gibi yırtıcı hayvanlar cam kafeste ya da çelik tellerin ardında. Onlarla yakın temas kurmak mümkün değil ancak at, keçi, zürafa ya da şempanzeler dokunabileceğin mesafede.

Kafeslerin yanında hayvana ait bilgilerin yer aldığı tabelanın üzerinde kocaman "Yemek vermek yasaktır" ibaresi bulunuyor. Binlerce kişinin ziyaret ettiği hayvanat bahçesinde o binlerce kişinin elindeki yiyeceklerden hayvanlara yedirmek istediğini düşünebiliyor musunuz? Hayvanın canına kast bu.

TEK BİR GÖREVLİ YOK

Ancak bu dünyanın en normal şeyiymiş gibi oluyor Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nde. Kaç kişiyi uyaracağımı şaşırdım. Hadi görebildiğin çocuklara "Yemek vermeyin sakın" diyorsun da yetişkinleri ne yapacağız? Elindeki dondurmayı zürafaya uzatanı gördüm! Bir delikanlı sigara içmenin yasak olduğu alında, bir elinde sigara diğerinde fıstık kendince maymun besliyor! Ben tek kişilik dev kadro olarak her birine tek tek müdahale etmeye çalışırken etrafta tek bir görevlinin bile olmaması ne kadar üzücü.

Şarkı arası sitem

Hapisten çıktığından bu yana hiç görmediğim Deniz Seki'yi dinlemek için salı akşamı People'a gittim. Seki'nin sahneye çıktığı akşamlar iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık oluyor diyorlardı, söylendiği kadar varmış. Kendi şarkılarının yanı sıra repertuvarında Kayahan, Sezen Aksu, Neşet Ertaş şarkılarına da yer veren sanatçı pek keyifliydi. Ta ki sıra Ahmet Kaya şarkısına gelene kadar...

SÖZÜNÜ DEĞİŞTİRDİ

2.5 saat boyunca sahnede kalan, dinleyicileriyle şakalaşan Seki, 'Nerden Bileceksiniz'i söylerken duygusallaştı. Kaç kişi fark etti bilmiyorum ama şarkının sözlerinde minik bir değiştirme yaptı. "Siz benim neden kaçtığımı nerden bileceksiniz"i, "Siz benim neden firar ettiğimi nerden bileceksiniz?" diye değiştirip inceden sitem ederken gözleri doldu Seki'nin.


Kızılderilerin çok sevdiğim bir sözü vardır: "Komşun hakkında karar vermeden önce 2 ay onun makosenleriyle yürü." Biz Seki'nin bu yollara nasıl girdiğini, neler yaşadığını, nasıl yeniden hayata tutunduğunu nerden bileceğiz ki...

Oyuncuları sahneye alalım

Serhat Kılıç'ın sahnesine hayran olduğumu yazmıştım daha önce. Oyuncular sahnede bir başka oluyor. Vücut dillerini iyi kullanmalarından mı yoksa profesyonelliğe takılmadan duygularıyla şarkı söylemelerinden midir bilmem, bir başka seviyorum onları.

Deniz Çakır, Hande Subaşı, Mert Fırat aklıma ilk gelen isimler, şimdi Gökçe Bahadır da bu gruba dahil oldu. Yakında bir albüm çıkaracağı konuşuluyor. Bense en son Umut Kurt'u keşfettim. Haftada bir akşam La Boucherie'de program yapan Kurt sahnede sanki yıllardır oradaymış gibi rahat. Ünlü oyuncu yarın akşam (4 Nisan) BKM Mutfak Uniq'te sahneye çıkacak. Arabeskseverlere duyurulur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR