Yarın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Tatili fırsat bilen birçok kişi havaların güzelleşmesiyle birlikte Güney sahillere kaçtı. Bodrum, Antalya, Alaçatı gibi yerler bayram bereketi yaşadı. Tabii birçok mekan da bu kadar doluluk beklemediği için ciddi problemlerle karşılaştı.Ayayorgi'de bulunan Sola Mare kapılarını açan tek yer oldu. Gece açılışına 1200 kişi rezervasyon yaptırmış.İşletmeciler bunun havasını atıyor ama herhangi bir önlem almıyor. İçeride insanlar üst üste. Yetersiz elemanla insanlar hiçbir şeklide sipariş veremiyor. Daha doğrusu sizinle ilgilenecek insan yok.




İzmirli turizmci arkadaşım Atilla Bingöl olmasa zannediyorum gündüz eziyet çektiğim bir yere gece asla gitmezdim. Beach'te 45 dakika sipariş vermek için bekledik. Çalışanlar "Bu kadar doluluk beklemiyorduk. Elemanımız az" yanıtını veriyor. Onlar da ne yapsın? Onlar da haklı. İşletmecinin bu tarz önlemleri alması şart. Yoksa mekan güzel, müzik güzel. Ama bu kusurlar maalesef bir mekanı eritiyor içten içe.Aman dikkat!




'Para bende, akşama çağır gelsin'




Dakika bir gol bir! Bu konuşmalar ya hep beni buluyor ya da ben çekiyorum. Sole Mare'de mindere oturdum. Kafamda şapka, gözümde gözlük. Etrafa uyum sağlamaya çalışıyorum. Arkamda bir kadınla bir adam sohbet ediyor. Kadın "Bir kız var. Daha 20 yaşında. Göğüsleri taş gibi. Dudakları ördek gibi. Hiçbir yeri yapılı değil" diye hemcinsini öve öve anlatıyor. Ama anladığım kadarıyla kadın anlattığı kadını da çok iyi tanımıyor. "Öyle gördüm" diyor. Adam da haliyle "Başarılı ve kariyer sahibi erkeklerden hoşlanır mı?" diye soruyor.Kadın çok tanımadığı hemcinsi için "Paralı erkekleri sever" diyor.Erkek de "Tamam işte ben kibarca söyleyeyim istedim. Para bende, çağır akşam tanışalım" diyor.2 kere "Çağır" diye yineliyor. Sonra da güle oynaya denize giriyorlar. Artık akşama buluşup Sole Mare'nin açılışına geldiler mi bilmiyorum. Kahramanlarımıza daha fazla dayanamayıp erkenden kaçtım olduğum yerden.




Partiye doyamayanlar




Gerçekten böyle bir durum var. "Partiye doyamayanlar" diyorum ben onlara. Tatile gidecek birçok insan partilemeye havaalanında başlıyor, uçakta devam ediyor. Yani erkenden havaya girmek derdindeler. Tatilcilerin yeni gözdesi de Atatürk Havalimanı'nda bulunan Tav Primeclass'ın happy hours partileri. Yolcular sınırsız ikramlardan ve kokteyllerden yararlanıyor, tatile keyifli bir parti sonrasında başlıyorlar. DJ'ler Metin Cansaray, Cenk Niğdelioğlu ve Fatih Mutlu performanslarını sergiliyor. Aklınızda olsun eğer siz de "Uçağa binmeden az biraz parti iyi gelir" diyenlerdenseniz...




Şahenk, Ferdi Baba'nın peşinde




Alaçatı'ya gidip Ferdi Baba'da yemek yemediyseniz çok şey kaybetmişinizdir. Alaçatı Port'taki pek bir meşhur, herkes oraya gidiyor ama ben en çok Şifne'deki Ferdi Baba'yı seviyordum. Orası kapandı ve Alaçatı'da eski Yaya'nın yerine açılıyor. Tabii şimdi diyeceksiniz ki hepsinin sahibi aynı, ne farkı var? Bence çok fark ediyor. Ekip farklılığı var. Ama sonuç olarak en sevilen mekanlar. Yeme-içme sektörüne girerek büyük bir atılım yapan Doors Grubu da bunu görmüş olacak ki Ferdi Baba'nın peşinde. Ama sahipleriyle henüz bir anlaşma sağlanamamış. Fiyat korusunda görüşmeler sürüyormuş.




Ve daha neler mi oluyor?




-ELBeso'nun yerinde artık Asmalı diye bir mekan var. İzmirli birinin açtığı bir mekan. Biliyorsunuz El Beso sırra kıdem basan Indra ve Adnan Taşpınar'ın mekanıydı.




-İzmirli Redcat de artık Alaçatı'da. Bostanlı'da bulunan Bülent Özben'in sahibi olduğu Redcat tam da Emre Altuğ'un otelinin karşısında.




-HACIMEMİŞ'TEKüfe pek popüler. Ancak yemekleri sunum şekli itibariyle asma yaprağını andırdığı için birçok kişi "Asma yaprağına benzeyen yer mi?" diye söyleniyor. Ama ne zaman gitsem tıklım tıklım. En son gittiğimde Caroline Koç ve Siren Ertan gibi isimler oradaydı.









İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR