Röportaj: Aybala Yıldız



Fotoğraflar: Onur AYDIN

İnsanlar eskiden sizi, cemiyet hayatında ki Pervin Ersoy olarak biliyorlardı. Şimdi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un eşi olarak biliniyorsunuz. Bu size nasıl bir sorumluluk yükledi?

P.E: Tabi ki işin içine girmeden kafamda ben de tam olarak canlandıramamıştım ama ben her zaman sorumluluklarının bilincinde olan bir kadındım. Eşimin Kültür ve Turizm Bakanı olması ile birlikte daha çok şeyler yapmam gerektiğini ve daha faydalı işlerde bulunmam gerektiğini yüklendim sırtıma. Mesela, hemen hemen herkesin bildiği bir proje başlattık Rotahane ile, tüm Türkiye'yi özellikle iç turizmi canlandırmak için gezmeye başladık. Bu, benim için en önemli görevlerden biri oldu. Daha öncesinde de vardı böyle bir niyetim ama sevgili eşimin Kültür ve Turizm Bakanı olması ile birlikte bu proje gündeme geldi. Çok mutluyum, çok da güzel, şehirlerimizin tanıtımını yapıyoruz. Ünlülerle birlikte her şehri geziyoruz. 'Her şehri ünlüsüyle geziyoruz' projemizin adı. Bu güne kadar da yaklaşık olarak on üç tane şehir gezdik, tanıtımında bulunduk. Gayet de güzel gidiyor.

Kars gezinizden biraz bahsedebilir misiniz?

P.E: Kars, bir kere benim hayallerimin de ötesinde bir şehirdi. Şöyle; Kars'a giderken bizim en büyük heyecanımız turistik Doğu Ekspresi ile gitmek oldu. Otuz iki, otuz üç saatlik bir yolculuk yapmak bizi, tüm ekip olarak çok heyecanlandırdı ve Kars'a gittiğimizde özellikle Ani Ören yeri müthişti. Herkese tavsiye ediyorum. O kadar güzel bir şehir ki Kars, hem orayı gezmek hem Kars'ın dokusunu hissetmek. Kars'ta tabi ki çok eski kültür kalıntıları var sonuçta Kars'ın kültürü Rusya'dan gelen bir kültür, Rusların egemenliğinde olan bir yer daha sonrasında oradaki tüm dokuyu görebiliyorsunuz. Şu anda da onu korumaya çalışıyorlar. Yemekleriyle, kültürüyle, gezilecek yerleriyle çok güzel bir şehir. En son açılan bir müze vardı. Sevgili Kültür Müdürümüzle beraber gezmiştik. Gerçekten Avrupa'da bile böyle kaliteli bir müze görmedim. Harika bir şehir, mutlaka görülmesi lazım.

Bakan Bey ile çok sayıda gezilere katılıyorsunuz. En son Göbeklitepe'yi gezdiniz birlikte.

P:E: Çok güzel, sonuçta Türkiye'nin tanıtımı için, bu güzelliklerin daha çok duyulması için. Bakan Bey'in en asli görevlerinden biri, Türkiye'yi yurtdışına da en iyi şekilde tanıtmak. Bazen Sevgili Saffet Emin Tonguç'la da konuşuyoruz. Saffet Bey,benim Rotahane ve 'Her Şehrin Ünlüsüyle Geziyoruz' projesinde,proje ortağım. Diyoruz ki yurtdışına gidiyor milyonlarca insan, küçücük bir denizkızı heykelini görmek için veya Roma'ya gidiyorsunuz Collesium'u görmek için. Bizde bunlardan binlercesi var. Her şehrimizde ayrı bir kültür yatıyor. Her şehrimizde öncesinde yaşamış toplumların, medeniyetlerin izleri var ve gerçekten kültüre meraklı olan insanlar için muhteşem bir fırsat,Türkiye'yi gezmek ve Türkiye'yi yaşamak. Mesela Antakya, şehre bir kazı başlattığınızda altından medeniyet fışkırıyor, bir daha kazıyorsunuz başka bir medeniyet fışkırıyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde olabilecek bir şey değil. Türkiye, gerçekten bu açıdan müthiş bir cennet. Bakan Bey'in yaptığı işlerin en önemlilerinden biri de kazıları on iki aya çıkarmak oldu. Arkeologlar için bu müthiş bir müjde.



Bakan Bey'in aynı zamanda birçok projesi var ve siz de takdir ediyorsunuz. Sizi en çok etkileyen projeler hangileri?

