Gülşen'in, Zorlu PSM konserinde, bir seyircinin kucağına oturmuş gibi yapması milletin dilinde. Aman da aman..

Peki kim bu şanslı seyirci?

Kim bu gizemli seyirci?

Kim bu yakışıklı seyirci?

1-Gülşen'in neredeyse 20 yıllık arkadaşı.

2-Beymen Halkla İlişkiler Sorumlusu Tolga Sezgin.

Ayrıca sıradan biri olsaydı kime ne!!!

Size ne!!!

Sana ne!!!

Bir kadının bedenini neden sorguluyorsun.

Bir kadının tercihini neden sorguluyorsun.

Bir kadının hareketini neden yerin dibine sokuyorsun. Ya da bunun için uğraşıyorsun.

Onu da geçtim memlekette milletin kafası karışık. Kendi fikri yok. Neye inanacağım şaşırmış. Sürü psikolojisi bir yorum görüyor hurra peşine takılıyor. Gülşen bu hareketi ile ahlak bekçiliği görevine soyunup, eşi için söylemedik söz bırakmayıp "Gülşen'in kocası şöyle", "Kocası böyle", "Bir şey yapmayacak mısın?" diyor.

Ama bu ahlak bekçileri daha dün, Bergen için ağlıyor, "Kocası öldürmüş. Kezzap atmış. Kadına huzur vermemiş" diye diye bir hal olmuştu. Sahte gözyaşı dökmüştü.

Artık bu tiplerden midem bulanıyor. Bitmediler, bitemediler...

Gülşen yolunda ilerliyor

Cuma günü Lopipop'u çıkıyor Gülşen'in. Yeni şarkısı. Ben de merakla bekliyorum ki, çoğu zaman "Hadi Gülşen kıyafetlerini konuşuyoruz ama artık yeni şarkılarını da konuşalım" diye yazdım.

Gülşen şarkıları seven biri olarak.

Ki sonunda çıkıyor. Meraktayım.

Fakat şarkının da isminden de, anlaşılacağı gibi ciddi olay olacak belli ki! Çünkü daha albüm kapağı çıktı, ismi belli oldu ve başladı konuşmalar. Ahlak bekçileri kolları sıvadı bekliyor.

Çok eğleniyorum artık. Bravo Gülşen. Sen ne güzel bir detaysın.

Gülşen öyle güzel, öyle sessiz, öyle tatlı bir eylem başlattı ki, farkında mısınız aylardır bu konuyu konuşuyoruz. Aylardır özgürlükten, kimsenin kimseye karışmamasından, tercihlere saygı duymasından bahsediyoruz.

Bravo Gülşen tek başına bir devrim başlattın.

En azından konuşulmayan birçok yerde bile bu konu konuşuluyor artık. Bravo.

Sevişmekten değil, savaşmaktan korkun


Ve bir ahlak bekçisi de Marmaray'da gösterdi yüzünü.

Ahlak bekçisi, "Terbiyesizler yapmayın, neden sevişiyorsunuz?" diye iki genç çifte saldırmış.

Sevişmemişlerdir elbet. Öpüşmüş ya da sarılmışlardır birbirlerine en fazla. Ama insanımızın bırakın sevişmeyi, öpüşmeye, koklaşmaya bile tahammülü yok.

Ama o an orada kavga olsa. Bir adam bir kadını öldürse, dövse sesi çıkmayacak. Fakat sevgiden korkuyor insanımız. Aşktan korkuyor. Sevişmekten korkuyor.

Oysa ki, hanımlar-beyler sevişmekten değil, savaşmaktan korkun. Kavga etmekten, huzursuzluktan korkun.

Sevişmek, öpüşmek, sevmek, sarılmak, gülmek, mutlu olmak güzeldir.

Korkmayın bunlardan bu kadar.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR