Çok yönlü bir sanat platformu olan Artkolik Sanat ve Eğitim Platformunun kurucusu iş kadını ve eğitimci Nazlı Keçili, koleksiyonerliği ve güçlü bir koleksiyon oluşturmak için izlenmesi gereken yolları bir derginin yeni sayısı için anlattı. "Koleksiyonerlik, bir eser ya da nadide bulunan parçaların birbiriyle uyumlu bir şekilde toplanması ve saklanması diyebiliriz" açıklamasında bulunan Nazlı keçili sözlerine şöyle devam etti: "Biliyorsunuz bir şeyleri toplama, saklama, biriktirme isteği insanoğlunun doğal dürtülerinden biri olan meraktan dolayı gerçekleşen bir eylem. Merak, insanın gelişmesinde de çok önemli bir kavramdır. Koleksiyonerlik de tarihte insanoğlunun gezdiği, gördüğü yerlerden birtakım objeler, hatıralar, parçalar getirmesi ile başlamıştır." Koleksiyonerliğin toplanma eylemi ile başladığını ancak, toplanan parçaların birbiriyle bir bağ içinde olması gerektiğine vurgu yapan Nazlı Keçili "Koleksiyonerlik birçok alanda olabilir. Klasik araba koleksiyonundan, eski para koleksiyonuna, resim koleksiyonundan heykel koleksiyonuna, eski yazı koleksiyonundan nadir ya da antika kitap koleksiyonuna... “Koleksiyonerlik ne değil?” sorusuna gelirsek, bir şeylere çok sayıda sahip olunması koleksiyoner olduğunuz anlamına gelmez" açıklamasında bulundu. Türkiye’de gördüğü en güçlü koleksiyonun Ali Raif Dinçkök'te olduğunu da söyleyen Keçili "George Baselitz’den Marc Chagall’a, Louis Bourgeois’dan Marina Abromavic’e, Anselm Keifer’den, Salvador Dalì’ye, Damien Hirst’den Man Ray’a, Ai Weiwei’den Anish Kapoor’a, Egon Schiele’den Pablo Picasso’ya sanat tarihinin en önemli isimlerinin dünyayı gezsen senelerce göremeyeceğin birçok eserini bir bina altında toplamayı başaran gerçek ve sessiz bir koleksiyonerdi kendisi. Mekânı cennet olsun" dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR