Başlıktaki söz bana değil, Esenler’de bir vatandaşa ait.

Haberci ile vatandaşın diyaloğu ise şöyle:

Haberci: İzniniz var mı?

Vatandaş: Sokaktaki kalabalığa baksana. Sence herkesin izni var mı? Benim de yok.

Haberci: Peki neden sokaktasınız?

Vatandaş: E bu kadar kalabalık çıkmış ben de çıkayım dedim. Kimse yasağa uymuyor, ben neden uyayım?


E haklı. Neden “uysun” değil mi? Kurallar yıkılmak içindir. Özellikle bizim memleketimizde.

Neyse, tabii haberci sorulanına devam ediyor şaşkınlıkla.

Ve yaşlı bir amcaya ve teyzeye mikrofon uzatıyor.

Amca ile teyze de, “Evladım bizim iznimiz yok. Ama iki gündür evdeydik patladık. Çıkalım dedik. Baktık sokak kalabalık biraz daha dolaşıyoruz” diyor.


E onlarda haklı tabii.

Hatta teyzeciğim, konu komşuyu da gezin. Rahatınıza bakın..

Alışığız biz memleketin bu manzaralarına..

Devam edin. Hiç rahatsız olmayın hiç!

Oturanlar var zaten evinde. Kurallara uyanlar.

Bu kurallara uyanlar her sene vergilerini de günü gününe falan ödüyor.

Sonra vergi affı gelince, “E ben ödedim ama ödemeyenlere af geldi. Ben neden ödedim” diye sayıklayıp yeniden ödüyor.

Hani öyle bir gurup da var hani yani.

Neyse siz hiç rahatsız olmayın.

Bak Londra, Amerika, Hollanda falan yavaş yavaş normale dönüyor.

Neden?

Çünkü onlar kurallara uydular.

Ama sizler akıllısınız tabii. Çok akıllısınız.

Siz sakın uymayın kurallara.

Onlar zaten hep bizleri de kıskanıyorlar.

Siz çıkın çıkın gezin teyzeciğim, amcacığım..

Sizin neyiniz eksik çok haklısınız.

Kurallara uymamak gibi adetleri var bu ülkenin. Siz uymuşunuz çok mu!

Çıkın çıkın gezin gerçekten. Bak hiç gönül koymuyoruz. Hatta mangal falan da yakarsınız siz şimdi.

Oh oh hadi bakalım!!!

Mucizeler

Son yıllarda sevimsiz günlerden geçiyoruz. Ağzımızın tadı sürekli ekşi.

Günler geceleri kovalıyor.

Her gün aynı gün.

Her gün sanki Cumartesi-Pazar.

Ama yine de bu hayatta mucizeler olmuyor değil.

Önceki gün Fas'ın Kazablanka kentinde doğum yapan Malili kadının, 5'i kız 4'ü erkek 9 çocuk dünyaya getirdiği haberini okuyunca şöyle durdum.

Uzun bir an dinledim kendimi. Olanları, hayatı…

Ki zaten uzun zamandır yaptığım tek şey bu.

Fakat hanımlar-beyler bu dünyada bu kadar sevimsizlik varken böyle bir mucize sizi de inanılmaz gelmiyor mu?

Düşünsenize bir kadın dokuz çocuk dünyaya getirebiliyor. Dokuz insan.

Gerçekten mucize değil de nedir bu?

Bu yüzdendir ki, ben hala umudumu kaybetmedim. Mucizelere de sımsıkı sarılıyorum.

Sizler de umudunuzu kaybettiğiniz de her an olabilecek mucizeler sarılın derim.

Belki gözünüzden kaçmış olabilir diye de bir kere daha bahsetmek istedim.

Pes etmek yok. Her daim sımsıkı hayata sarılmak gerek. Unutmayın ki, bugünlerde geçecek…

Tarkan’ı silmek falan komikmiş

Hıncal Uluç, “Tarkan artık benim için bitmiştir” demiş.

Neden? Yıldız Tilbe’nin davetine icabet etmedi diye.

Yıldız Tilbe ne için davet etmişti Tarkan’ı?

Bir yıldır çalışmayan müzisyenlerin durumuna dikkat kesilmek için.

Ancak sevgili Hıncal Uluç şunu çok net ve kesin unutuyor ki, Tarkan birçok sanatçı gibi üç maymunu oynamıyor.

Ve kesinlikle şov yapmıyor.

Gayet açık ve net tavrını her daim ortaya koyuyor.

Birilerinin gözüne girmek için de yırtınmıyor.

O sebeptendir ki, sosyal medyada da yapılan çıkışlara baktığımda, bir kişinin bile Hıncal Uluç’u destekleyip alkışlamadığını görüyorum.

Her zamanki gibi…

Yani bize güleceğimiz bir yazı daha kaleme almış sevgili Hıncal Uluç.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR