Şu hayatta en kıskandığım insan, doğuştan şanslı, boş gezenin boş kalfası Will Freeman!

Bütün boş vakitlerini –ki bu bütün hayatı demek- Londra’nın en güzel mekanlarında yiyip, içip gezerek ve güzel kadınlarla takılarak geçiren Will’den neyim eksik derseniz yapacağım uzun listenin en tepesine ‘besteci bir baba’ yazarım!

Uzun yıllar önce babasının yaptığı ve Christmas’ta listelerde 1 numara olan şarkının telifiyle bir eli yağda bir eli balda bir hayat süren Will efendiyi kıskanmayayım da kimi kıskanayım Allah aşkına...

Eminim Nick Hornby de ‘About A Boy’ romanını kahramanı Will Freeman’ı yazarken, benim gibi, ‘kitabın telifiyle’ ömür boyu çalışmadan yaşamayı hayal etmiştir... Etmediyse de ben öyle ettiğini düşünmek istiyorum... Şahsen, güzel bir ‘telifle’ şu hayatımı ekmek elden su gölden geçirmeyi isterdim;)

1990'ların başında bir efsane gibi kulaktan kulağa Moğollar grubunun 1970'lerde Fransa'da yaptıkları plaktan her ay düzenli telif aldıkları dolaşırdı. Daha 'telif' kelimesini cümle içinde kullanamadığım, Will Freeman'ın varlığından haberdar olmadığım yıllardı ve kendi kendime "Oh ne güzel 20 yıl önce bir albüm yapmışlar hala parasını yiyorlar" diye düşünürdüm.

Ölümünün 70. yılında eserleri üzerindeki telif hakkı kalkınca yayınevlerinin Zion’a saldıran sentineller gibi Sabahattin Ali’nin eserlerine hücumlarını ve usta yazarın ‘telif’ hakkı elinden kayıp giden kızı Filiz Ali’nin çaresizce ‘yasal yollara başvuracağım’ açıklamalarını görünce Will Freeman geldi aklıma!

TELİF NEDİR BİLİYOR MUYUZ?

Liverpool’un Mısırlı yıldızı Muhammed Salah’ın adında yola çıkıp, adama bir kuruş telif ödemeden, bir giyim markası yaratan Türk girişimci haberini okurken “Will bizim ülkemizde yaşasa taş yerdi” diye düşündüm...

Önceki gün de illüstratör Ethem Onur, Socrates Dergisi için çizdiği ‘Badi Ekrem’ illüstrasyonunun izinsiz olarak alınıp tişörtlere, kahve kupalarına bastırılıp satılmasına Twitter’da isyan ediyordu: “Telif nedir bilmiyorsunuz ama hırsızlığı çok güzel beceriyorsunuz!”

Onur’un da başkasının yarattığı bir karakteri izinsiz çizdiği itirazları ve arkasından gelen uzun ‘telif’ tartışmaları Borges’in iki aynayı karşı karşıya koyup yarattığı içinde çıkılmaz, sonsuz labirent gibiydi...

Tam da bu telif tartışmalarının üstüne The Guardian’da bir haberde ‘Setiam-Katherine Allah’ çiftinin isyanına denk geldim! (Evet ailenin soyadı Allah)

İZİNSİZ FOTOĞRAF KRİZİ

Setiam ve Katherine Allah, çifti 2018’de aile fotoğraflarını arkadaşlarına yolluyor. Nasıl oluyorsa oluyor bu fotoğraflardan bir tanesi Lifetime adlı televizyon kanalında yayınlanan Christmas Harmony adlı filmde kullanılıyor.

Filmin bir sahnesinde Harmony karakterinin duvara astığı fotoğrafı sevgilisi kaldırmasını istiyor. O “Hayır” deyince de sevgilisi “Çok çirkinler!” diyor. İşte o fotoğraf Setiam-Katherine Allah çiftine ait!

Filmi izleyen yakınları çifti durumdan haberdar ediyor. Kullanılanın kendi fotoğrafları olduğunu gören Setiam ve Katherine Allah, Lifetime kanalı aleyhine fotoğraflarını izinsiz kullandığı ve kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle dava açıyor.

Fotoğrafı sadece akraba ve arkadaşlarından oluşan 50 kişilik bir gruba gönderdiklerini, bunlardan hiçbirinin Lifetime kanalında çalışmadığını belirten Setiam-Katherine Allah çifti, Kasım 2018’de kanalda yayınlanan filmden elde edilen kazancın hepsini istiyor...

Şimdi koca kanal filmde sadece birkaç saniye görünen bir fotoğraf için oldukça yüklü bir tazminat ödemekle karşı karşıya! Üç beş kuruş teliften yırtayım derken resmen ‘Allah’ından bulmuşlar!


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR