Kıskanç insanlar cumhuriyeti
Çok yakın bir arkadaşımın yeni bir oluşumuna yardımcı oluyorum bu aralar. Kendi işim gibi bellediğimden her hamlesiyle yakınen ilgileniyorum tabi. Yeni oluşum yeni heyecandır derler ya, sanırım o söz bu ülkede geçerli değil. Heyecanla bir şey yapmaya çalışıyorsunuz ama o işi batırmak, hadi ona güçleri yetmez ya, kötülemek için ellerini oğuşturan bir sürü çağ dışı insanla karşı karşıya kalıyorsunuz. İnsanlar eleştiri yapmaya bayılıyorlar yeri geldiğinde ama terzi kendi söküğünü dikemez misali acınacak halde olduklarını görmüyorlar. Bir işi bitirip sunuyorsunuz ve ilk önce "Keşke söyle olsaydı"cılar ortaya çıkıyor. Sanki sen bir kafadan çıkan söze kulak verip yaptığın bütün prodüksiyonu yerle bir edip, sırf o istedi diye baştan yaratacaksın. Özgüvene gel! Sonra ortaya "Ben olsaydım"cılar çıkar. E kendine uygula o zaman bu müthiş fikirleri, neden uygulamazsın? Cevap yok. Çünkü bazı insanlar kendilerinin mükemmel olduğuna o kadar inanmışlardır ki onlar için acımaktan başka bir şey gelmez elinizden. Başkalarının işine laf atmak yerine kendi işimize baksak ne kadar farklı olacak her şey. "Herkes kendi önünü süpürse, bütün sokaklar temiz olur" sözünün durumla alakası yok belki ama yazar burada gönderme yaptığını itiraf ederse sorun kalmaz bence!
ŞAHAN'LA-CEM kavgası bitmez?
Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar'ın arasındaki kavga biraz da basının poh pohladığı bir şey gibi gelmeye başladı bana. Sokakta görülür görülmez öyle sorular yöneltiliyor ki ikisine de, sonuç ağırlaşabiliyor haliyle. Şahan'ın Cem Yılmaz'a gönderme yaptığı söylenen "Mutlu oldum aşkısı" videosunu izledim de, Şahan kendi kendine takılmış, kimseye laf attığı yok aslında. Hoş atsa ne olacak, iki komedyen tatlı tatlı atışsalar ve biz daha çok eğlensek, zarar gören olur mu ki?
30 yaş yaratıcılığı
Mehmet Turgut'un çektiği fotoğrafların yarattığı etkiyi bilmeyen yok. Bu zamana kadar neredeyse çekmediği ünlü kalmadığı gibi, onları sokmadığı karakter de kalmadı. Her şey bu kadar hızlı ilerlerken Mehmet, ünlülerle olan döneminden önceye giderek 30 yaşına kadar çektiği fotoğrafları 30 isimli bir kitapta topladı. İçinde o kadar güzel kareler var ki Mehmet Turgut'la 30'undan önce tanışmadığım ve kitapta yer almadığım için kötü hissettim. Sayfalara göz atmanız ne demek istediğimi daha iyi anlamanıza yeter.
Piyasalarda son durum
MELİS Danişmend'in Biraz Gülmek İstiyorum adlı albüm adını görünce sevindim, artık o koyu şarkılardan kurtulacağını düşünüp. Albümün açılış şarkısının sözleri "Benim kadar hüznü seven yok..." diye başlayınca bu umudumun yersiz olduğunu anladım tıpış tıpış. Yine de aranjeleri ve enerjisi bakımından önceki albümden daha mutlu diyebiliriz Melis'in albümüne.
CEM MUMCU'nun 139 ayrı karakteri yazdığı hikaye kitabı Binbir İnsan Masalları'nı okurken, 139 ayrı karaktere bürünmenin ne kadar zor olduğunu düşündüm. Kitap için de zor olmuş zaten, bazı hikayelerde çok etkilenip bazı hikayelerde hiç vakit harcamıyorsunuz.
DEMİR Demirkan Yeni single'ı Hatırla'nın klibinde vücudunu sergileyen Demir Demirkan'a bayıldım. Albüm yerine küçük single'larla bizi mutlu eden Demirkan, hiçbir popstar'da olmayan özgüvenle klibinde yarıçıplak oynamış. Boş kalan her vakti sporda geçirmenin ne kadar işe yaradığının canlı kanıtı bu klip.