Malumunuz Covid 19 illeti yüzünden bir senedir evlere kapandık.

Ne bir gala, ne bir davet, ne bir konser, ne de bir başka şey.

Ben bir senedir ilk kez önceki gün bir galaya katıldım.

Heyecanlanmadım desem yalan olur.

Acemilik bile çektim.

Bir de bu maske olayında kimseyi tanıyamadım.

Uzun uzun insanların yüzüne bakarken buldum kendimi.

Beni de kimse tanımadı.

Hatta çok iyi tanıdığımız kişilerle resmi konuştuğumuz bile oldu.

Tuhaftık anlayacağınız ama yapacak bir şey yok.

Maske, mesafe kuralına devam.

Ve evet uzun zaman sonra bir galada olmak güzeldi.

Keyifliydi.

Hem Atlas Sineması’nda düzenlenen ilk galaydı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun muhteşem dönemine eserleriyle damga vurmuş, Kanuni Sultan Süleyman, II.Selim ve III. Murad dönemlerinde 50 yıl boyunca ‘Mimarbaşı’ olarak görev yapmış Mimar Sinan’ın hayatı “Mimarların Piri Sinan” belgeselini izledik Atlas Sineması’nda.

Çekimleri 2018 yılında başlayan ve 3 yıl süren belgeseli, az sayıda davetlinin katıldığı galada, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile birlikte izledik.

Sadece İstanbul’a 335 eser kazandıran Mimar Sinan’ın hayatını bir kez daha hayranlıkla izledim.

O dönemler muhteşem eserler yaratmak inanılmaz.

“Mimarların Piri Sinan” adlı belgeselin yönetmenliğini Mesut Gengeç, Genel Koordinatörlüğünü Bülent Günal, Proje Sorumluluğunu ise Yılmaz Aydın yapmış.

Dökü-drama yöntemiyle çekilen 60 dakikalık belgeselde Mimar Sinan’ın çocukluğu, gençliği ve yaşlılık dönemi üç farklı oyuncu tarafından canlandırmış.

Çekimleri Ağırnas, İstanbul ve Edirne’de gerçekleşmiş.

İzlenmesi gereken muhteşem bir belgesel olmuş. Emeği geçen herkesin eline sağlık.

Magazin dünyasında geçen hafta

-Kerem Bursin’in kafelere gidip maskelerini çıkaranlarla ilgili söylediği “Salaksınız siz salak” sözleri geçen haftanın en çok konuşulan konusuydu. Kerem Bursin daha sonra özür diledi diledi ama iş işten geçmişti. Söylediği sözler berbattı. Kötü ve çirkindi. Üstüne üstlük yanında kıkır kıkır gülen Hande Erçel’in tutumu da hiç ama hiç iyi değildi. Ve Kerem Bursin ile Hande Erçel’in sosyal medyada sergilediği görüntü şunu bir kez daha gösterdi ki, ünlü isimler sosyal medyada çuvallıyor. Geçmiş zamanlarda da bunun çok fazla örneği var.

-Aleyna Çakır hem basına verdiği açıklamalar için hem de sosyal medya kullanımı için “Bana bir tercüman lazım” demiş. Ah be Aleyna.. Sonunda doğru bir cümle kurdun. Kesinlikle bir tercümana ihtiyacın var. Çünkü sen henüz tecrübesiz ve gençsin. Bu yüzdendir ki, olabildiğince sosyal medyadan uzak dur derim.

-Tuvana Türkay “Yapımcım konuşmamı yasakladı” demiş. Ne yalan söyleyeyim en son film galasında yaptığı açıklamalardan sonra şu gösterdi ki, Tuvana Türkay açıklama yapmasın zaten. Yapımcısı en doğru kararı vermiş. İş başlamadan işi batırmamak için Tuvana’nın konuşmasını engellemiş. Tamam güzel kız, harika kız ama... Yok efendim yok açıklamaları korkunç, çirkin ve yersiz. Bu yüzdendir ki, gerek yok efendim öyle her türlü açıklamaya. Geçmiş zamanda usta isimler yani Türkan Şoray’ı, Gülşen Bubikoğlu’su, Filiz Akın’ı öyle her kafalarına estiği gibi açıklama yapmazdı. O yüzdendir ki, hala gönüllerde ve baş üstünde yerleri.

Şu ara dilime dolanan beş şarkı

1- Tuğba Yurt: Benim O

2- Mert Davran: Yalanmış

3- Edis: Martılar

4- Simge Sağın: Sevmek Yüzünden

5- Buray: Nasıl Unuturum