-Daha “Okyanus” çıkmamış.

-Daha büyük kitlelere hitap etmemiş.

-Daha Derya Uluğ ismi çok fazla telaffuz edilmiyor.

-Daha “Ne Münasebet” dememiş, daha “Nabız”ı seslendirmemiş.

Yıllar yıllar önce dev sesli, küçük kızı yani Derya Uluğ’u dinlemeye giderdim.

Sahnede her türlü şarkıyı söyler güzel bir repertuar hazırlar, kendisini dinlemeye gelenleri eğlendirirdi.

Onu dinlemeye doyamadığınız gibi onun çıktığı mekanlardan da öyle kolay kolay ayrılamazdınız.

Sonuna kadar otururdunuz.

Ki cumartesi gecesi People’da aynı duyguyu yaşadım, yaşadık.

Yine:

-Harika bir enerji ile sahneye çıktı.

-Yine süper bir repertuar hazırlamıştı.

-Okyanus ile çıkış yapıp Sezen Aksu’dan dem vurdu, Kenan Doğulu şarkılarına el attı, Yalın’ın romantikliğinde gezdirdi. Ama bunların yanında “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” deyip, “Sarışının adı, esmerin tadı” demeyi de ihmal etmedi. Özcan Deniz’in klasikleşmiş “Ya Evde Yoksan”ına kadar götürdü. Ha bu arada Ankara’nın Bağları’nı da söylemedi. Seslendirdiği şarkıların hangisini sıralasam.

-Yani tempoyu hiç düşürmedi.

-İnsanları sahneden bir an bile kopartmadı.


-“Of çok sıkıldım. Bu şarkılar ne şimdi” dedirtmedi. -Sesi hiç bir şarkıda detone olmadı. -Orkestra ile bir an bile bağlantısı kopartmadı. -Asil Gök’ün güzel sesinden bizi mahrum etmedi. -Gereksiz yere sürekli “Alkış” istemedi. -Gereksiz kendini övmelerden çok uzak bir şekilde süper bir program yaptı. -Ve derken yine mekanı erkenden terk edemedik. Derya, 11.00’de çıktığı sahneden 02.30 da indi. Şimdi diyeceksiniz ki “Ne övmüşsün be arkadaş” Ama inanın bana az bile övdüm. İnanın kötü bir anını bulsaydım onu da yazardım. Her şeyi çok kontrollü ve yerindeydi. Yıllardır Derya Uluğ’u takip ediyorum. Şarkıları, şarkı okuması, repertuarı, kendisini ve ekibini taşıması derken ciddi bir yol kat etti. Hatta ara ara bazı ödül törenlerinde adını es geçiyorlar. Ama ciddi büyük hata yapıyorlar. Gerçekten bazı yılların tüm ödüllerini hak ediyor. Daha çok sahneye çıkmalı Derya Uluğ ilk kez People sahnesindeydi. Patron Tayfun Topal’a da söyledim. Derya, daha çok sahnede olmalı. Hatta belki bir sürpriz olur Bodrum sahnesinde de olur kim bilir. Ve bir an bile düşünmemeli. Cem Belevi ve Zehra Yılmaz çifti Benim bazı güzel çiftlerim vardır. Yani yakıştırdıklarım. Bazı yakışmayan çiftler arasında hemen ayrışıyor dikkat çekiyorlar. Kerem Bursin ve Serenay Sarıkaya onlardan biriydi. Ama ikili ayrılma kararı aldı. Ciddi bir kimyaları ve dengeleri vardı. İnanılmaz bir ışık yayıyorlardı ama bitti işte kısmet. Derya Uluğ’u dinlemeye gittiğimde karşılaştığım diğer sevdiğim çift Cem Belevi ve Zehra Yılmaz ile. Uzun süredir görmüyordum ki, ben bu ikiliye de bayılıyorum. Enerjileri, birbirlerine yaklaşımları, ilişkilerinin kalitesi. Göze sokmadan çok şık bir ilişki yaşıyorlar. İnşallah uzun ömürlü olur. Bu arada Zehra Yılmaz yakında yeni bir dizi projesine başlıyormuş. Cem Belevi’de yeni bir single çıkarttı ki, zaten o gece de Edirne’den ayağının tozuyla geldi. Dizi çekimleri de Muğla’da devam ediyormuş. İkisi de yoğun, ikisi de koşturuyor. İşte işin sırrı burada. İki tarafta çalışınca, başarılı olunca ve birbirlerini sıkıp boğmayınca her şey yerinde ve kararında ilerliyor. Zilly’nin performansı Dokuz senedir gece hayatının nabzını tutan mekanların başında da Zilly geliyor. Cumartesi gecesi saatler 03.00’ü gösterdiğinde gittim Zilly’e. DJ setinde Ataberk Oral vardı. Ve içerisi tıklım tıklımdı. İnanın DJ setinin önüne yürürken zorlandım. Nasıl bir kalabalık ve nasıl bir eğlence anlatamam. Ve yaş ortalaması 22-30. Zilly’nin bir duvarı var. O duvara müdavimlerin ismi yazılıyormuş. Yolunuz düşerse deli gibi eğlenmek isterseniz aklınızda olsun derim.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR