Röportaj: Aybala YILDIZ


Fotoğraflar: Kamil ÖZET






-Hayatta bazı işler vardır tutkuyla yapılır. Bence yemek yapmak da sizin için bir tutku. Peki astroloji bu işe nasıl dahil oldu?




Elif Tapan: Çocukluğumda özellikle yaz aylarında babam teleskopla bana ve kardeşlerime ayı, yıldızları, gezegenleri, takım yıldızları gösterir, isimleri, bulundukları mesafeler gibi bilgiler verirdi. Bu işin astroloji boyutu ise 2016 yazında önce güzel bir tatil hediyesi olarak hayatıma girdi ve Nigar Bostan ile tanıştık. Yaz sonunda eski dostum Senem Çapa ile üç gün süren Türkiye'de ilk defa organize edilen Astroloji Festivali 'AstroFun Fest'i düzenledik. Burada Astro-Fashion, Astro-Finans gibi günlük konular üzerine bir astrolog ve konuya uygun bir konuk ile söyleşiler gerçekleştirildi. Bu söyleşileri çeşitlendirmeye çalışırken Astro-Gastro da bir ekip fikri olarak çıkıverdi. Nigar da festivalimize katılan astrologlarımızdan olduğu ve yazın tesadüfi tanışmamız bizi daha önce yakınlaştırdığı için bu konuyu ikimiz yapmaya karar verdik.




-Burçlar ve kişilerin lezzet tercihleri arasında nasıl bir bağlantı var?




Nigar Bostan: Astroloji, gelecekle ilgili öngörümle birlikte, bireylerin yaşamdan nasıl daha fazla zevk alabileceklerini, huzur ve mutluluğu nasıl yakalayacaklarını, doğru zaman, mekan ve temayı tespit ettiği zaman amacını eksiksiz yerine getirmiş oluyor. Bu açıdan bakıldığında insanoğlunun yaşamında önemli yer tutan yeme-içme keyfinin astrolojik öngörümle buluşması önemli hale geliyor. Kökeni Mısır uygarlığına dayanan kadim bilgi ve öğreti olarak günümüze kadar gelen astrolojideki Güneşten aldığı ışığı yansıtan dolayısıyla çevresine bir ayna gibi ışık yayan Ay'ın 28 günde Zodyak'taki 12 burçtaki yolculuğunu, yeme-içme keyfini bir şölene dönüştürmek için, takip etmek ön plana çıkıyor. Ay'ın her burçta 2.5 gün kaldığını dikkate alarak, doğru zamanda, doğru mekanda, doğru insanlar ve doğru bir mönüyle yaşanılan paylaşımlar kolay kolay unutulmuyor






-Astrolog Nigar Bostan ile Work shop'lara başlamaya nasıl karar verdiniz?




E.T.: Bizi 2016 yazında bir tatilde ortak bir dostumuz tanıştırdı, Nigar önce astrolog kimliğiyle girdi hayatıma, yani yıldız haritama baktı. Tatil birkaç gün sürdüğü için sohbet edecek zamanlarımız oldu ve birbirimizi sevdik. Daha sonra yine aynı otelde bu defa ikimiz de işlerimiz ile ilgili konuk olduğunuzda ikinci kez yollarımız kesişti, dostluğumuz pekişti. Festivalimizin Astro-Gastro söyleşisini beraber yapmaya karar verdik. Yemek pişirilmeyen bu söyleşi için güzel bir mizansen hazırladık. Mutfak atölyesinin hikayesi ise şöyle; festivalin önce Zorlu Center'da olması konuşuluyordu, ben de Eataly'de festival öncesi her hafta bir burç ile mutfak atölyesi yaparak "teaser" yapmayı düşünmüştüm. Eataly'den Astro-Gastro workshop ile ilgili 2017'de ''Her ay burca göre yapmaya ne dersiniz?'' teklifi geldi.




-Mutlu Mutfak kitabının devamı geliyor mu?




E.T.: Mutlu Mutfak'ın 3. Kitabı "Tüy Siklet/Fit Gurme" fotoğraf çekimi ve yazıları 4 sene önce bitti. Ancak ailede bazı beklenmedik sağlık problemleriyle önce biraz ertelendi, sonra araya tv programları, yeni bir iş yeri girdi. Bazı değişiklikleri tamamlar tamamlamaz bahara raflarda olmasını hedefliyorum. Hemen ardından 4. kitap gelecek. Ara uzun oldu, 10 kitaplık serim için her sene bir kitap hedefim vardı, hızlanmam lazım.






'Okan'ın kahvaltıları meşhurdur'




-Eşiniz Okan Bey'le yemek zevkiniz aynı mı? Evde kendisi de mutfağa giriyor mu?




E.T.: Benzer tarafları olmakla beraber çok farklı zevklerimizde var. Giriyor, çok da başarılı. Kahvaltıda eline su dökmek zordur. Okan'ın kahvaltıları meşhurdur. Ankara Tavası, kete, soslu pirzola gibi spesyallari de cabası... Oğlum Kaan'ın arkadaşları geldiğinde saatine göre peynir eritmeden, sucuklu tosta çok farklı sürprizlerle karşılaşabilirler.




-Okan Bey, yemek seçer mi? Onun isteyip de sizin yapmadığınız lezzetler oluyor mu?




E.T.: Pek seçmez. Ne sevip sevmediğini bilince yemek hazırlamak zor olmuyor tabii. Okan da benim ne yapmayı sevmediğimi bildiği için hazırlamaktan hoşlanmayacağım şeyleri istemez, annemden ister bazı gelemeksel yemekleri.




'Mutfakta kötü olaylar konuşmayız'




-Evde nasıl vakit geçirirsiniz? Yemek masasındaki sohbetleriniz neler?




E.T.: Evde yalnız olduğumuzda yaptığımız işleri genellikle birbirimize yakın kalacak yerlerde yapmaya çalışırız. Benim mutfakta işim varsa Okan da okuma, telefon gibi işlerini yanımda yapar. Keza bende Okan çalışma odasındaysa işimi laptop ile orada bir koltukta yaparım. Müzik dinleriz, Okan çalar ben dinlerim. Farklı dizi, belgesel ve film arar seyrederiz. Tadilat yaparız. Evin alışverişini Okan yapar, listeyi beraber yaparız. Yemek masasında günlük konular dışında, yediğimiz içtiğimiz şeylerle ilgili konular, seyahatlerden, projelerden konuşuruz. Kötü olaylar, politika, hastalık konuşmamaya özen gösteririz. Mutfak mutlu olmalı.






-2016'da en çok tercih ettiğiniz lezzetler hangisi oldu? Kişisel olarak nasıl bir yıl geçirdiniz?




E.T.: Lezzet tercihlerim çok değişmedi; İtalyan mutfağı, et, balık, sebze, şarap, deniz mahsulleri... bilindik malzemeler ile farklı tarifler. Zor bir yıl geçirdim.




-2017'de iş ve özel hayatınızda dair beklentileriniz neler?




E.T.: 2017'nin uzun zamandır hasret kaldığımız güvenli, huzurlu, hedef koyabildiğimiz, üretmekten çekinmediğimiz yılların başlangıcı olmasını umuyor ve diliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR