Yer: Sokak ortası Alaçatı

Kadın: Sen bana bağıramazsın


Adam: Bağırtma o zaman

Şu konuşma şekline bakar mısınız? Hem de sokak ortasında. Görüntüleri süper ötesi iki insan. Yani iki şık insan.


Dışardan görünce gayet iyi görünüyorlar. Kadın harika gözüküyor. Kıyafeti çok güzel. Tiril tiril bir elbise giymiş. Adam da fena sayılmaz. Şık giyinmiş.


Ama sokak ortasında kadın istemiyor adam üstüne üstüne gidiyor ve maalesef herkesin ortasında ve herkesin göreceği, duyacağı şekilde kavga ediyorlar.


Kadın “Sen bana bağıramazsın” diyor.


Adam da “Bağırtma o zaman” diyor.Ve devam ediyor tartışma. Sonra küfürler giriyor devreye.


Adamın tavrına iğrenç ve gerçekten bu cümleden nefret ediyorum. Ve ilk değil defalarca duyuyorum bu cümleyi. Hatta nefret ediyorum.


Adamlar “Bağırtma o zaman” diyor kadınlara. “Bağırtma o zamam” Ancak bir annenin çocuğuna söylediği bir cümle olunca tamam. Anlaşılabilir.


Bir babanın çocuğuna bile değil. Bir annenin bir çocuğuna söylediği zaman anlaşılır oluyor da bir kocanın, sevgilinin söylemesi korkunç oluyor…

İyi de pardon siz kimsiniz?


O kadının babası mı?


Abisi mi?


Amcası mı?


Dayısı mı?


Dedesi mi?

Ki bu kişiler bile bu cümleyi kuramaz. Ancak anne olursanız böyle bir cümle kurabilirsiniz. O da 18 yaşına gelene kadar. Ondan sonra onunda hakkı yok. Kimse kusura bakmasın.


Bir birey dünyaya geliyor, bir insan. Bir kişilik. Bir şahıs. Kendi kararlarını kendi verecek, kendi dünyası olacak. Artık ondan sonra “Bağırtma o zaman” diye kimse kimseye kullanamaz.

Bitti….



Demet Şener’in acilen

1-Demet Akalın.

2-İbrahim Kutluay.

İsimlerinden kurtulması gerekiyor. Yoksa Demet Şener’in var olan ismi, cismi, kalitesi de yok olup gidecek. Geçmişten kendisine kalan marka değeri de yok olacak. Benden kendisine bir tavsiye.


Ne yapıp edip acilen ağzındaki “Demet Akalın şöyle, böyle”, “İbrahim Kutluay beni aldattı ama ben hiç anlamadım” gibi sözleri bırakması lazım. Çünkü gına geldi.


Hayır öncelikle


Demet Akalın’ın mevzularını ve İbrahim Kutluay’ın kendisini aldattığını sağır sultan duymuştu da kendisi mi bir tek duymamıştı.


Lütfen geçiniz bunları Demet Şener. Bunların arkasına saklanmayınız artık.


Ve Demet Şener markasını korumak istiyor ve önünüze bakmak istiyorsanız bence artık susun. Size bu iki isim sorulduğu zaman “Benim gündemimde bu iki isim de yok” deyin.


İnanın bu size daha çok kazandıracaktır.


Şu an kaybediyorsunuz.


Bir dost.



Daha neler duyacağız!

Hamdi Alkan’ın eski eşi oyuncu Canan Hoşgör’ün parasını çekiyor bir başka bankaya yatırmak için arkadaşına da kahveye gidiyor. Ne bilsin arkadaşı ve şöförünün gözü parasında.


E az para değil 198 bin dolar.Kahveye uyku ilacı atıyorlar. Hani eskiden Türk filmlerinde genç kızları kandırmak için uygulanan gazoza uyku ilacı atma sistemi para çalmak için uygulanıyor.


Sabah oluyor para yok. Vallahi pes.


Kime inanacaksın, kime güveneceksin.


Ne yapacaksın, kime sığınacaksın bu dünyada, olacak iş değil.


Vallahi pes, billahi pes. İnsanın aklı almıyor.



Ne yapmaya çalışıyor acaba?



Mustafa Ceceli oğlu ile birlikte sosyal medyada bir görüntü yayınlamış. Çok merak ediyorum acaba Mustafa Ceceli ne yapmaya çalışıyor.


Bizler sürekli çocuğun düştüğü durum için “Ah, vah” çekerken o hiç bir şey yokmuş gibi gibi takılıp bir de çocuğun yüzünü, gözünü herkese gösterip duruyor.


Artık kendisine ne diyeceğimi şaşırıyorum. Çünkü bizi her sene, her yaz, zaman zaman gündeme getirerek şaşırtmaya devam ediyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR