Geçen hafta Dada Salon’da Cosmopolitan Dergisi’nin partisinde karşılaştım ‘Çukur’un Celasun’u Kubilay Aka’yla. O gün Şükrü Avşar’ın patronu olduğu Avşar Film’le el sıkışmıştı ve çok heyecanlıydı. Yönetmen Ömer Uğur imzalı ‘Aşk Bu mu? ’filminde ilk kez başrol oynayacakmış. Heyecanlaydı ve biz tabii ki ‘Çukur’dan bahsettik. “Nasıl özledim Esin anlatamam. Sezon bir an önce başlasın, dört gözle bekliyorum” dedi. Sıkı bir ‘Çukur’ izleyicisi olarak ben de dört gözle bekliyorum. Bakalım neler olacak? Partide tüm gözler Kubilay’ın üzerindeydi. Herkes ondan bahsediyordu. Önümüzdeki yıllarda daha çok konuşulacak isimlerden, sık sık dile getiriyorum. Söylemeden edemeyeceğim Kubilay çok mütevazı, herkesle tek tek selamlaşıp konuşuyor ve gönülleri fethediyor. Özellikle kadınların kalpleri Kubilay’ı görünce hızla çarpıyor.

Sezen'den Youtube albümü:Demo

Malumunuz sosyal âleme dalmayan, Youtube kanalı olmayan bir sanatçı yok. Sezen Aksu da onlardan. Hatta bir adım öne geçiyor ve Youtube albümü hazırlıyor. Öncesi gün kendi resmi kanalında yayınlanmaya başlandı albümü. Başka müzisyenlere verdiği şarkıların demo kayıtlarından oluşuyor.Sezen Aksu ‘Demo’yu “Demo bir şarkının ilk çalınmış ve söylenmiş, olgunlaşmamış, ham halidir. Bir tür taslak hali diyebiliriz. Bazen de başka bir şarkıcıya ve düzenleme yapacak müzisyene, rehberlik yapması için hazırlanır. Ben bazı demoları asıllarından daha çok severim, daha iyi ya da daha kötü olduğundan değil, içinde ne endişe ne düşünce barındığından. Müziği seven herkesin şarkıların saf halini tatmaya hakkı var diye düşünüyorum. Süsleme yok, olduğu gibi, geldiği gibi” diyor. Müzik dünyasında yeni yol alacaklara iyi bir ders niteliğinde olacaktır. ‘Demo’ iyi düşünülmüş, iyi bir fikir. Yakında herkes bu yolu takip edecektir. Her zamanki gibi öncü olmuş Sezen Aksu.

Tutulan nefesleri rahat bırakalım

Çok uzun süredir nefesleri tutmuş ülkemiz için, geleceğimiz için seçim heyecanı içindeydik. Ve şimdi: Rahatlıyoruz, gevşiyoruz.

Haydi uzun süredir ertelenen tatile çıkma zamanı.

Kafaları rahatlatma, biraz dinlenme,enerji depolama zamanı.

Ne kadar az alabiliyorsan o kadar az eşyanı al. Kitaplarını yanına al. Güzel müzik listeni yap. Bas git güzel memleketimin cennet köşelerinden birine.

Öyle pahalı olmasına hiç mi hiç gerek yok.

Mis gibi deniz yeter. Enerji depola.

Kafanı dinle. Uzaklara dal.

Bol bol kitap oku.

Turizm canlansın.

Ertelenen düğünler hemen yapılsın. Düğün organizasyonları hareketlensin.

Ertelenen üniversite sınavı için şimdi hareket zamanı.

Arkadaşlarınla bol bol konuş, sohbet et, kahkaha at.

Ama lütfen mümkünse siyaset konuşma. Ve kafanı tamamen boşalt.

Şezlonga yayıl, oku

Güzel adam, cesur yürek Cüneyt Özdemir’in ‘Günebakan’ kitabı şezlonga yayılmalık,deniz kenarında 2 günde okumalık harika bir yaz kitabı. “Yaz güneşinde kurutulmuş kelimelerdenden oluşuyor” diyor Cüneyt Özdemir. Gerçekten aynen öyle. Okumaya doyamıyorsunuz. Elinizden bırakamıyorsunuz. Hatta okurken “Benim geçen yazım tıpkı


böyle” diyorsunuz. Kendi yaz tatilinizi anımsıyorsunuz. Keyifli okumalar.

2 öneri

1) Şehrin en tanıdık şenliği geliyor. Yani Bebek Şenliği. 29-30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde Bebek Parkı’nda olacak. Sevdiğiniz sanatçılar ve gruplar şarkılar söyleyecek. Ajandanızda yer açın derim.

2) 5 Haziran ve 11 Eylül arasında Uniq Açıkhava’da film festivali var. Kısa film, animasyon, korku gecesi derken yok yok. Ajandanıza not edin.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR