Röportaj ve fotoğraflar: Gürkan KURT



Leyla Hanım, öğrenim yıllarınıza dönecek olursanız, hikayeniz nerede başlıyor?

İlkokulu Şişli Terakki Lisesi'nde, ortaokulu Sainte-Pulchérie Fransız Lisesi'nde, liseyi Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde okudum. ABD'de Fairleigh Dickinson University'nin İşletme bölümünü tamamladıktan sonra New York University'de Endüstri Psikolojisi dalında master yaptım ardından Türkiye'ye döndüm.




1980'li yıllarda Alarko Holding bünyesinde ne gibi başarılarınız oldu?

Bir sene içinde 2 milyon dolarlık satış yaptık, arada komisyoncu güzeli olarak az bir şey kazandım. (gülüyor) Büyük bir endüstriyi bilmeden başlatmış oldum.




Alarko Holding'in diğer ortağı Üzeyir Garih'ten iş hayatına dair neler öğrendiniz?

1986'da Amerika'dan Türkiye'ye döndüm ve döner dönmez Üzeyir Garih'in yanında çalışmaya başladım. Her yere onunla gittim, onun asistanı oldum. Üzeyir Bey'in yanında çalışmak benim için master'a eş değerdi. Çıtamı belirlemiştir, ne kadar çok işin ne kadar kısa zamanda yapılabildiğini gördüm. Frekansımız çok tuttu, herkes eğitmeyi sevmez, o hakiki bir hocaydı.



Şirket olarak ilkleriniz neler?

Türkiye'nin ilk uydu şehrini biz yaptık. Bugün hala hatırlanan en örnek yerleşim sitelerinden biridir. Medeni yaşamın, kapıcısız, kendi süpermarketi olan, çarsısı olan ilk siteyi biz gerçekleştirdik. Diyebilirim ki ondan sonrakilere örnek oldu. Medyatik olmam o zamanlara dayanır. Bir yaşam pazarladığımızı tanıtmak bize düşmüştü.





Bu sitelerin tanıtımının ardından ne yaptınız?




Babama ve Üzeyir Bey'e kendi şirketimi kurmak istediğimi söyledim. Onlar da ''Neden olmasın?'' dediler. Kendi halkla ilişkiler şirketim 'Megatrend'i kurdum ama kimse bana iş vermedi. Ben zannettim ki işler yağacak. Herkes beni Betül Mardin diye havaya sokuyordu. İş kurarken kendi yakınlarına bile güvenmeyeceksin. Bu önemli bir mesajdır girişimci Türk kadınlarına.




Hayattaki en büyük servetiniz nedir?

En büyük servetim İshak Bey ve Üzeyir Bey'le hayata başlamamdır, en büyük zenginliğim budur. Kıskanılacak bir şeyim varsa o da böyle bir babaya sahip olmamdır. Tabiiki herkesin babası müthiştir ama babam vizyon sahibi ve çok görmüş olduğu için her şeyin cevabını çok rahat alıyorum. Ben şu lüksü yaşıyorum, birine danışıp akıl almak istersiniz ve benim doğru akıl alabileceğim kişi çok yakınımda. Benim şansım ve zenginliğim burda.




Leyla Alaton iş yaşamında da başarılı bir isim...

1992 yılında Türkiye Verimlilik Enstitüsü'nde 'Yılın Kadını' seçildim ve bir yol sonrada Davos'ta 'Geleceğin Lideri' seçildim. Her ülkeden gelecek vaad eden lider vasıfları olan kişileri davet etmişti. Kadın olarak davet edilmiştim. Bu sene de tekrar buluşulacakmış. Gelecek ay belki ona katılacağım.




Leyla Alton'un hobileri nelerdir?

Dünyayı gezmeyi çok seviyorum bu hafta Vaku, Azerbeycan'a gidiyorum. Heyecanlıyım, bir sanat olayı için gidiyorum. Benim için de iyi bir vesile oluyor, sanat için seyahat etmek. O çevreden insanları tanımak benim için çok özel.




Sosyal sorumluluk projelerine de destek veriyorsunuz sanırım...




1986'dan beri yani Amerika'dan döndükten sonra kadın olaylarının içindeyim ve kadın haklarının savunucusuyum. Hayatımın her döneminde kadının güçlenmesi ve ekonomik bağımsızlığına inandım. Ciddi bir feministim, akıllı erkeklerin de feminist olduğunu söylerim her fırsatta, aynı zamanda feminist olmalarının kendi çıkarları için yararlı olduğunu düşünüyorum. KAGİDER, GİYAD birçok derneğin kuruluşundaydım, Yönetim Kurulu'nda olmak gibi merakım yok, onursal planda olmayı tercih ediyorum. Aktif üye olma pozisyonum geçti daha çok abla pozisyonundayım.




İki oğlunuzla aranızdaki ilişkiyi anlatır mısınız?




Hayata karşı çok soru soran çocuklar, onları bilgiyle donatmak benim şu andaki rolüm. Korktukları bir anne değilim tam aksine güven duydukları bir anneyim. Eros 6 yaşındayken bana, ''Sen çok şans veren bir annesin'' demişti. Bu, beni çok etkilemişti ve paylaşırım da bana göre beni en iyi tarif eden cümledir. Ben çok şans veririm hayatımdaki insanlara ve çalışanlarıma.













İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR