Bohemian Rhapsody gösteriminde bir film izlediğimi farkında olduğum halde kendime sormaktan geri duramadım;
"Günümüzde neden böyle tutkulu müzisyenler yok?" Tamam, sahneler film icabı köpürtülmüş olsa da ortada bir kanıt var, o da Queen yaptığı şarkılar.
Bir hayal etsenize yaptığınız hit'in üzerinden 40 sene geçiyor ve şarkı etkisini kaybetmiyor, hatta filmi yapılıyor.
Günümüz listelerine bakıp da bir şarkının 40 yıl sonra da değerli olabileceğini söylemek imkansız. Fabrikasyon şeklinde üretilen şarkılar birkaç sene oyalanmanızı sağlıyor sadece, hepsi bu.
OSCAR'LARIMIZI VERDİK
Bu anlamda Bohemian Rhapsody’e Queen ve solisti Freddie Mercury hayatına ışık tutan bir yapım gözüyle de bakılabilir, 2018’e gelindiğinde yok olmaya yüz tutan müzik aşkını anlatan bir film gözüyle de.
Günümüzde birbirlerinden fazla tık'lanmayı,daha çok gazete haberinin çıkmasını büyük sanatçı olmak yeter sebep zanneden bir nesil var, çünkü starları o yönde.
Ama eskiden öyle değildi, filmin bir görevi de müziğin satış odaklı değil de yürekten gelen bir tutku olması gerektiğini hatırlatıyor aslında. Rami Malek’in performansına inanmıyorsunuz.
Karşınızda gerçekten Freddie’nin duruyor olması garipsetiyor.
Sadece o da değil, bütün cast o kadar iyiydi ki bizi bu kadar yükselten bir filme kişisel Oscar’larımızı verdik gitti.
ŞARKILARA EŞLİK ETMEK İSTİYORSUNUZ
Filme gitmek için Queen fanı, Freddie aşığı olmanız gerekmiyor.
Hayatınızın odak noktasında müziğin olması yeterli. Yapımın sonunda 1985’deki Live Aid konserinin Queen’li bölümünü izlerken ayağa kalkıp şarkılara eşlik etmek istiyorsunuz.
Efsanevi konseri tüm ayrıntısıyla resmeden yönetmen Bryan Singer, X-Men filmleriyle çaldığı kalbimizi dünyalı bir kahramanın hayatını anlatırken de elinde tutuyor.
Keşke biraz dayansaydın Freddie!
Filmi izlerken içimi acıtan bir nokta; günümüzde gelişen tıbbın AIDS’e çare bulması ve ünlü şarkıcının bu döneme yetişememesi…
Freddie Mercury'nin aramızdan ayrılmasına sebep olan AIDS’in bugün artık sadece kronik bir hastalığa dönüştü.
Günümüzde HIV Pozitif kişiler, farklı tedavi alternatifleri ile sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebiliyor.
Medeniyetimiz yeni Freddie Mercury'ler yaratamasa da, onu bizden alan hastalığa, çareler üretebilmeyi başardı.
AIDS bugün ölümcül değil, pek çok tedavi alternatifi var ama eskinde öyle olmadığını filmde çok net görüyorsunuz.
Çok eskide değil, bizim çocukluk yıllarımızda, birçok ünlü isimle birlikte, milyonlarca insanın da ölümüne sebep olarak, büyük bir şok etkisi yaratmıştı.
Freddie Mercury, Ofra Haza, Rock Hudson gibi isimleri kaybettik. Filmi izlerken Freddie biraz daha yaşayabilseydi, ilaçların bulunduğu döneme kadar dayanabilseydi demekten alamıyorsunuz kendinizi.
Umarım yakın bir gelecekte, bilim, kanser gibi başka ölümcül hastalıklara da çözümler üretebilir.
Dünyanın gündemindeki Türk defilesi
Vakko ESMOD Moda Akademisi’nin 11 ülkeden öğrenci ve profesyonelleri ağırladığı defile dünya gündemine oturdu.
Keşke tasarımlar sayesinde haber olsaydık ama konu başlığının podyuma çıkan bir kedi olması da ayrı bir güzellik.
CNN International’ın Cat Moss adını verdiği kedi uluslararası birçok haber portalında ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
İngiliz Observer gazetesinin “Arkanı kolla Bella Hadid” diye yayınladığı kedi, Buzz Feed tarafından ‘Dünyanın yeni moda yıldızı’ olarak tanımladı.
Dünyanın ilk moda okulu olma özelliğini taşıyan ESMOD, kendisinin bu kadar reklamını yapan 4 ayaklı dostumuz için özel bir kreasyon düşünür herhalde.