P.E: Benim için en önemlilerinden biri Turizm Kalkınma Ajansı’nın kurulmasıydı, eşimin bakanlık döneminde. Türkiye'nin turizmine tüm özel girişimcilerin desteği ve böyle bir ajansın kurulması bence çok güzel bir projeydi. Zaten takdir alan bir proje. Onun dışında Milli Eğitim Bakanlığı’yla çok güzel projeler yapıyor, Bakan Bey. O projesi çok iyi gidiyor. Turizm Meslek okullarının canlandırılması açısından. Dediğim gibi kazıların on iki aya çıkarılması çok güzel bir projeydi. Zeugma Müzesi’nde biliyorsunuz Çingene Kızı vardı. Onun tüm parçaları tamamlandı ve şu anda çok güzel bir şekilde sergileniyor. Bu da bizi çok heyecanlandıran bir proje olmuştu. Onların yurtdışından getirilmesi, kaçırılmıştı. Birde ne kadar kötü ki, tarihi eserlerimiz,bizim tarihimize ait olan şeyler, yurtdışına kaçırılıyor.Yani,onların tekrar Türkiye'ye getirilmesi bizim için büyük bir sevinç ve gurur kaynağı.Özellikle bu işe gönül vermiş insanlar için, arkeologlar için büyük bir heyecan bu.

Siz sosyal sorumluluğa zaten yabancı olmayan bir insandınız, Bizim Çocuklarımız Derneği’nde de aktif olarak yer alıyorsunuz. Başkan Yardımcılığını mı üstleniyordunuz?

Ben şimdi o görevimden ayrıldım. İçinde bulunduğum konumdan dolayı tüm STK'lara eşit destek vermek istiyorum. Tohum Otizm Vakfı’na da, Mehmetçik Vakfı’na da, Türk Böbrek Vakfı’na da, Kansersiz Yaşam Derneğine de birçok dernekler var biliyorsunuz, birçok vakıflar var. STK'lar çok güzel çalışıyorlar.Şuan bulunduğum konumdan dolayı hepsine eşit destek olabilmek için,o görevimden ayrıldım.Tek bir yere bağlı olmak değil her yere faydalı olmanın daha doğru olacağını düşündüm.O yüzden de elimizden geldiğince,özellikle de bu yaptığım bu projede Türkiye'yi gezdiğimiz Rotahane projesinde STK'lara çok ciddi destek veriyoruz. Rotahane'de bir okul açacak şimdi, onu Bizim Çocuklarımız derneğine bağışlayacağız.

Çok eğlenceli bir grubunuz var…

P.E: Çok güzel geçiriyoruz. Arkadaşlarımız, dostlarımız sağ olsunlar hem yaptığımız işlerde bize destek hem de normalde özel hayatımda görüştüğüm çok sevdiğim dostlarım var. En çok desteği sevgili yeğenimden görüyorum. Emel Oysal'dan ve sevgili Rotahane ortağımdan Bilge Kuru'dan görüyorum. Onlar benim hayattaki iki en büyük destekçim. Daha sonra sevgili Saffet Emre Tonguç var. Bize her anlamda destek veren, bütün turlarımızı ayarlayan Şebnem Hanım var. Şebnem Hanım'la çok iyi dostuz. Yani her zaman yaptığınız işleri ayarlayan ve yanınızda olan insanlardan gördüğünüz destekle ilerlersiniz. Berna Sağlam var. Bütün işlerimizi,P&R'ımızı üstleniyor. Servet Hanım var fotoğrafçımız, onun sayesinde o kadar güzel fotoğraflar sizlere sosyal medyadan ulaşıyor. Ümit Karalar Hanım var bütün sosyal medyamızı yönetiyor. Şenol Altun var, en güzel fotoğraflarımızı çekiyor, bütün şehir fotoğraflarımızı ve biz o fotoğrafları sayfamızdan paylaşıyoruz. Benim birde ufak isteğim olacak buradan, instagram sayfasından Rotahane'yi takip etsinler. Çünkü biz her şeyi paylaşıyoruz oradan.



Rotahane'nin bir daha ki durağı neresi ve hangi ünlüler size eşlik edecekler?

P.E:Bizim şimdi ki durağımız Adana. Kars'tan döndük, Adana için çalışmalara başladık. Adanalılar da sağ olsunlar bizi bekliyorlar. Adana'ya giderken de çok sevdiğimiz ünlü sanatçılarımızı birlikte götürüyoruz. Bizimle beraber Sevgili Nilgün Belgün, İpek Acar, Rüzgar Aksoy bizimle Adana'da olacak. Rotahane sayfasını takip ederlerse diğer ünlülerimizi de görebilirler.

Çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmek için neler yapıyorsunuz?

