Geçen akşam Suat Suna ile karşılaştım. Bir insan hiç değişmez mi, hiç yaşlanmaz mı? Suat'ta zamanı durduranlardan. Uzun süredir sesi soluğu çıkmıyordu ama yeni bir projeyle önümüzdeki günlerde karşımızda olacak. Yeni projeyi hemen albüm zannetmeyin. Suat bu sefer başka bir deneyim yaşatacak bize. "İhanet" isimli bir kitap geliyor Suat'tan. Ben tabii hemen magazinci olmanın verdiği refleksle "Hayırdır yaşadığın bir ihaneti mi anlatıyorsun" dedim. Güldü haliyle. Çünkü kitap polisiye romanmış. Yani ciddi bir serüven anlayacağınız. Kitabın taslağını gösterdi. Çok heyecanlıydı. Ben de heyecanlandım. Ülkemizde okuma oranı çok düşük olmasına rağmen kitap candır. Kitap okumadan olmaz. O yüzden sabırsızlıkla bekliyorum "Suat'ın İhanet'i"ni.




Biz nasıl insanlar olduk anlamıyorum




Cuma akşamı sunucu Zahide Yetiş'in düğün davetine katıldım. Sade, küçük bir düğün davetiydi. Ortaköy Celebra'da yapılan davette aileler dışında Zahide Yetiş'in kendi ekibi vardı. Ailesi. Ekip arkadaşları. Çalıştığı kanalın genel yayın yönetmeni, Esra Erol, Müge Anlı ve ben vardım. Gerçekten küçük, samimi davullu, zurnalı hoş bir geceydi. Zahide Yetiş'in gülen yüzü daveti daha da güzelleştirdi. Düğünden bir kare Instagram'da paylaştım aman Allah'ım paylaşmaz olaydım. Biz nasıl insanlar olduk böyle. Herkes modacı olmuş meğer de bizim haberimiz yok. Bir de kötü yorumlar. Kötü düşünceler. Yahu eskiden böyle miydi? Eskiden gelin ortaya çıkınca bakmaya doyamazdık. Çünkü adı üstünde gelin. Gelinin çirkini, güzeli olmaz. gelinliğin de güzeli, çirkini olmaz. Ayıptır yahu. Böyle bir düşünce olunca bile gizliden konuşulur ya da insan içinde tutar. Maşallah bizim usta modacılar aldılar sazı ellerine yazmışlardı yazmışlar. Birçoğunu sildim Zahide görür de üzülür diye. Ama başa çıkamıyorum. Ya fotoğrafı silmem gerekiyor ya da görmezden geleceğim. Ben görmezden geldim, umarım Zahide de öyle yapar ve hiç umursamaz. Çünkü fotoğraf silmek çözüm değil. Fotoğrafı silince onlar zafer kazanmış edasıyla dolaşıyorlar. Bunu çok denedim. O yüzden de görmezden gelmek gerek. Kötü niyet sahibine aittir. Gülen yüzü de hiç solmaz inşallah. Allah bir yastıkta kocatsın.




Ben öğrendim




Eğer sosyal medyada aktifsen. Sık sık fotoğraf yüklüyorsan. Her türlü didiklemeyi de göze alacaksın. Ben öğrendim bazı şeyleri görmezden gelmeyi. Hatta öyle ki, şu sıralar biri taktı mesela. Ben engelliyorum o üşenmiyor yeni bir hesap açıp ciddi ağır küfür ve hakaretler yağdırıyor. Neden yapıyor bilmiyorum. Yazdığı her şey de yalan yanlış. Bu kişilere sadece üzülmekten başka bir şey yapamıyor insan. Elinden gelmiyor çünkü. Allah yardımcıları olsun.




Cuma-cumartesi İstanbul




-Beyoğlu artık bizim değil Arap turistlerin kesinlikle bu hafta sonu karar verdim.




-Cumartesi akşam başladı geç saatlere kadar tepemizde polis helikopterleri dolaştı. Ahlak operasyonu sabaha kadar sürdü. Gecenin yarısı helikopterlerin başınızda sürekli dolaşması değişik bir duygu. İnsan kendini kötü hissediyor. Ben de kalan his buydu.




-Mekânlar kalabalıktı. Ama yine birçok kişi "Ben oradaydım" demek için dolaşıyordu. Keyif almak, eğlenmek hak getire.




-Memleketin birçok yerinde yine düğün dernek vardı. Sosyetenin önde gelen isimleri en parlak kıyafetleriyle gecelere katılanlar arasındaydı.




-Trafik trafik trafik. Bu sene daha da bir başka İstanbul trafiği. Hiçbir şeye benzemiyor. Zaten herkes de aynı şeyi söylüyor. "Bu sene bir değişik trafik" var diyor. İyi ama değişik olacak tabii her yerde iş makinesi, kazı, inşaat varda o yüzden. Daha ne olsun. Olmaması tuhaf zaten.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR