Geçirdiği talihsiz kaza sonrasında iki ay tedavi olan ve ilk olarak yılbaşı gecesi Kıbrıs'ta sahneye çıkan Ajda Pekkan, Cumartesi gecesi de İstanbul'daki ilk sahnesini Günay Restaurant'ta yaptı.
Öncesinde sahneye Cenk Eren çıktı. Ardından, "Ben çok şanslıyım. Ajda Pekkan ile aynı sahneyi paylaşıyorum. Şimdi muhteşem bir kadın izleyeceksiniz" diyerek sahneyi Süperstar'a bıraktı.
Ve işte beklenen an. Süperstar, modacı Gülşah Saraçoğlu'nun hazırladığı muhteşem bir kostüm ile göründü. Ve tabii salonda herkesin nutku tutuldu. Çünkü muhteşem gözüküyordu.
Ve evet biz çok şanslıyız. Böyle bir sanatçıya sahip olduğumuz için.
Bakın kaç kez Ajda Pekkan'ın izledim, sohbet ettim, kendisiyle kaç kez zaman geçirdim hatırlamıyorum. İnanın sayısı çok ama çok fazladır. Anlatabilmek için şöyle söyleyeceğim kendisiyle birebir 19 yaşındayken tanıştım. Ve geçen bu zaman içinde şunu çok açık ve net söyleyebilirim ki; kendisini ne zaman görsem, ağzım açık kalıyor. Ve sürekli kendimi, "Maşallah" derken buluyorum. Gerçekten enerjisi, duruşu, performansı, sesi, yorumu inanılmaz.
Evinde dinlendiği süre boyunca da kendisiyle sık sık mesajlaştık. Zorlu bir süreç atlattığını ve bunu başaracağını söylemişti. Ki benim hiçbir şüphem yoktu zaten. Çünkü savaşçı bir ruha sahip Ajda Pekkan. Her zaman da en iyi şekliyle sevenlerinin karşısında oluyor. Cumartesi gecesi de bunu göstermiş oldu.
Düşünsenize bu sektörde bunca zaman zirvede kalmak hiç de kolay değil. Ajda Pekkan, hem sesi, hem görüntüsü, hem fiziği, hem yorumu, hem şarkıları ile bunu yıllardır başarıyor.
Bu bile alkışlamaya değer.
Ajda Pekkan, iki aylık hastalık süresi sonrasında, yaşadıklarını, geçirdiği yılları daha iyi anlatmak istercesine; Sezen Aksu'nun 2002 yılında çıkarttığı "Şarkı Söylemek Lazım" albümünde yer alan "Su Gibi" şarkısını da ilk kez seslendirdi. Televizyon izlerken bu şarkıya denk geldiğini belirten Ajda Pekkan, "Aslında konser şarkısı ama bu gece söylemek istedim" dedi.
Şarkının sözlerine baktığınız zaman daha net anlıyorsunuz aslında geçen bir ömrün hikayesini.
Özellikle, "Su gibi aktı yıllar, deryada bir damla kadar. Yaşadım, şahidimizdiniz, yıllar sizden kim korkak?" sözlerinde tam da Ajda Pekkan'ın hem son iki ayını hem de hayatını özetler gibiydi.
Yaşadığı duyguyu da bize hissettirdi.
Gerçekten Ajda Pekkan olmak başka bir sihir. Ve bu sihir de Ajda Pekkan'a çok ama çok yakışıyor.
Her defasında seyirciyi şaşırtmak, seyirci ile göz teması kurmak ve tüm salonu ayağa kaldırıp dans ettirmek herkesin harcı değil. Bunu Ajda Pekkan yıllardır başarıyor.
Süperstar 'Kızılcık Şerbeti' fanatiği
Ajda Pekkan sahneden indikten sonra kendisini kuliste ziyaret ettik. Hatta "Çok yorgundur, kapıdan bir görüp gidelim" derken bizi ayakta karşıladı. Bakın iki saat performans sergileyen Ajda Pekkan, enerjisinden gram kaybetmemiş şekilde, ayakta karşıladı ve bir saniye bile oturmadı. Çünkü hemen bir kapıdan bakıp çıkamadık. Sohbet uzadı da uzadı.
Hatta izlediği diziye kadar geldi konu. Ajda Pekkan, Show TV'nin reyting rekorları kıran "Kızılcık Şerbeti" dizisinin fanı çıktı. Öyle ki, "Muhteşem bir dizi bayılıyorum. Her oyuncusu inanılmaz oynuyor. Tam bir paradoks. Senaryo müthiş. Oyuncular o kadar doğru seçilmiş ki, doyamıyorum. Hatta dizi bitikten sonra arkadaşlar ile birbirimizi telefon ile arayıp saatlerce dizi hakkında kritik yapıyoruz" dedi.
Yayınlandığı günden bu yana gerek sosyal medya gündeminden gerekse topluluk içinde dillerden düşmeyen "Kızılcık Şerbeti" Ajda Pekkan'ı da etkisi altına almış. Dizi, aynı doğrularla fakat farklı kültürlere sahip iki ailenin çocukları Doğa ve Fatih'in evlenmesiyle yaşanan çarpıcı olayları konu ediniyor.
Seküler bir ailenin kızıyla, muhafazakâr bir ailenin oğlu arasında yaşanan aşk hikayesinin anlatıldığı dizide de Barış Kılıç, Evrim Alasya, Sıla Türkoğlu, Sibel Taşçıoğlu, Müjde Uzman, Doğukan Güngör, Settar Tanrıöğen oynuyor.
Meraklısına...
Mavi tık’ı kim çalar
Elon Musk çalar.
"Şaka şaka" diyemeyeceğim doğru. Çünkü Elon Musk, Twitter'ı aldıktan sonra birçok hamle yaptı. Bu hamlelerin başında da onaylanmış hesapların 8 dolarlık ücrete zorunluluk getireceğin yönündeki. Ve olan oldu.
Bizim memleketten ilk Birce Atalay, "Benim mavi tik'ime ne olmuş olabilir. Kim çaldı?" diye tivit attı. Ve gelen mesajlardan sonra, "Tamam anladım ki Mr. Musk'a bir aidat ödememiz icap ediyormuş. O halde adımlarımızı nasıl atacağız? Ben neden bu adımları bulamıyorum? Teknoloji, Birce Help me" dedi.
Yani durum bu. Yakında sanırım hepimizin 'mavi tık'ları gedecek. Çünkü aidat ödemiyoruz...
Ben de onlardan biriyim.