Mutlu olduğunda mı gülüyorsun yoksa güldüğünde mi mutlu oluyorsun? Her konuda bir araştırma yapan İsviçreli bilim insanları bu konuda tam bir karar vermiş olamasa da benim teorim, güldüğümde mutlu olmak üzerine.




Peki neye gülüyoruz? Ata Demirer’in ‘40’ programında söylediği gibi bence de en çok, kendimize benzeyen şeylere...




Geçen pazartesi günü Kaan Sekban’ın Zorlu PSM’de gerçekleştirdiği ‘Saçmalar’ gösterisine gittim. 2.5 saatlik tek kişilik gösteride tüm salon katıla katıla güldük. Aslında güldüğümüz Sekban’ın çok yerinde tespitlerle ayna tuttuğu kendimizdik.

BİZİM MAHALLENİN KRALI

Orkidenin bir ‘gıybet bitkisi’ olduğundan, İstanbul’da taksi değişim saatinde toplanan birbirinden ünlü kadınların ‘event’lerine kadar espriler beyaz yakalıları tam 12’den vuruyor. Kurumsal hayatta hiç bulunmamış birinin o esprileri anlaması beklenemez.

Yani Sekban aslında halkın tamamı yerine belli bir kesime oynuyor ve çok doğru yapıyor. Küfür yok, bel altı yok, şive komedisi yok. Ama ortada büyük eğlence var. Bence Sekban ‘Bizim mahallenin kralı’. Gösteriden çok mutlu ayrıldım.

HEDEFİM SENSİN

Bugün vizyona giren ‘Hedefim Sensin’ de yazının başında belirttiğim teoriye göre, mutlu olmak için iyi bir seçenek. Ata Demirer’in senaryosunu yazdığı, Kıvanç Baruönü’nün yönettiği ve Demirer’in yanı sıra Demet Akbağ, Tarık Ünlüoğlu, İlker Aksum ve Gonca Vuslateri’nin yer aldığı ‘Hedefim Sensin’ tahmin edebileceğiniz gibi, ‘kaba mizah’tan uzak, samimi bir komedi. Demirer’in sinemasında en çok sevdiğim, izleyiciyi -tüm absürtlere rağmen- o karakterlerin gerçekten var olduğuna ikna ediyor olması.




Not: Kendisini “Müzikal komedyenim” diye tanımlayan Ata Demirer bu filminde İzzet Altınmeşe’nin ‘Leyla’, Neşet Ertaş’ın ise ‘Bahçe Duvarı’ndan Aştım” türkülerini seslendiriyor; salondakiler konsere gelmiş gibi alkış kıyamet coşuyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR