Ata Demirer'in Instagram aracılığıyla tanıştığı sevgilisi Ara Bozbey ile yaşadığı ilişki herkesin dilinde şu ara. Hem Ata'nın evliliğin ardından yaşadığı ilk ciddi ilişki olması yönünden hem de sosyal medyada başlayan aşkların artık ünlüler arasına da sıçramış olması yönünden ilgi çekici bir konu. Instagram'daki özel mesaj servisinin başlamasının birçok yeni ilişkiyi filizlendirdiği bir gerçek. Sosyal medya üzerinden sevgili bulanların sayısı, eski usul yüz yüze tanışma şeklinde kurulan ilişkilere göre çok daha fazla. Her konuda yararlanmaktan bir hayli hoşlandığımız teknolojinin nimetlerinden ilişki kurmak için de yararlanıyor olmak garipsenebilir tabii ki. Fakat madem trend bu şekilde gelişiyor, ayakta kalmanın yollarını öğrenmek şart.Bir kere hoşlandığınız kişinin fotoğraflarına bakarak nasıl bir ruh hali içinde olduğunu öğrenebiliyorsunuz. Tamam, herkes sosyal medyaya en güzel göründüğü pozları yüklüyor ama bu fotoğraflardan hoşlandığınız kişinin hayata bakış açısını görebiliyor olmanız önemli bir ayrıntı. "Atağa geçeceğiniz kişi evcimen mi clubber mı, gündüz mü yaşıyor gece mi, makyaj delisi mi sade mi?" gibi soruların cevabını merak ettiğiniz hesapta göz gezdirerek öğrenebiliyorsunuz. Tek kötü yanı var o da olmadığı biriymiş gibi kendine yansıtan hesapları ayırt edememeniz. Çünkü millet kendini beğendirebilmek adına hesaplarını daha çekici bir hale getirebilmek için bayağı mesai harcıyormuş.Ben de bu yüzden sosyal medyada ilişki başlatma konusunda uzmanlaşmış bir arkadaşıma hesabımı gösterdim. Duyduklarım benim için yıkıcıydı tabii. Hayvansever olarak övündüğüm o kadar kedi köpekli pozun dışarıdan bakıldığında gayet itici durduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldım. Arkadaşımın "Ben olsam senin yanına yaklaşmazdım, kedi manyağı gibi görünüyorsun" demesinin ardından kedili fotoğraflarımı siliverdim tabii. Böylece kısa sürede cool gözükmeyen fotoğraflara veda ederek hesabımı albenili bir hale getirmiş oldum. İlişki kurabilmek adına bu şekilde kıran kırana bir savaş varmış meğer, aklınızda olsun.




XJazz'a hazırlık dersi




Berlin çıkışlı caz festivali XJazz, 2016 yılında kapsamlı bir şekilde İstanbul'da da yapılacak. Geçtiğimiz hafta sonu bu büyük festival öncesinde tanıtım mahiyetinde caz konserleri yapıldı. Biz de böylece İstanbul ve Berlin'deki müzik dünyası arasında düzenli olarak gerçekleşecek fikir alışverişlerinin başlangıç tohumlarına tanık olduk. Ayrıca Türkiye'nin Berlin'de düzenlenecek XJazz Festivali için ortak ülke statüsünde olduğunu öğrenerek mutlu olduk açıkçası.Hem İstanbul'dan hem de Berlin'den birçok caz üstadının katıldığı festivalde Alman grup Memento ve Ercüment Okur'u izleyebildim. Küçük salonunu caz severlere ayıran Zorlu PSM'deki gece, Ercüment Okur'un Low Profile'ını sergilemesiyle başladı. Okur ile aynı sahnede olan Volkan Öktem'in baterisi ve Sarp Maden'in gitarı hepimizi büyüledi. Sonrasında sahne alan Memento ise umarım önümüzdeki sene festivale yeniden katılır. Festivalin başlangıcı buysa asılı nasıl olacak acaba!




İçeride çocuk var




Yine bir parti haberim var ama bu sefer hayırlı bir iş için. 20 Aralık'ta Sortie'de verilecek Red&Black Party'nin tüm geliri anneleri cezaevinde olduğu için, parmaklıklar arasında yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası cezaevi çocuklarının oyun ve eğitim imkanlarının iyileştirilmesi için kullanılacak. 'İçeride çocuk var' projesinin yılbaşı partisine katılanlar bir şekilde Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı çatısı altındaki dayanışmaya katılmış bulunuyor. Ayrıca İstanbul Valiliği'nin izniyle alınan 4528'e gönderilecek SMS'ler de kampanyaya gelir sağlayacak.Bu haberi duyduğumda direkt aklıma çocukluğumda izlediğim ve bende derin iz bırakan Tunç Başaran'ın 'Uçurtmayı Vurmasınlar' filmi geldi. 89 yapımı filmde annesinin cezası yüzünden çocukluğunu hapishanede geçirmek zorunda kalan minik Barış'ın hikayesini izlemek derin bir yara bırakmıştı. Bu yüzden küçük Barış'lara yardım edebilmek önemli.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR