Küsüyor arkadaşlar. Küstüğünü gördüm, şahit oldum.


Oysa ki, bayramda küsler barışır derler.


Ama olmuyor işte.


Artık hiç kimsenin sabrı yok. Saygısı yok.


Kimse kimseyi dinlemiyor, anlamaya çalışmıyor. Tartışmıyor, konuşmuyor.


Bir şey oluyor, hemen asıyorlar, kesiyorlar.


Bakın Atilla Saral'ın başına geçen hafta neler geldi. Bu da öyle bir şey işte.


Tanı tanıma...


İnsanlar artık çok sabırsız, sevgisiz.


Maalesef durum kötü. Hiç bayram günü içinizi karartığımı düşünmeyin.


Durum kötü.


İnsanlar sevgisizleşiyor.


Sanırım teknoloji bizi yanlızlaştırıyor, uzaklaştırıyor her şeyden.


Düşünmeyi, dikkat etmeyi unuttuk.


Sevmeyi, aşık olmayı unuttuk.


Bu yüzden de, bayram seyran demeden küsüyoruz. Tüm kapıları kapatıyoruz.


Şimdi diyeceksiniz nereden çıktı bu konu?


Çok yakınım olan iki kişi küstü bu bayram. Benim de, yüreğimden bir şeyler koptu gitti.


Üzüldüm, düşündüm, tarttım, biçtim.


Neden oluyor böyle diye?


Teknoloji meknoloji, yalnızlık falan diyoruz. Kendimizi kandırıyoruz sığınıyoruz bu tür şeylere ama baksanıza bayramdan öncesi ki, son on güne...


Acı, üzüntü, gözyaşı, ölümler ve kan.


Nasıl olmasın ki....


Nasıl yalnızlaşmayalım ki...


Nasıl gaddar olmayıp nasıl sevgimiz olsun ki!


Üzgün başladım yazmaya.. İşin içinden çıkamadım. Siz çıkarsanız yazın bana.


Bayram günü küslük olur mu? Olmaz, olmamalı, olmasın... Siz siz olun kimseye küsmeyin hele ki bayram günü.




Neyse durum bu... Tatsız oldu ama hayat devam ediyor. Acısıyla tatlısıyla devam ediyor.


Yaşam akıp gidiyor.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR