Yıllar önce Karaköy’de bir balık restoranı açılmıştı. Popüler yazarlar mekanı, ‘şöyle güzel, böyle özgün, acayip trend vs.’ diye yere göğe koyamıyordu. Bir akşam arkadaşlarımla toplanıp gittik. Popçu, topçu kimi arasan orada. Çay bahçesinden hallice bir mekan. Masa örtüsü yerine gazete kağıdı sermişler. Suyla hiç temas etmediği içinden çıkan salyangozdan belli olan salatayı geri gönderiyorsun hesapta geri gönderdiğin salata da geliyor. Öyle yani, burunlarından kıl aldırmıyorlar. Lezzet desen, gurme filan değilim ama işte bildiğin balık… Dedim ki, ne buluyor insanlar burada? Bir daha da ne gittim ne gördüm… Her şey bir yana, gazete kağıdında servis nedir Allah aşkına…

Geçenlerde sosyal medyada bir deneye denk geldim. Wice News kadrosundan Oobah Butler yeme içme seyahat alanının söz sahibi uygulaması TripAdvisor’da, The Shed (Kulübe) adlı bir restoran hesabı açıyor. Londra’daki bu gizemli restorana 7 haftaya yakın doluluk notu iliştiriyor ve rezervasyonsuz gelinemeyeceğini belirtiyor. Sonra da arkadaşlarından bu restorana oy vermelerini istiyor. Kısa sürede restoran 1 numaraya yükseliyor.

Böyle bir restoran var mı, yok!

İnsanlar buraya rezervasyon yaptırabilmek için birbirleriyle yarışıyor. Butler 7 hafta sonra evinin yıkık dökük arka bahçesine tahta masalar vs. yerleştiriyor ve rezervasyon onayı yolluyor müşterilere. Marketten aldığı yemekleri mikrodalgada ısıtarak servis ediyor. Sonuç ne biliyor musunuz? Gelen saflar “Londra’nın en iyi restoranında bu deneyimi yaşamak harikaydı” filan yazıyor TripAdvisor’a. İşte algı böyle bir şey. Siz sanıyor musunuz ki bazı yazar arkadaşların öle bayıla anlattığı yerler gerçek? Düşmeyin bu tuzaklara. Her popülerim diyene koşmayın elinizde tuzlukla…

Erol Evgin’in ‘Altın Düetler’ serisinin ikincisi çıktı. Evgin geçen albümünde Sıla, Sezen Aksu gibi isimlerle söylemişti yıllar içinde daha da kıymetlenen şarkılarını. Bu kez ise Ajda Pekkan’dan Zara’ya yine çok iyi isimleri seçmiş düet yapmak için. 12 şarkının yer aldığı ‘Altın Düetler 2’nin sürprizi ise Farah Zeynep Abdullah.

Çünkü çaldılar

Bu Netflix basbayağı bizim projemizi çalmış, almış bire birini yapmış. Başrollerini Adam Sandler ile Jennifer Aniston’un paylaştığı, Netflix’in izlenme rekoru kıran aksiyon komedi filmi ‘Murder Mystery’i izledim.

Jennifer Aniston - Adam Sandler

Filmin Como Gölü etrafında çekilen kırmızı Ferrari’li sahneleri uzun süredir Netflix’te de yayında olan Türk dizisi ‘Kördüğüm’ ile aynı.‘Kördüğüm’ 2015 Endemol Türkiye yapımı. Belçim Bilgin ve İbrahim Çelikkol’un başrollerini paylaştığı Ömer Faruk Sorak’ın yönettiği dizide Ali Nejat’ı canlandıran İbrahim Çelikkol Como Gölü etrafında kırmızı Ferrari'siyle gezen zengin bir işadamıydı. ‘Murder Mystery’de ise aynı sokaklarda aynı otomobili neredeyse aynı açıyla kullanan Jennifer Aniston. Bakın burası çok önemli, esinlenmemişler direkt o sahneleri almışlar. ‘Kördüğüm’ün birinci bölümü ile ‘Murder Mystery’i izleyin ne demek istediğimi gözlerinizle görün.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR