Ganieze Bir "İntikam" dedikodusu




Piyasanın son moda dedikodusu Revenge'in Türkiye versiyonu İntikam'ı kötülemek! Tabii bu kötüleme işlemini dizinin orjinalini izleyenler yürütüyor. Her zaman yaptığımız hatalara bir yenisini daha ekleyip milyon dolarlık bir Amerika projesiyle bizim gariban Türk işi diziyi karşılaştırıyoruz. Gariban derken aşağılamak adına söylemiyorum bunu. Orjinal versiyonu şato benzer bir aile evinde çekilirken bizimkinin sıradan bir Boğaz yalısında çekiliyor olması yapılan karşılaştırmanın ne kadar gereksiz olduğunu gözümüze sokuyor zaten. Bu yüzden prodüksiyon eksiklerini konuşmaktansa dizinin 90 dakikaya taşınabilmesi için araya sokulan gereksiz sahneleri, manasız bakışmaları konuşmak daha yerinde olabilir. Yıl olmuş 2013 hala bizim dizilerin çekim kalitesi bu mu, kamera açıları bu mu, oyunculuklar bu mu, konularını ortaya yatırsak daha iyi olmaz mı? Kimse kendini geliştirmeyi düşünmeyi akıl edemiyor mu bu ülkede, onu konuşsak daha iyi değil mi? Bir şey üretmekten iyice vazgeçip yurtdışından dizi senaryosu almaya başladık, bu konulara değinmek isteyen yok mu?




Cesuryürek Engin




Yeni diziler konusunda konuşmaya değer bulduğum tek konu yakında vizyona gireceği söylenen Monk'un yerli uyarlamasının 90 dakika olacağını öğrenince başrol Engin Günaydın'ın arıza çıkarması! Bir oyuncu dizisine sahip çıkıp, diğerleri gibi fazlasıyla uzatılmış, sıkıcı bir dizi yapmak istemediği için düzene baş kaldırıyor. Bunu artık birilerinin yapması gerekiyordu. Biliyorum, dışarıdan konuşması kolay olabilir ama bu gidişatın içeriden değiştirilmesi gerekiyor, başka yolu yok.






James Bond nasıl kokar?




Bond'un nasıl giyindiğini biliyoruz. Son film Skyfall'da Tom Ford'dan takılarak kadınların ilgisini ve erkeklerin kıskançlığını ikiye katladı. Son filmde çok fazla silahı olmadığından kullandığı telefon Sony Xperia'ya ya sardı bu sefer erkekler. Aynı telefonu kullanınca kendini Bond gibi hissetmen olağan tabii ki. Telefon sadece Bond dünyasıyla sınırlı kalmadı bizde de gösterilen birçok dizide koca ekranıyla rol aldı. Bond'un hazine odasında sadece ideal ceketler ve çok güçlü silahlar yok, adamın kokusu da olay. Ajanımızın üstü başı sürekli barut ve kan kokmasın diye James Bond'lu 50 sene için 007 James Bond adında bir parfüm üretildi. Düşündüğünüz gibi ağır bir parfüm değil de 50 yaşında olduğunu hissettirmek istemeyen genç bir delikanlının parfüm bu.




Mısır'a devam




Önceki gün yazdığım Sarm el Seyk yazım üstüne o kadar çok soru aldım ki, bugün biraz cevaplara dalayım. En çok güvenlik konusunda sorularınız var tabii. Kahire'de olan iç karışıklıklar Şarm El Şeyk bölgesine sıçramamış, emin olabilirsiniz. Bizim Doğu da karışık ama Antalya'da sorun yok, aynı durum Mısır için de geçerli. Gitmişken Şarm valisi Khalid Farah'la vakit geçirip konuyu onunla da konuştum. Vali bana şehir güvenliğinin 100 % sağlandığını söylerken "Burada hiçbir din baskısı ya da tercihlerinizden dolayı bir yargılama göremezsiniz. Çıplak denize girmedikçe istediğinizi yapabilirsiniz" dedi. Kaldığım dört gün boyunca da hiçbir sorun çıkmadı gerçekten. Temizlik konusuna gelince, oteller ve büyük restoranlar harici bir yerde yemek yemedikçe rahatsınız. Çöl safarisi, Kızıldeniz turu gibi isteklerimizi kaldığımız otel Rixos'dan hallettik, bu yüzden hiçbirinde sorun çıkmadı. Şarm El Şeyk halkı gayet güler yüzlü bir şekilde sizi karşılıyor ve iyi bir tatil geçirmeniz için çaba harcıyorlar, bunu hissedebiliyorsunuz.













İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR