Önceki gün Çeşme Spiaggia Grande’de Defne Samyeli’yi izlemeye gittim.

Defne Samyeli’yi kızları Derin ve Deren ile birlikte izliyoruz.


Bir an aynı karşımda oturan 22’lik Deren’e mi, 15’lik Derin’e mi sahnedeki 46’lık Defne’ye mi bakayım kafam döndü.


Maşallah diyorum. Bu nasıl bir gen.


Böyle bir gen yok gerçekten.


İnsanlar gözünü sahneden ayıramıyor,

-Vücut dilini çok iyi kullanıyor.


-Sahnede çok güzel bir kadın var.


-Repertuvarı çok güzel.


-Evet sahnede henüz acemi ama bunu saklamıyor.


-Vücut hatlarını çok güzel ortaya çıkartacak kıyafetler tercih ediyor.


-Omuz hareketlerini çok güzel hareket ettirerek dans ediyor.


-Dans etmesi ne mükemmel ne de kötü. Ancak Ajda Pekkan gibi Defne Samyeli dansı da yakında konuşulursa şaşırmayın.


-Seyirci ile çok güzel temas kuruyor.


-Kendini çok güzel izlettiriyor.


-Sahneye asla şampanya kabul etmiyor.


-Sahne bitiminde tekrar sahneye çağırılırken “Bis yapmamı istiyorsunuz ama bunu söylemeniz lazım. Bu işlerde hünüz yeniyim bilmiyorum” diyor.


-İki kere bis yapması için seyirci tarafından tempo tutuldu.


-2,5 saat sahnede şarkı söyledi.

KADINLAR: MERAKTAN GELDİM




Malumunuz son günlerde “46’lık Defne” diye ortalık yıkılıyor.


Kimselerle görüşmeyen, konuşmayan, röportaj yapmayan Defne Samyeli Habertürk’ü kırmayıp benim sorularımı yanıtlamış ve sırlarını paylaşmıştı.


Önceki gün Defne Samyeli'nin Çeşme Spiaggia Grande’de sahne performansının tamamını ilk kez izledim.


Mekan tıklım tıklımdı.


Hatırlayın ilk gecesinde sevgilisi Cem Yılmaz sürpriz yapmış sahneye çıkmıştı.


Ben de o gün için özellikle “Bundan sonra Defne açık ara tıklım tıklım olur” diye yazmıştım yanılmadım.


Neden:


1-İnsanlar Defne’yi merak ediyor.


2-Her an “Cem Yılmaz yine sahneye çıkar mı? acaba” diyor.

İşte bu iki merak ilgiyi tavan yapıyor.


Ve şu an açık ara en merak edilen isim de Defne Samyeli oluyor.

Önceki gün mekanda kadınlara özellikle gidip “Nasıl buldunuz” diye sordum, bana “Öncelikle meraktan geldik. Ama bu kadar iyi beklemiyorduk. Bizi çok şaşırttı. Kadın olay, hatta süper” yorumunu yaptılar.

Kapıda araba beklerken kendi aralarında konuşanlara kulak misafiri oldum:

-Hem elit hem eğlenceli.


-Kadın iddialıyım demiyor zaten. Bu işlerin acemisiyim diyor açık açık. Gerçekten bravo bu kadar beklemiyordum.


-Şahsen meraktan geldim.


-O kızları nasıl bir şey öyle. Gözlerimi alamadım.


-Gelecekte annelerine çekerlerse olay olurlar.


-Güzel bir repertuar seçmiş.


-Kadın beni çok şaşırttı.

NAGİHAN ALÇI DAHİL HERKES AÇIKLASA KEŞKE

Yıllardır özellikle gece hayatında dolaşan, yazan, bir kadın gazeteci olarak kadın tacizi konusunda yazıp çiziyorum.


Bu konuya her zaman en baş kaldıran kişilerden oldum ve olmaya da devam ediyorum.


Çok şeye de şahit olup, duydum.

Hem hem gördüklerim, hem de duyduklarım var.


