Beyinler farklı işliyor sanırım. Meryem Uzerli medya hesabından “Buda, Budist değildi. İsa, Hıristiyan değildi. Muhammed, Müslüman değildi. Onlar sevgiyi öğreten öğretmenlerdi“ yazınca kıyamet kopmuş. “Aşk sözü yazacağım diye haddini aştın” gibisinden mesajlar yağdırılmış Meryem Uzerli’ye. Aslına bakarsanız bunlar Uzerli’nin uydurduğu cümleler değil. Kırk yıldır her yerde rastladığım “geyik” denebilecek özlü sözler arasında yer alan, yurtdışında İngilizce’sine kartpostallarda, huzur temalı masaüstü duvar kâğıtlarında rastlanabilecek bir söz. Her ülkede gelişigüzel kullanılan ama bizim ülkemize gelince anlaşılamayan bir söz yani. Diğer milyonlarca şey gibi. Bu haberi okuyunca düşündüm, beyinler farklı işliyor herhalde. Uzerli’nin


yazdıklarını, daha önceden de bildiğim bu cümleleri tekrar tekrar okuyup insanların neye sinirlendiğini anlayamadım. Herhalde toplamda anlatılmak istenen şeyi atlayıp sadece “Muhammed Müslüman değildi...” lafına takılmış olmalılar. Büyük resmi göremediğimiz için ilerleyemediğimiz yüzlerce konudan biri daha yani. Biz o öyle değildi, bu böyle değildi diyene kadar el oğlu Mars’ta koloni kurmak üzere projeler geliştiriyor. Biz okuduğumuzu anlayamadığımız, içinde sürekli başka bir şeyler aradığımız için tam randımanlı ilerleyemiyoruz galiba.




Yasaklara yabancı ilgisi




Londra'daydım geçen hafta. 26 Mayıs’ta turnesinin İstanbul ayağında konser verecek olan Justin Timberlake’i izledim. Londra sokaklarında dünyanın farklı ülkelerinden birileriyle tanıştım. Eskiden Türkiyeli olduğumu söylediğimde Galatasaray sorulur, Tarkan’ı bilenler çıkar, sonra konu cool şehir İstanbul’a gelirdi. Şimdi ise karşılaştığım her yabancı Twitter yasağıyla başlıyor konuya. Merak edip soru soruyorlar anlamında değil, bildiğiniz “Siz Twitter’a giremiyorsunuz öyle değil mi” diye dalga geçerek. Yazıyı yazdığım saatlerde Twitter yasağına veda edilmişti belki ama yasakları konuşmaktan İstanbul promosyonu yapamadım bu sefer. Ama önemli değil tabii, çünkü benim bahsettiğim yabancılar İngiliz, Amerikalı hadi bilemedin Kuzey Avrupa ülkelerinden. Batılı turist adayları yani. Doğulu ülkelerin turistleri gelip bayıldığına göre, Batılı turiste ne gerek var zaten?




Olan-biten




Ayşe Hatun Önal altı yıl ara verdiği müziğe BeeGee’nin ‘Sen ve Ben’i ile dönmüştü zaten ve ne güzel elektronik takılıyordu. Onun bu underground haline bayılan biri olarak yeni single ‘Çak Bir Selam’ tam beklediğim kafaya getiremedi beni. Murad Küçük’ün çektiği klip ve Ayşe Hatun’un kredisi şarkıyı dinletir.




Ömür Gedik’in Sevim Emre röportajındaki geyşalık bölümünü okurken içim daraldı. Sevim Emre’nin “Orhan Gencabay’ın her şeyini ben yaparım“ diye başladığı bölüm oldukça sert. Yemeğini, kahvaltısını hazırlayıp akşam pijamalarını çıkarmasına lafım yok da, “Ona kahve verdiğim zaman odadan çıkana kadar arkamı dönmem“ ve “Yanına anahtar almaz, kesinlikle ben ondan evvel evde olurum“ bölümleri tuhaf çağrışımlar yaptı bünyemde.




James Franco 17 yaşındaki hayranına asıldı diye büyük haber oldu da bizim ülkede çok gürültü koparmadı. Ünlüler reşit olmayan kızlara yazınca olay kopmuyor tabii ki. Çocuk yaşta kızları “gelin” ilan eden bir zihniyetin bununla ilgileneceğini düşünmüyorduk açıkçası.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR