Madonna’nın Maluma ile düet yapacağı haberleri çıktığından beri parmaklarımı kilitleyip “İnşallah bu sefer de Reggaeton yapmamıştır” diye içimden defalarca tekrarladığım doğru.
84’de “Into The Groove” ile groove’a yönlendiren 90’da “Vogue”a davet eden, 98’de William Orbit’le buluşup milyonlarca popçuyu elektronik müzikle tanıştıran kadın, sonrasında 2000’de “Music” ile boogie woogie yapmaya çağırdığında hiç tereddüt etmeden gitmiştik sonuçta. Ama küresel gidişatı takip edip yükselen değerin yanında yerini alma konusunda uzman olan Madonna’nın bu sefer de pop dünyasındaki ağırlığı giderek artan latin kıyılarında gezmeye başlayacağı kimsenin aklına gelmezdi. Adını ekselanslarının postunda gördükten sonra hayatıma giren Maluma 40 milyonluk Instagram takipçisi oluşturacak kadar ünlü biriyken sarışın ihtirasın bir kez daha kabuk değiştirmesi için gerekli her türlü donanıma sahip.
Madame X adlı albümden alınan ilk şarkı Medelline, La Isla Bonita gibi latin ezgili bir hit sahibinin üzerinde eğreti durmadı normal olarak. Şarkının açılışında 17 yaşına geri döndüğünü söylerken sadece kendini değil bizi de o çağlara çekti ve yıllar sonra MTV’nin başına geçmemize sebep oldu. Dün gece yarım saatlik bir program dahilinde yeni klibini tanıtan Madonna, Maluma ile evlenip muradına erdiği Medelline’i ortalığa saldı. Böylece Maluma ile birlikte reggaeton sularına girmesini aynı hevesle karşılamayan eski fan grubu kraliçelerinin bu mutlu gününe coşkuya katılmaktan geri duramadı. 1 Mayıs’ta Billboard Ödül töreninde sahneye çıkacak olan ikilinin yaktığı ateş klibin her saniyesine yansımış. Çiçekli böcekli aşk şarkısı olsa da üzerine her zamanki müstehcen sosundan gezdirmeyi unutmayan Madonna’nın dizginleri elinden bırakmaya hiç niyeti olmadığını klipteki mesajlardan anlıyoruz.
İşin paketleme kısmı her zamanki gibi harika da, ünlü prodüktör Mirwais’in imzası olan Madame X’in diğer şarkıları nasıl acaba? 14 Haziran’da piyasaya sürülecek olan albümde umarım latin etkisi değil de Mirwais’in elektronik etkisi galip gelir. Like A Virgin’den 35 sene sonra yeniden gelinlikle karşımıza çıkan Madonna, bakalım Lizbon’da müzik için neler karıştırmış.
Hadi bize gaz ver Beyonce!
Netflix’in belgesel olarak nitelendirdiği ama düpedüz çok bilindik bir konser kaydı olan Beyonce Homecoming’i izledikten sonra çok sevdiğim şarkıcıyı sorgulama hissi uyandı bende. Sürekli aynı şeyleri zırvalayan politikacılar gibi “Kadının gücü, siyahi insanların gücü” diye diye konser boyunca samimiyetsizlik tarafına giden bir Beyonce ile karşılaşmayı düşünmüyordum doğrusu. Dünyanın en güçlü prodüktörünün arkasına sığınıp kadının gücünden bahsetmek biraz zorlama olmuş sanki. Bölümlerin arasında ekrana gelen özlü sözleri paylaşarak pek bir Gülben Ergen modunda gördüğüm Beyonce beni hayal kırıklığına uğrattı.
Efsanevi aktivist Nina Simon’un cümlelerini de videosuna katıp başarılı bir kombo yaratan Beyonce, süper dans eden, çok iyi şarkı söyleyen bir kadın olmanın ilerisine geçmek istiyor ama o yol buradan mı geçiyor emin olamadım. Bu anlamda insanlara gaz vermekten öteye gidemeyen kişisel gelişimcilerden pek farkı kalmadı sonuçta. Kadının gücü, kendinize güvenin gibi sloganları attıktan sonra içi bir hayli boş olan Jay Z imzalı şarkılarını söylemesi çok tuhaftı. Yapımın en abartılı kısmı da Coachella Festivali’nin artık Beychella olarak adlandırılmasının istendiği bölüm. Anlaşıldığı üzere biraz ergen işi ama iyi şarkılar barındıran bir kayıt olmuş Homecoming. Beyonce’nin yönetmenliğini yaptığı konser kaydının özellikle ilk yarısı bir harika.
OLAN BİTEN
İngiltere Premier Lig’de Everton forması giyen Cenk Tosun, sosyal medya hesabında her fotoğrafta eşi Ece’yi kalbine etiketlemiş. Olay büyüdü, kadınlar bu hareketi bir sevdi ki sormayın. Erkekler ise bu hareketin neden bu kadar sevildiğini anlayabilmek için düşüncelerde şu an. Gerçekten de erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten gelmiş, başka bir açıklaması yok.
Yenilen pehlivan güreşe doymaz lafının günümüzdeki temsilcisi Ahmet Kural; kabahatli oluşunu ispat eden demeçlerini ortalığa saçarken insanların gözünde küçülmeye devam ediyor. Sonuçta mahkeme 16 ay 20 gün ceza verdi ama mızıkçı çocuklar gibi utanmadan reddediyor. Hadi onun çırpınışlarını normal kabul edelim de avukatı Sibel Aydın içinde bulunduğu durumdan hiç rahatsız değil mi? En azından bir kadın olarak diyelim…