Tacize uğramayan öyle ya da böyle bir kadın var mıdır Allah aşkına sevgili Nagihan Alçı.


Diyorsunuz ki birileri anlatsın peşinden gelecektir herkes.


İnsanlar varsa bile söylemek istemez. Anlatmak istemez.


Özellikle bizim ülkemizde.

Siz mesela küçükte olsa tacize uğradıysanız bile anlatır mısınız mesela şu dönemde


Şimdi evlenmişsiniz. Çocuklarınız var. Kurulu bir düzeniniz var.


Tekrar tekrar açmak ister misiniz eski defterleri.


Ya da şu an böyle bir şey yaşasanız.


Anlatır mısınız?


Eğer yaşadıysanız açıklayın siz yüreklendirin insanları. Gelsin peşinizden herkes.


Bir domino etkisi yaşansın madem.


Eğer siz açıklarsanız eminim diğer herkes de peşinizden gelecektir.

Ben bildiğim bir olayı burada isim vermeden yazayım. Belki o hanım da cesaretlenir.


Bir dönem ekranda televizyon programı yapan bir kadın sunucu şu anda halen köşe yazarlığı yapan bir erkeğin tacizine uğradığını şöyle anlatmıştı bir gece yarısı:

“Gece evindeydik. Tabii o gece onun istediği gibi sonuçlanmadı. Ve iki gün sonra köşesinde benimle ilgili nasıl kötü bir yazı. Nasıl geçirmiş anlatamam. Tabii hemen aradım. Ne o seninle birlikte olmadığım diye bana geçiriyor musun dedim” diye anlattı uzun uzun.


Daha detayları var ama o hanımın özeli. Daha fazla yazamam elbet.


Keşke kendisi cesaretlense de anlatsa.


Ama kim inanacak.

Daha bunun gibi o kadar çok ki…


Hangi birisini hangi kişi anlatsın.


Malum bizim ülkemizde hemen “Ünlü olmak istiyor”, “Gündeme gelmek istiyor” gibi laflar söyleniyor.


O sebepten kimse yaşadığı olayı anlatmaz.


Anlatanlarda anlattıkları ile kalır taciz edenlerde hala köşelerinde keyif çatmaya devam




TALAT BULUT YURT DIŞINDAN SESLENİYOR

Talat Bulut’un tacizinde kesinleşmiş bir durum yok.


O yüzden ne desek boş mahkemenin vereceği kararları bekleyeceğiz.


Ancak iki gün önce bir magazin programında denk geldim kendisine.


Magazin muhabirleri kendisine mikrofon uzatmış haliyle sorular soruyorlar.




Talat Bey yurt dışından sesleniyor.


Sorulara ingilizce karşılık veriyor.


Hiç lafı dolandırmadan en direk duygumu söyleyeceğim.


“Ben bu adamı ne çok severdim. Ne tatlı bir adamdı. Bir kez daha soğudum. Ne itici bir adammış meğer” oldum.

Oysa ki, orada “Teşekkürler şu an konuşmak istemiyorum” deyip çekip gitse” gönlümdeki bu soğuma yerine “iticiliğe” bırakmayacaktı.

LÜTFEN HAYVANLARA EZİYET ETMEYİN




Güzel bir bayram olsun.


Huzurlu, sağlıklı, dostla, barışla.


Küslerin barıştığı.


Kardeşliğin yeniden hatırlandığı.


Dil, din, ırk ayrımı yapmadan herkesin selamlaştığı. Ancak kurban keseceğim diye hayvanlara eziyet edilmediği, onların da canlı olduğunun hatırlandığı.


Kurban kesmenin de dinimizce kurallarının olduğu ve buna uygun hareket edildiğini lütfen unutmayın.


Sokak aralarında, kaldırımlarda, evin banyosunda, çocukların önünde kurban kesilmediği.


Çocukların güldüğü, koştuğu, eğlendiği güzel bir bayram olsun.


İyi bayramlar.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR