1824'te Avustralya'da Hamilton Hume ile Kraliyet Donanması'ndan eski yüzbaşı William Hovell, Yeni Güney Galler Valisi Sir Thomas Brisbane'nin direktifiyle koloninin güneyinde yeni araziler bulmak ve Yeni Güney Galler Nehri'nin döküldüğü yerin gizemini çözmek için bir keşif gezisi düzenledi.

Port Phillip Körfezi'ne yüksekten bakacakları bir yer ararken Aborjinler'in yaşadığı bölgede 800 metrelik bir dağa tırmanmaya karar verdiler.

Zorlu tırmanış sırasında Hume kasığından sakatlandı. Talihsiz sakatlık ve zorlu koşullar nedeniyle 5 gün dağın yamacında kamp kurdular.

Bu zorunlu molanın ardından tırmanmaya devam eden Hume ve Hovell, zirveye çıktıklarında görmeyi umdukları şeyi bulamadılar!

Çıktıkları yükseklikte çevrelerini saran ağaçlar nedeniyle bırakın Port Phillip Körfezi'ni çok daha yakın bölgeleri bile göremediler...

Zirveden aşağı baktıkları manzaradan hiç hoşnut olmayan ve büyük bir hayal kırıklığıyla baş başa kalan iki kaşif binbir zahmet ve fedakarlıkla çıktıkları bu dağa 'Hayal Kırıklığı Dağı' adını verdiler.

Dün, 2000'li yılların başında Bayrampaşa'dan yola çıkıp 2015'te Barcelona'da zirveye ulaşan Arda Turan için savcının 12.5 yıl hapis istediği haberleriyle 'Hayal kırıklığı Dağı'nın öyküsünü peş peşe okudum.

Kendi kendime sormadan edemedim: “Arda Turan tırnaklarıyla çıktığı zirveden gördüğü manzaradan memnun mu?”

ARDA'NIN 'SÖZLÜK' ANLAMI!

Ekşi Sözlük'te 3 Temmuz 2004'te açılan 'Arda Turan' başlığının altına yazılan üçüncü 'entry' şöyle: “Harika, süper denilmesi gereken genç. Fakat ben bir süre sonra bir şansızlıkla karşılaşmasından korkuyorum. Çünkü çok fazla 'mükemmel' bu çocuk...”

2006'da 19 yaşında, henüz Bayrampaşa'dan ayrılmadığı günlerde birisi, “Gözbebeğimiz, nedir bu futbol, nedir bu terbiye, bu edep... Allah bozmasın, önden giden abilerine benzetmesin...” demiş; sanki Arda'nın başına gelecekleri hissetmiş gibi.


2008'de Galatasaray'da fırtına gibi eserken, Ali Sami Yen'de top toplayıcı olduğu günlerden o meşhur fotoğrafını hatırlatmış bir başkası:“Fotoda görüldüğü üzere o bir top toplayıcıdır zamanında.

Şimdi ise dünyanın en iyi kulüpleri peşinden koşmaktadır. Gerçek bir Galatasaraylı'dır, alnından öpülesidir. Bitanedir...”


2011'de Atletico Madrid ardından 2015'te Barcelona'ya transferine kadar 'sözlük'te onun için yazılanlarda 'olumlu' hisler ağır basarken Arda kariyerinin 'zirve'sindeyken rüzgar yavaş yavaş tersine dönmeye başlamış.

SEMPATİKLİK PR'I TERS TEPTİ

2016'da “Barcelona'da oynayıp da futbolculuğu konuşulmayan bir garip adam. Bunun sebebi de kendisi ki asıl ilginç olan bu...” diye yazmış biri.

Bir başkası aynı yıl yaklaşmakta olan felaketi şöyle öngörmüş: “Arda Turan futbolcudur, duyarlı ve sempatik bir adamdır bunlara bir lafım yok.

Lakin son aylarda özellikle de Barcelona'ya transferinden sonra Türkiye gündeminin her noktasını penetre etmeye çalışmakla meşgul.

O kadar yoğun PR yapıyor ve multi sempatik olmaya çalışıyor ki artık bu ters tepmeye başladı bile insanların zihinlerinde. Tıpkı Acun Ilıcalı'nın bir dönem yakaladığı sempatiyi antipatiye dönüştürdüğü gibi, Arda da o yolda hızla ilerlemekte.

Dünyanın en başarılı futbol kulübünde top koşturuyor olmak, ülke gündemine yön vermeye itmemeli bir sporcuyu. Topunu oynasın, gollerini atsın, spora yatırım yapsın, biz de aldığı kupalar ve attığı gollerle hatırlayalım kendisini.

Yoksa insanların zihinlerinde birbirinden farklı imajlar yaratmak üzere.”

O 'KAFA' GÖSTERE GÖSTERE GELDİ

Ekşi Sözlük'te 'Arda Turan' başlığı altına yazılan 'entry'leri okurken “Aslında herkes Berkay'a atılacak o 'kafa'nın geldiğini görmüş” diye düşündüm: “Atletico ile UEFA kupasını aldığı zaman hatıra fotosu çekilirken Türk bayrağını sırtına aldığı dönemi hatırlıyorum.

Muhabire 'Her Türk gencine buralara gelip bu başarıları elde edebileceğini göstermek istedim' minvalinde bir şey demişti. Gurur duymuştum. Bakıyorum da o eski halinden eser yok şimdi. Ne futbol olarak ne insan olarak... Sadece Instagram'dan yazıldığı kadınlarla gündem olan bir adam var.”

“Bu egoyla giderse yakında seveni kalmayacak futbolcu...” (2017)

“Kenar mahalle çocuğudur... Öyle geldi öyle gidecek... İşini iyi yapıyor.. Yapsın da fazla bir şey beklemeyin... Tabii ki

'Kısmetse Olur'daki kızlara yazacak... Gisele Bundchen'e mi asılsın... Dengi o...” (2017)

“Bir sonraki takımı Survivor Ünlüler olacaktır...” (2017)

“Her şeyi anlıyorum da iki sene önce Neymar'ı kesebileceği konuşulan bir insan nasıl bu kadar dibi görebilir? Bu nasıl bir dibe çöküş...” (2018)

Ve Mayıs 2018'den bir 'entry': Adama olan sevgisizliğim üzülmeye dönüşmeye başladı. Ruh hali iyi değil, ciddi sorunları var ve yüzünden okunuyor. Demek para-pul, şan-şöhret insanın mutlu olması için yeterli değilmiş. Naçizane tavsiyem futbolu hatta Türkiye’yi bırakıp uzunca bir süre gözden kaybolup inzivaya çekilmesi...”

HEP NEFRET ETTİĞİ ADAM OLDU

İngiliz James grubunun solisti Tim Booth 'Come Home' şarkısında hayatında geriye doğru bakıp “Aradan geçen 30 yılda korktuğum başıma geldi, her zaman nefret ettiğim o adam oldum...” diyor...

2014'te katıldığı bir toplantıda “Altyapıya daha fazla önem göstermeliyiz. Bu çocukların yabancı dil öğretmeniyle, psikologla yetişmesi lazım.

Baktığınız zaman, genellikle varoştan çıkan çocuklardan bahsediyoruz.

Futbola başlıyor; yetenekliyse, birkaç ay içinde daha önce görmediği saygıyı, parayı görüyor ve ne olduğunu şaşırıyor.

İster istemez hatalar yapıyor.

Bunları kendi örneğimden yola çıkarak söylüyorum...” diye genç futbolculara kendisini örnek gösteren Arda Turan için 14 yıllık Ekşi Sözlük 'tarihi'ndeki son 'entry' (saat 14.40 itibarıyla) şuydu: “Bütün ülkeyi tek bir paydada toplamış adam(!). AKP'lisi, CHP'lisi, sağcısı, solcusu, Lazı, Çerkezi, Kürdü, Türkü, erkek, kadın, çocuk, yaşlı, genç herkes nefret ediyor adamdan(!).”

Arda Turan 30 yıl sonra 'hep nefret ettiği o adam'a dönüştüğünün farkında mı acaba?

Yoksa Hamilton Hume ile Yüzbaşı William Hovell ile birlikte görmeyi hayal ettikleri şeyi kendilerine göstermeyen Hayal kırıklığı Dağı'nın zirvesinde kös kös oturuyor mu!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR