'Paparazziler bana Twitter'dan saldırdı'
Cumartesi bu köşede "Ben seni anlamadım Şahan" diye bir yazı yazdım. Çünkü Şahan Gökbakar, sevgilisiylle Reina'da eğlenmiş daha sonra tekneyle Les Ottomans'a gitmiş ama paparazzileri görünce taksiye binip üç saat Anadolu Yakası'nda dolaşmış sonra da paparazzileri hedef alan birçok twit atmıştı. Şahan Gökbakar'ın herkesin gözü önünde eğlendikten sonra neden böyle şeyler yaptığına bir türlü anlam verememiştim. Şahan bu yazıdan sonra "Yazını okudum. Problem çekilme veya haber olmak değil. Zaten dediğin gibi bir çekincem olsa Reina'ya gitmem. Daha önce de haber oldu zaten, geçen sene. Problem o değil. Problem o gece paparazziler bana Twitter'dan saldırdı. Bana, ‘Şimdi amaçsız boş beleş diyorsun da gala günü bize sevgili kardeşler dersin' diye yazdılar. Yani kısaca bana ‘Sen yavşaksın' dedi. Ben de ‘Sen gelme benim galama' dedim. Olay bu. Bütün o yazdıklarımda bu şekilde Twitter'da yazdım. Senin bunu anlamamış olmanı anlamadım ben de" dedi.
'Paparazziler takip ettikleri insana saygı duymuyor'
Şahan sözlerine, "Ayrıca evet paparazzilerle var olmadım ve olmayacağım. Bu cümle de ‘Galana gelmeyiz' tehdidine karşı lafımdır. Gala bile yapmama gerek yok benim. 1 milyon TL üstünde reklam bütçesi var filmimim. Bir şekilde duyuruyorum herhalde sesimi hak verirsen. Bu kafalar değişecek Esin. Sizin de buna önayak oluyor olmanız lazım. Anlamanız lazım rahatsızlığı. Paparazziler takip ettikleri insanlara saygı duymuyor ve nefret ederek yaklaşıyorlar. Hesapçı, kitapçı, konuşulmak haber olmak için skandal arayanlarından olmadığımı, buna hiç ihtiyacım olmadığı gibi bundan rahatsız olan ve hiçbir şekilde medyada yer almamaya çalışan ve doğal hayatımda da ünlü gibi yaşamayan biriyim ben. Bunu netleştirelim. Ben zaten yılda dört kere falan giderim Reina'ya. Onların hepsinde de bizim başkanın otelinden binerim arabama. Yani hesap kitap da yapılmadı, uğraşılmadı da düşündüğün gibi. Durup dururken ben kimseye laf etmem" diyerek devam etti.
Paparazzi kışkırtamaz
Şahan'ın sözlerinden sonra araştırdım. Çünkü, paparazzilerin Şahan Gökbakar'ı öncesinde Twitter üzerinden kışkırttıklarını bilmiyordum. Öncesinde bunu açıklığa kavuşturalım. Yıllardır bu işi yapan hatta bir dönem paparazzilik de yapmış biri olarak bu konuda tavrımı her zaman dile getiriyorum. Paparazzi kışkırtamaz, kışkırtmamalı. Daha önce de bunun gibi birçok olay yaşadık. Muhabir, paparazzi haber alacağım, haberi patlayacağım, gündem olacağım, herkes benden bahsedecek diye hiçbir şekilde ortalığı karıştıramaz. Karşısındaki insanı tehlikeye atamaz.
Onun dışında normalde ne kadar iyi akadaş olsa bile muhabir haber esnasında karşısındaki insana, "Naber ya nasılsın" tarzında konuşmasına da ben her zaman karşı
çıkmışımdır. Özel buluşma esnasındaki konuşma tarzını gala, davet, röportaj esnasında kullanamaz. "Hanım" ve "Bey" şeklinde hitap edilmesi gerektiğini defalarca yazdım. Ben de sayısız işte paparazzilik yaptım. Sayısız gala, açılış, davet takip ettim. Her zaman bana nasıl davranılmasını istiyorsam öyle davrandım. Şimdiye kadar sayısız aşk, kaçamak haberi imza attım. Ödüller aldım. Ama hiç kimseyle saygısızlaşmadım. Bana silahlar da çekildi, peşime adamlarda takıldı. Ama sonuç hiç buralara gelmedi.
Nefret olayı doğru
Ve Şahan Gökbakar'ın "Paparazziler takip ettiği kişiye nefretle yaklaşıyor" söylemine de katılıyorum. Çünkü sabaha kadar sıcakta, soğukta muhabir mekanın önünde bekliyor. Ve tabii o kişinin iki saat içinde eğlenirken harcadığı parayı o bir ay da kazanıyor. Ya da yılda kazanıyor. Paparazzilerin çalışma şartlarının ve imkanlarının iyileştirilmesi gerektiğini yıllardır konuşuyor ve tartışıyoruz. Bu olay düzelmediği sürece sanatçı ve paparazzi arasında kavga hiç bir zaman bitmeyecek.
Bu sözlerim herkes için değil
Şimdi bu olayı bu kadar detaylı anlatmamın nedeni Şahan Gökbakar olayının "İşin bitince magazincileri istemiyorsun artık ünlü oldun tabii" tadında anlaşılmış olması. Çünkü bana da yaşanan olaylar bunu düşündürdü. Ama tabii öyle insanlar var ki, gerçekten magazincileri kendi menfaatleri için kullanıyor ve sonrasında da "Benim artık muhabirlerle işim yok, müdürlerle görüşürüm" kıvamına dönüyor. Yani şimdi isim vermeye kalksam bu sayfa yetmez. Ve işte son olarak sıralayacağım maddeler de onlara gelsin.
Ün ve şöhrete kavuştuktan sonra...
-"Ünlü olmak için her yol mübahtır" diyerek o şöhrete kavuşana kadar paparazzi, muhabir, gazeteci, fotoğrafçı, müdür demeden arkadaş, dost. Ama şöhret olduktan sonra "Tü Kaka" de.
-İşine gelmeyen haberi yalanla. Hatta öyle ki, mahkemeye ver. Ve sonrasında "Bu magazincilerin hepsi yalancı" de.
-Üne kavuştuktan sonra "Benim çok saygıdeğer magazinci arkadaşlarım var, hepsini aynı kefeye koymuyorum" de. Tabii bu da işin raconu. Ama o istemediğin çekilen fotoğrafların o arkadaşların eline gittiğini görmezden gel.
-Sinema filmin, dizi, reklam olduğu zaman "Haydi tüm magazincileri çağırın" de.