Yoğun bir haftaya başlıyoruz. Yarın öğlen Ajda Pekkan'ın da olacağı bir yemeğe katılacağım. Neden mi? Çünkü Ajda Pekkan geç de olsa tasarım yapmaya başladı ve Twist firması ila anlaştı.
2011 İlkbahar-Yaz sezonu için "Ajda Pekkan For Twist" kreasyonunu da yarın görücüye çıkartıyor.
Bence gerçekten geç kaldı.
Çünkü biliyorsunuz Ajda Pekkan geçmişten günümüze giydiği her kıyafet ile Türkiye'de moda dünyasına ve onu takip eden her kadına yön vermiştir.
Her zaman her konuda öncü olmuştur. Zaten bu kreasyon da, kendisinin daha önce sahnede giydiği kıyafetlerden yola çıkarak hazırlanmış. Yani 70'ler, 80'ler tekrar moda dünyasına yön veriyor.
Ben şahsen 50'ler, 60'lar ve 70'leri çok seviyorum ama 80'ler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Gözünüzün önüne getirsenize 80'lerin modasını. Kabarık ve permalı saçlar. İnce parlak taytlar, bol dökümlü vatkalı kazaklar.
Neyse ki, şimdi tasarımcılar hepsini harmanlıyor. Tekrar bize 80'leri giydirmeye kalksalar yandık. Neyse Ajda Pekkan bu konuda bir ikon ve öncüdür. Diğer bir tabirle başka ikoncan Eda Taşpınar'da tasarımcılığa soyundu ve Warner Bros ile anlaşma imzaladı.
Eda Taşpınar'da hep giydiği kıyafetler ile ilgi odağı olmuş ve sürekli kendinden söz ettirmiştir. Biliyorsunuz.
O da şimdi "Tweety by Eda Taşpınar"ın ile dış giyimden kişisel bakıma, mayodan terliğe, plaj aksesuvarlarına kadar pek çok ürüne kendi tarzını yansıtacak.
Üç senelik bir anlaşma yapan Eda Taşpınar, "Modaya olan tutkum ve modayla iç içe geçen yaşamım beni son derece dinamik, renkli, bir o kadar da rekabetçi alanda tasarımcı olarak kariyer sahibi yaptı. İsmimin kısa sürede bir marka haline gelmesine seviniyorum" diyor. Ne diyelim hayırlısı olsun.
Son yıllarda moda dünyasında yaşanan hareketlilik çok güzel bence.
Moda demişken böyle devam edelim o zaman.
Dünyada göğsümüzü kabartan bir başka isim de, Hakan Yıldırım'da biliyorsunuz.
Beyonce'de Hakan Yıldırım dedi. Ve ünlü modacıdan vazgeçemeyen diğer bir isim ise Lady Gaga.
Bu hem Türkiye hem de moda dünyası için gerçekten inanılmaz bir gelişme.
Ben bir de bu hafta en çok İstanbul Kongre Merkezi'nde ilk gün izlediğim Evita'nın sahne kıyafetlerine bayıldım. Bu kadar mı kusursuz olur.
Kıyafetler bu kadar uyumlu ve o seneleri yansıtır. Peruklar, makyajlar, ayakkabılar, takılar, elbiseler inanılmaz güzel ve dikkat çekiciydi.
Zaten oyundan çıkınca herkesin ilk konuştuğu kıyafetler oldu. Bir de müzikal esnasında sürekli değişen ve hiç kimsenin o değişimi fark etmediği peruklar.
Muhteşemdi ve kusursuzdu. Beşiktaş Kültür Merkezi'nin çalışmaları sonucunda Türkiye'de gösterime giren "Evita" 24 Nisan'a kadar sahneleniyor. Kaçırmayın derim.