ÇAĞAN Irmak'ın yeni filmi ‘Benim Adım Feridun' cuma günü vizyona girecek. Filmin vurgusu ‘hayatın içinden' olarak yapılıyor. "O karakterlerden biri sen de olabilirsin, ben de..." diyor, yapım şirketi TAFF.
Ama o filmde bir kişi var ki, kimse kolay kolay o olamaz. 23 yıl aradan sonra ilk kez beyazperdede göreceğimiz Güngör Bayrak...
Yaşı 20'nin altında olanlar belki adını bile duymadı, belki de ‘Gümüş' veya ‘Şüphe' dizilerinden şöyle bir biliyorlar... Ama bilmiyorlar ki, hayallerin ete kemiğe bürünmüş hali o.
HEM STAR HEM LEYDİ
Asıl ismi Şerife'ydi. Konya'da doğdu ve bir aileye evlatlık olarak verildi. Aile, bu bebeğin adını güzel günler görsün diye ‘Güngör' olarak değiştirdi. Güngör büyüdü, hemşirelik okulundan maddi imkansızlıklar yüzünden ayrılıp İstanbul'da bir otelin lobisinde kahve servisi yapmaya başladı, adı ‘Kahveci Güzeli'ne çıktı. Ardından Vakko gibi büyük bir firmanın mankeni oldu, sonra da Yılmaz Güney'li ‘Düşman' ve ‘Yol'un da aralarında olduğu 20'ye yakın filmde rol aldı. ‘En İyi Kadın Oyuncu' başta olmak üzere çok sayıda ödülü var sinemadan. Sahnelerde de çok başarılıydı, bir dönemin assolisti...
BEN YAPAMAM DEME
Ne iyi etmiş de ailesi ismini değiştirmiş Şerife'nin... 1987 yılında büyük bir aşk ile ‘sir' ünvanlı Havari Berichi ile evlendi ve ‘leydi' ünvanını aldı Bayrak. Paris'e yerleşti, yıllarca orada yaşadı. 1996 yılında Türkiye'ye gelip yarım bıraktığı eğitimini tamamladı. Marmara Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği bölümünü bitirdi. 2006 yılında eşinden boşandı ve Bülent Özyürük ikinci evliliğini yaptı.
Neden yazdım tüm bunları... Hani insan istemeyegörsün, eğer çalışırsa, bütün kapılar açılıyor ona. Benim idolüm Güngör Bayrak... Ne zaman ‘Ben bunu yapamam, ben bunun için geç kaldım' desem, aklıma getirdiğim kişi. Sakın ha pes etmek yok, insan isteyince her şey oluyor...
EVDEKİ REKABET
25 yıllık birlikteliklerinin ardından üç yıl önce nikâh masasına oturan oyuncular Gülenay Kalkan ile Tarık Ünlüoğlu, şu günlerde tatlı bir rekabet içinde.
Bilenler biliyor, ‘Anne' dizisi yayına başlar başlamaz, salı akşamlarının birincisi ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ı koltuğundan etti.
Biri bir dizinin ‘Cahide'si, diğeri, diğer dizinin ‘Ünal'ı.
ARKADAŞLAR TAKILIYOR
"Peki", dedim "Salı akşamları ne seyrediliyor sizin evde?" İki televizyon olduğu için ikisi de kendi dizilerini izliyor ama zaman zaman birbirlerinin dizisine kaçamak bakışlar atıyorlarmış.
"Bu rekabet, germiyor mu ilişkinizi" diye sordum, Gülenay Kalkan kahkaha attı ve şunları söyledi: "Evet, büyük bir rekabet ama bu kadar yıldan sonra artık çok iyi tanıyorum Tarık'ı. ‘Birinci de ikinci de bizim evde Tarıkçığım' diyor, Tarık'ı neşelendiriyorum. Reytingler açıklanınca birbirimizi öpüp, centilmence tebrik ediyoruz. Arkadaşlarımız çok mavra yapıyor, çok kızdırmaya çalışıyorlar ama bizim ilişkimiz bu tür egoları aşalı yıllar oldu."
Sıra Sezen'in albümünde
BENDEN daha akıllı telefonum ‘Mithat Can Özer'in albümü çıktı' diye önermese haberim olmayacaktı ‘Aşk Mevsimi'nden... Mithat Can Özer'in, annesi Sezen Aksu'dan da şarkılar aldığı albümünü kelimenin tam anlamıyla döne döne dinliyorum. Sezen Aksu'nun sözlerinin ve müziğinin dışında vokalini duymak da çok iyi geldi, özlemişim.
‘Acıya Tanığım' ve ‘Aşk Mevsimi', albümü keşfettiğim ilk günden itibaren en çok dinlenenler arasına girdi müzik listemde. Sırada heyecanla beklediğim Sezen Aksu'nun albümü var. Yapım şirketi "Bir aya kadar çıkar" diyor...