İş dünyasının başarılı ismi ve davetlerin protokol isimleri arasında yer alan Abdi İbrahim İlaç Firması'nın Yönetim Kurulu Başkanı ünlü iş adamı Nezih Barut bu hafta htkulup.com'un konuğu oldu. Barut, iş, aile ve özel hayatı ile ilgili bilinmeyenlerini anlattı.
Röportaj: Boğaçhan KAPLAN
Nezih Barut'u kısaca tanıyabilir miyiz?
Abdi İbrahim Bey'in torunu, üçüncü kuşak eczacı şanslı biriyim. İki dedem de eczacı bundan da gurur duyuyorum. Nezih Barut, cesur, kendine güvenini kaybetmeyen, hayat felsefesi önce hayal etmek sonra inanmak, çok çalışmaktan ibaret olan bir insanım. Bütün bunları tabi Abdi İbrahim'in iyi bir ekiple çalışması bana iyi bir şans yarattı. Dolayısıyla böyle bir ekiple çalışmış olmakta Nezih Barut'u, Nezih Barut yapmıştır. Çalışanlarımızın verdiği destekle, Abdullah İbrahim ilaç sanayiinde bir numara olmuştur. Ben hep başarıyı hayal etmekle bağdaştırmışımdır. Hayallerimin çoğunu gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Neleri hayal ettim neleri başardım? İzmitten İstanbul'a arabayla gelirken, oradaki fabrikaları hayal ederdim. Oradaki fabrikalar gibi fabrikalarım olsun isterdim. Nitekim ilaç sanayiinin en önemli merkezlerinden birine sahip oldum. Frankfurt Dusseldorf'a gittiğim zaman hep ordaki makinalara hayran olurdum. O makinaları farbikamda görmeyi hayal ederdim, o makinalara sahip oldum. Sanatla mimariyi birleştiren bir binaya sahip olmak isterdim ona sahip oldum. İlaç sanayiinde bir numaralı olmak isterdim, onu da başardım. Şimdi ilaç sanayiinde global bir firma olmayı hayal ediyorum.
Bulunduğunuz yere gelene kadar neler yaptınız?
Üç kuşağında başarılı olduğunu düşünüyorum. Dedem eczaneden laboratuvara geçti. Babam o da bir fabrika kurdu. Biz üç kuşak hepimiz bir fabrika kurduk. 1961 senesinde bir duraksama dönemi oldu. Ben babamı kaybettikten sonra duraklama dönemi oldu sonrasında Abdi İbrahim iyi bir konuma geldi. Nezih Barut neler yaptı? Ekibine inandı iyi bir sinerji yaratmış olduk. Benim vizyonumdaki arkadaşlarımla çalışma imkanı yarattık.
Birlikte çalıştığınız ekibi oluştururken nelere dikkat ettiniz?
Benim içim belirleyici olan fark yaratmaktı. Benim için kararlar 24 saat içinde verilmeli, cesur olmalı, farklılaştırma yaratacak karakterdeki insanlarla çalışmak isterim.
Bu noktaya gelene kadar ki sırlarınız neler?
Kendime güvenmem, başarmak için hayal etmem, çok inanmam ve karşımdakini inandırmam. Liderliğin getirdikleriyle bağdaşıyor bunlar. Her kriz anında Abdi İbrahim daha cesur davrandı İbrahim'in büyümesini sağladı.
İlaç sanayiisinden bahsettiğimiz zaman hem alaydan hem mektepten eğitim almak mı gerekiyor?
Hem alaylı hem de mektepliyim. 1976 senesinde Londra'daydım annem beni çağırdı. Aile karar veremiyordu, benim dönmemi beklediler. Ailenin aldığı karar fabrikayı kapatmaktı. Biz bu grev kararına karşı fabrika kapadık. Bir ay sonra sıfırdan başladık. Bir yandan üretim yaptık bir yandan depolara mal dağıttım. Bu sıfırdan başlama benim alaylı olmamı sağladı. Bir yandan da mektepliyim. Tecrübelerimi arkadaşlarımla paylaşarak bugünlere geldim.
Abdi İbrahim'de kaç aile mensubu var?
1988 den beri ilaç sanayii ile uğraşıyor. Güçlü ve dinamik yapısıyla öncü bir firma. İstihdam olarak holdingte 3 bin 500 yüz çalışanı var. Son 10 seneye bakarsak iki kat artmış sayımız. İlaç sanayii, tekstil ya da otomobil gibi değil, orada çalışan sayısı çok fazla. Sadece istihdamla da ülke ekonomisine katkı sağlamıyorsunuz. En büyük cürolar, ilk 100 firmaya baktığınız zaman verdikleri vergilerle ekonomiye katkı sağlıyorlar. Yan sanayiini kullanmasıyla katkı sağlıyor. Global bir firma olursak 10 binleri buluruz. En büyük amacımız da bu.
AR-GE'nin sizin için önemi nedir?
İnsan sağlığına ve tıbba hizmet etmek istiyorsanız, bu konuda yatırım yapmak zorundasınız. Ciromuzun %5'ini AR-GE'ye harcıyoruz. AR-GE'de şu anda bizim 120 çalışanımız var. Önemli olan eş değer ilaç yapmak değil yeni molekül bulmak çok zor. Eskiden daha fazla yeni molekül çıkabiliyordu. Biz ne yapıyoruz Türkiye'de? Eş değer ilaçların yanında, farklılaştırmış jenerik dediğimiz değişik molekülleri tek bir ilaçta topladık. Bu ekonomik açıdan daha ucuz olması açısından fayda sağlıyor. Şu anda bu tip ürünlerin patentlerini almaya çalışıyoruz. Dünyada ilk eş değer ilacı çıkarmaya çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi astım ve tansiyon ilacı. Avrupa'ya gittiğimiz zaman Abdi İbrahim markası altında bu ilaçları satın alır hale geleceğiz.