P.E:Beni tanıyanlar çok iyi bilirler. Ben çocuklarına çok düşkün bir anneyim. Bütün gün okulda oldukları için okuldan geliş zamanlarına göre programımı yapıyorum. Eğer seyahatteysem, zaten benim seyahatlerim hiçbir zaman çok uzun sürmez. Onlarsız seyahatlerim bir veya iki gün sürer. Onlarla beraberken on gün on beş gün hiç fark etmez yeter ki onlar yanımda olsun. Orada problem yok fakat yanımda değillerse iki günü aşmamaya çalışıyorum. Hem çok özlüyorum hem de onların bensiz düzenleri bozulsun istemiyorum. Ona göre bir düzen oturttuk. Babamız Ankara'da yaşadığı için, babamızdan dolayı benim onların başında olmam daha da gereklilik icap etti. Okuldan geliyorlar akşamüstü dört,dört buçukta. Ben de o saatlerde evimde oluyorum. Eğer ofisimde işlerim varsa mutlaka ofisime, yanıma çağırırım. Onlar da burayı çok seviyorlar. Yanıma geliyorlar. Ödevlerini burada yapıyorlar. Küçük oğlum zaten tam ödev yaşında olmadığı için burada boya kalemleri, boyaları, kitapları her şeyi var. Benimle birlikte oluyorlar ya da benim işlerim bittiyse saat beşte, evimize geçiyoruz. Evde güzel vakit geçiriyoruz. Evde çok sevdiğimiz bir tane köpeğimiz var. Üçüncü oğlum oldu o da. Onunla beraber vakit geçiriyoruz. Hafta sonları sinemaya gidiyoruz. Hafta sonları bazen babamız da İstanbul'da oluyor. Onunla beraber yemek yemeye gidiyoruz. Böyle, güzel geçiyor.

Karşımda savaşçı bir kadın görüyorum. Bakacak olursanız evin bütün yükü sizde…

P.E: Çok şükür. Rabbim sağlık versin. Sağlık olduktan sonra yükler insana ağır gelmez.

Bakan Beyimizi yakaladıkça sadece sinemaya mı gidiyorsunuz? Golf öğrenmek istiyordu. Nasıl geliştiriyor mu?

P.E: Hayır geliştiremiyor. Öyle bir vakti yok çünkü. Şöyle söyleyeyim en fazla vakti olduğunda,çocuklarla beraber. Belki bir yemek yemeye. Bizimle yurtdışı seyahatlerine de katılamıyor.Yurtiçi seyahatlerine de katılamıyor. Çünkü kendi programı gerçekten çok yoğun. Bütün bakanlarımız böyle sadece eşim için demiyorum. Bütün bakanlarımızın hayatları ve programları çok yoğun. Allah onlardan razı olsun ki gerçekten bu güzel vatanı onlar gibi emin ellere teslim ediyoruz. O yüzden çok gurur duyuyorum tüm bakanlarımızla ve tabi kendi eşimle.



Ankara'da gençlik yılları nasıl geçti? Ankara'ya gittiğinizde neler hissediyorsunuz?

P.E: İlkokulu bitirene kadar Ankara'daydım. Hala Gençlik Parkına, Kuğulu Park’a giden biriyim. Hep diyorlar ki çok bozuldu eski Ankara değil ama ben o bozulma dönemini değil çocukluğumun Ankara'sını yaşadığım için arada Ankara'ya gittiğimde çok keyif alıyorum. Ankara’yı çok da seviyorum. Dostlarım, arkadaşlarım da var Ankara'da.

Bakan eşleriyle bir araya geliyor musunuz? Toplantılarınız oluyor mu?

P.E: Tabi ki Sayın Emine Erdoğan hanımefendi bizi her zaman Ankara'ya davet ediyorlar. Bakan eşleriyle bir araya geliyoruz. Onlarla birlikte çok güzel toplantılarımız oluyor. Çok güzel söyleşilere katılıyoruz. Seminerlerimiz oluyor. Eğitici çok güzel sohbet programlarımız oluyor. Çok keyifle gidiyorum. Bütün programlardan da notlarımı alarak çıkarım. Her zaman da o programlara katılmayı elimden geldiğince başarıyorum, gidiyorum. Benim için çok büyük bir keyif. Görüşüyoruz bakan eşleriyle.



Yıldızların Altında diye bir geceye imza atmıştınız geçtiğimiz aylarda. Başka projeleriniz var mı?

P.E:Var. Çünkü çok güzel tuttu o proje. Bir prototipti. Ben onu yaparken özellikle daha az insanı davet ettim. Çünkü sanatçıların çok yoğun olduğu bir projeydi. Yirmi tane sanatçı projeye destek vermişti. On bayan, on erkek ve sizler de vardınız o gecede. Çok ünlü isimler, çok muhteşem isimler yanımızda yer almıştı Yıldızların Altında gecesinde. O geceden toplanan tüm parayı, Bizim Çocuklarımız derneğine bağışladım. İnşallah seneye tekrar bu projeyi yapacağız ve bu sefer başka bir STK'ya bağışta bulunacağız. Böyle gecelerden toplanan paralar her zaman STK'lara destek için çok güzel bir yer oluşturuyor. Onlar sayesinde okullar açılıyor. Hasta çocuklara yardım ediliyor. Hastanelerde ihtiyacı olan insanlara yarım ediliyor vs. Seneye de Yıldızlar Altında ikiyi yapacağız.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR