Kadir Başkan duy sesimi!
Beni Cihangir'de oturan biri olarak gazete ve Nişantaşı arası sürekli yürüyorum. Malum son günlerde her yer delik deşik. Zaten yürümemek bir taksiye binmek akıl karı değil. Ama spor konusunda söyleyecek lafım yok. Ciddi bir kondisyon insanı oldum. O konuda belediyemize sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim. Benim derdim başka. Sayın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'a sesimi duyurmak istiyorum. Kadir Başkan lütfen bir gün benimle Cihangir'den gazeteye, oradan da Nişantaşı'na yürür müsünüz? Öyle ki, geçtiğimiz yollarda iş makinalarıyla kardeş olduk. Onu da geçtim. Yaşları 3-5 olan küçücük çocuklar iş makinelerinin efrafında cirit atıyor. Gelişmiş ülkelerde birçok kez bu tarz yol inşaatlarına rast gelmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki, inşaat başlamadan önce büyük kocaman duvarlar örülür. Yollar nizami şekilde belirlenir. İnsanların güvenli şekilde yürümeleri garanti altına alındıktan sonra inşaat başlar. Yani o gelişmiş ülkelerde hiç kimse bir iş makinasıyla kardeş olmak zorunda kalmaz. Ama şuna da şükretmek gerek bu yeni bir gelişme ki, bugün bitmesi planlanan bir üst geçit yapılıyormuş insanların güvenle yürümesi için. Keşke daha önce planlansaydı. Ama sokak aralarında durum fena. Yani birinin canını kaybettiğini duymamız an meselesi. Lütfen bu duruma bir el atın başkan.
Bu hafta herkes
-Hatırlarsanız bundan bir ay önce Nur Fettahoğlu ile Necati Şaşmaz'ın ayrıldığını yazmıştım. Ama tabii Necati Şaşmaz'ın basın mensuplarına açıklama göndermesi hiç hoş karşılanmadı. Hatta birçok kişinin "Erkekler ne tuhaf şeyler yapmaya başladı" demesine neden oldu.
-Meral Okay'ın vasiyetini yerine getirmek için Maslak Tim'de toplanan kalabalığı özellikle de Meryem Uzerli'nin konuşmasından bahsetti. Bu arada Meryem'e hayran olmayan, sevmeyen bir kişi bile yok.
-Contemporary'ın açılışı görkemliydi ancak birçok kişi "Bu sene hiçbir fark yok. Geçen sene daha güzeldi" diyerek kıyaslama yaptı. Ve Haluk Akakçe'nin köpekleriyle davete katılması da ayrı bir konuydu.
- Bu hafta Kenan İmirzalioğlu, Halit Ergenç ve Kıvanç Tatlıtuğ bir araya gelmiş. Ama yine dillerde de Kenan mı, Kıvanç mı kıyaslamaları vardı. Oysa ki ikisi de çok farklı yönlerde. Ama bıkmadan usanmadan bu kıyasları yapıyoruz.
Çıldırmamak için
-Sağdan soldan duyduklarına kulak kapatacaksın. Hatta gülüp geçeceksin.
-Çok iyi tanıdığın biri için "O öyle biri değil asla yapmaz" ibareleri kullanmayacaksın.
-Birine güvenerek gece dışarıya çıkmayacaksın.
-Öyle ki, birine güvenerek içmeyeceksin.
-Konuşurken yanında olan kişilere çok dikkat edeceksin.
-Beş kelimeden oluşan bir cümlenin karşı tarafa on kelimeden oluşacak bir cümle olarak gideceğini bileceksin.
Bir buçuk milyon shot yapmışız
Ben de sürekli yazıyorum. Artık insanlar köşe başı mekanlarında durup içmek ve iyi müzik dinlemek istiyor. Mekanın mimarisi, tasarımı falan filan kimsenin öyle şeylere baktığı yok. Rahat olsun yeter. Tomtom Sokak'taki Tektekçi de öyle bir yer. Geçen gün de birinci yaş gününü kutladı. Bir yıldır herkese ve günden güne artan müdavimlerine shot yaptırıyor. Tektekçi'nin shotlarını uzmanı Öztürk Koca ve mekanın sahibi Berti Palambo'ya sordum "Bir yıl içinde kaç shot yapıldı?" diye bana ikisi de "Bir buçuk milyonu buldu" dedi. Bravo, ne diyeyim. İlk başlarda küçücük bir dükkanken şimdi koca bir sokağı kaplayan küçük bardaklar yakında tüm Taksim'e sahip olacak gibi. Çünkü artık eskisi gibi insanlar büyük bardaklarda içki içmektense küçük bardaklarda sayılarını unuttukları kadar içki içmek istiyor. E o zaman şerefe!