Dünyada ilaç sanayiini yöneten belli başlı birkaç firma var. Biz onlara ne kadar yakınız?
AR-GE faaliyetlerini geliştirdiğimiz, çok uluslu firmalarla iş birliği ve üniversite sanayii işbirliğini yaptığımız müdettçe o firmalara yakınlaşacağımızı düşünüyorum. Abdi İbrahim dünyadaki 100 ilaç firmasından 97'inci sırada, bu da yaklaştığımızı gösteriyor. Tabiiki hala farklılıklar var, Türkiye ilaç sanayiinde kendini gösterebilecek kapasitede bir ülkedir. İleride Türkiye bir ilaç sanayii üssü olabilecek durumdadır.
Kaç farklı alandasınız?
Üretim, logistik ve AR-GE bölümümüz var. İhracat merkez ofisimiz Londra'da. Amsterdam'da, Portekiz, Cezayir, Azerbeycan ve Gürcistan'da ofislerimiz bulunmakta.
Barut Ailesi olarak sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz?
Gücümüzü insandan alıyoruz. Şirket kültüründe yerleşen bir olgu var: Burada kazandığımızı buraya harcıyoruz. Sağlıkla alakalı birçok proje yaptık. 81 ilde 'Demir gibi Türkiye' projesini yaptık. Bebeklerde ve hamilelerde demir eksikliğini giderdik. Özellikle yaşlanan nüfusta, beslenme ve stresten gelen sorunlarla kalp krizi Türkiye'de artıyor. Bunun önlenmesi için proje geliştirdik. 42 derslik bir okul yaptık. 1200 kişilik, müthiş bir spor kompleksi var, laboratuvara alet ve edavet bakımından zengin olması çok önemli. Enerjiyle alakalı ödülümüz var. Enerji verimliğini artırmak ve enerjide tasarrufla alakalı bir projeden Enerji Bakanlı'ğından iki tane ödül aldık. Çevreye duyarlılıkla ilgili projemız var. Bunlar bitmiyor devam edeceğiz.
Sizce sosyal sorumluluk projeleri adına Türkiye'deki en önemli eksik nedir?
Türkiye'de en önemli eksiklik eğitim. Eğitime yatırıma devam edeceğiz. İlk baştaki hedefimiz bu. Sağılıkla alakalı olanlar da devam edecek.
Kendinize ait olan zamanlarda ne yaparsınız?
Eskiden daha çok çalışıyordum evlendikten sonra azalttım. 17 yıldır evliyiz eşim Berrak Hanım çocukluk arkadaşım. Geç evlendim, arkadaşlarım: ''Nezih evlense az çalışsa da bizimde satışlarımız artsa'' diye espri yaparlardı. Gecem gündüzüm yoktu. Çalışmak bence bu konuda birinci gelen faktör. Şansa da çok inanırım. Bu tempoya ruhsal ve bedensel olarak dayanmak zorundayım. Eşim de ben de çok spor yaparız. Haftanın 4 ya da 5 günü spor yaparız. Bunun dışında bazı hobilerim var. Sanatı seviyorum, en büyük hobim resim toplamak. Beğendiğim resimlere sahip olmak, galeri gezer kitap okurum. Fenerbahçeliyim, oğlumla maçlara gidiyorum.
Nasıl bir Fenerlisiniz?
Ben daha fanatiğim oğlum bana göre daha mantıklı. Fenerbahçe mağlup olduğu zaman ertesi gün gazeteleri okumuyorum.
Size hasta Fenerbahçeli diyebilir miyiz?
Ertesi gün gazete okumamak hastalıksa evet öyleyim.
Tarz sahibi olduğunuzu düşünüyorum...
Terazi burcuyum. Burcumdan kaynaklı olarak güzelliklerin ortaya çıkmasını istiyorum. Herkesin kendine has bir tarzı olduğunu düşünüyorum. Yaşıma göre modern giyiniyorum ofisim ve fabrikam daha modern. Ben çağdaş sanatı seviyorum modern eşyayı seviyorum.
Oğlunuz dördüncü kuşak olarak ilaç sanayiinde yer alacak mı?
Yeniliğe açık bir insanım. Oğlum beni tenkit eder hoşuma gidiyor. Bazen haklı buluyorum. O şu anda bizim gibi ilaca devam edermiş gibi duruyor. Ablamın oğluyla birlikte bizden bayrağı alacak. Beraber çalıştığımız zaman beni tenkit ettiği zaman nasıl olur bilemiyorum. (gülüyor)
Emeklilik planınızda neler var ?
Hobilerimle uğraşıp, spor yaparım, dünyayı gezerim sırt çantamla, bisiklete binerim.
Bir eczacı olarak, ''Keşke ben bulsaydım'' dediğiniz ne var?
Yeni bir molekül bulabilmek isterdim. Onu bulmak kolay değil, büyük bir yatırım gerekiyor.
Sizce eczacı olarak ilaç sanayiinde en büyük buluş nedir?
Eczacılığın en büyük buluşu aspirindir. Değişik endikasyonlarda kullanılıyor.