'Rüzgarın Hatıraları' filminin galasında Rus oyuncu Sofya Khandamirova'nın "Sevişme sahneleri gerçekti" cümlesi bana Beren Saat'in "Sevişirken araya yastık koyuyoruz" sözlerini hatırlattı. Şimdi olaya başka bir acıdan bakıp Türk kadınları ile Rus kadınları arasındaki farkı anlatacak değilim. Ama tabii oyuncuların sevişme sahnelerindeki performanslarının gerçekliği yıllardır tartışılan bir durum. Ve tabii film sonrasında etkilenmemek de kaçınılmaz oluyor birçok kişi için. Angelina Jolie ve Brad Pitt bunun en canlı kanıtı.Onu da geçtim dizilerde özellikle aşk yaşayan çiftlerin sürekli aşk yaşadığına tanıklık ediyor hatta yıllardır "İlla aşık mı olmak zorundalar?" diye konuşuyoruz. Yani anlayacağınız çok uzun bir konu ve yıllardır tartışılan bu mevzudan önemli olan diğer kişinin bakış açısıdır. Burada da yani bu açıklamadan sonra Tuba Büyüküstün'ün olaya yaklaşımı önemli olacaktır. Gerisi boş, anlayacağınız boş konuşmadan öteye gitmeyecek bir mevzu.
Meğer Mr. Big hayata küsmüş
Pazar günü Aslı Barış'ın Chris Noth yani 'Sex and The City'nin Mr. Big'iyle söyleşisine takıldım. Meğer adam hayata küsmüş. "O kadar film yaptım Mr. Big'i unutturamadım. Alıp başımı Endonezya'ya mı kaçsam?" diyor. Yani dünyanın neresine giderse gitsin kadınlar peşini bırakmıyor dizinin karizması yerinde erkeğini. E haliyle bu da onu sıkmış bunaltmış.Bir oyuncu için en fena şey rolün üstüne yapışıp kalması. Bizim ülkemizde de var Mr. Big gibiler. Mesela Kenan İmirzalioğlu her zaman mahallenin bıçkın delikanlısı. Kadınların gözdesi. Centilmen erkek. Kıvanç Tatlıtuğ ise evin yaramaz, hırçın oğlu. Ama geriye dönüp bakınca da saymakla bitmez yapışan roller. İşte Mr. Big'i okuyunca da kahroldum hatta "İyi ki gidip fotoğraf çektirmemişim. Son anda iyi ki vazgeçmişim" dedim. Sonra da kendime güldüm. Evet evet, en son kendisini 10 gün önce GQ gecesinde görmüş fotoğraf çektirmek için harekete geçmiştim. Ancak çevresi kalabalıktı ve ortamın ışığı da fotoğrafa çok uygun değildi. Ben de vazgeçmiştim. İyi ki geçmişim meğer o selfi'lere gülümsediği sırada içinden bir hayli küfürü basıyormuş meğer.
İşimiz bu
Taz bu bu konu ve yeri açılmışken en son Antalya Film Festivali'nin açılış töreninde Tarık Ünlüoğlu ve eşi Gülenay Kalkan ile birlikteydim. Gece boyunca ikisi de özellikle Tarık Ünlüoğlu bir saniye oturmadı. Gelen giden, fotoğraf çektirmek isteyen bitmedi. Keza sabah kahvaltıda da birlikteydik orada da öyle. Adam çayını içemedi fotoğraf çektirmekten."İçinden küfür ediyor musun?" diye sordum o da bana "Asla bu benim işim. Hiç kimseyi geri çevirmem. Bir sıkıntı varsa bile anında kalkar resim çektirme talebini kabul ederim" dedi. İçten ve samimi söyledi tüm bunları. Zaten görüntüden de belli ediyordu kendini. O yüzden de bu fotoğraf çektirme işi için "İşleri yapsınlar" diyoruz ama zor zanaat vesselam zor.
İkizlerin kokteylleri
Gece müdavimleri Yiğitcan ve Onurcan'ı çok iyi tanıyor. İkiz barmenlerin kokteylleri pek meşhur. Yiğitcan Lucca'da, Onurcan Karaköy Finn'de birbirinden güzel kokteyller hazırlıyor. İkizler Mutfak Sanatları Akademisi mezunu. Yurtdışına gidip zaman zaman eğitimler alıyorlar. Bu arada ikizlerden bir sır aldım. Kokteydeki en önemli dengenin 1 gram tatlı varsa 2 gram ekşi olması gerektiğiymiş haberiniz ola.
Olan biten
Artık akıllı telefonlar çok fazla hayatımızda. Onlar olmadan hareket bile edemiyoruz. Kate Winslet "Hala bir bilgisayarım yok" demiş ama olsun biz onlarsız yapamıyoruz. Eğlence dünyasında yaptığı partilerle tanınan Çağla Gürsoy da şimdi akıllı telefonlar üzerinde gece kulüplerine rezarvasyon yapılan bir uygulama olan Club Table'nin marka yöneticisi olmuş. Yani anlayacağınız mekana gitmeden oturacağınız yeri locayı seçiyorsunuz. Gece gezenler çok iyi bilir ki masa, loca olayları en sıkıntılı durumlardır. Bu yüzden kavgalar bile çıkıyor mekanlarda.