Pınar Erbaş’ın Habertürk Pazar’da yaptığı “Transseksüel kimliğimle siyasetin içindeyim” diyen Öykü Evren Özen röportajını okuyunca aklıma gazetede Zafer Akbaş ile yaptığım sohbet geldi. Zafer bana, geçen pazar akşamı Fuga’da öpüşen iki ünlü kadını anlatırken konuşmanın sonunda “Maalesef onlar açıklamadıkça bizler bu konuyu yazamayız” lafı çıktı ortaya. Zaten niye açıklasınlar ki? Ben olsam ben de açıklamam. Benim böyle söylemem beni sürekli takip eden birçok kişi için tuhaf gelmiş olabilir. Yıllardır eşcinseller konusunda yazı yazan hatta memleketin tüm gay ve lezbiyen kulüplerini sizlere tanıtan biri olarak “Açıklamam” diyorum. Peki niye mi açıklamam?




Niye açıklasınlar ki




Geçen pazar akşamı Fuga’da ünlü popçu bir hanımla bir dönemin güzellik kraliçelerinden olan güzel


kadın öpüşmüşler. Oldukça samimilermiş. İkiside ünlü. Birinin çocuğu var. Şimdi kalkıp bu konuyu açıklasalar başlarına gelebilecekleri düşünebiliyor musunuz? Ben düşünüyorum. Çünkü henüz toplum olarak hâlâ bu konuları rahatlıkla konuşamıyoruz. Hâlâ saygı duymayı bilmiyoruz. Kabul edemiyoruz, etmek istemiyoruz. Çünkü toplumda bu olaya hastalıkmış gibi bakılıyor. Dışlanılıyor. Ama gizli saklı yaşayınca problem yok tabii. Oysa ki, dünyanın en meşhur gay-lezbiyen kulüpleri neredeyse bizim ülkemizde. Hafta sonu için Avrupa’dan o kadar çok kişi geliyor ki bizim kulüplerimizde eğlenmeye. Arka sokaklarda, gecenin karanlığında her şey normal yaşanıyor. Ama “Gündüzün aydınlığında mümkünse ortaya çıkmasın” deniyor. Aman kimse dillendirmesin aman kimse konuşmasın. O yüzden de herkes gizli saklı yaşamak istiyor haklı olarak. Çünkü o zaman sorun yok. İşte bu iki ünlü hanım da gizli yaşasın. Bence de hiç sorun yok. Bakınız geçen hafta Oscar’a aday gösterildiği Juno filmiyle tanınan Ellen Page, Las Vegas’ta düzenlenen Eşcinsel Gençler Konferansı’nda lezbiyen olduğunu “Saklamak ve yalan söylemekten sıkıldım” sözleriyle itiraf etti. İnsanları kendi özel hayatları konusunda yalana sürükleyen bir durum. Ama Ellen Page, aha önce lezbiyen olduklarını açıklayan ablaları Jody Foster, Amber Heard, Sex and the City’nin Miranda’sı Cynthia Nixon gibi kabul görecek ve dışlanmayacak. Ama şahsen ben kendi ülkem için bu iyimserlikte değilim.




Gerçekten çok zor




Cinsel tercihim bu yönde değil. Ama inanın olsaydı çok ama çok zorlanırdım. Etrafımda çok gay ve lezbiyen arkadaşım, dostlarım var. Onları yargılamadan hatta ve hatta cinsel tercihlerini hiç konuşmadan yıllardır harika dostluklar ve arkadaşlıklar kurabildim. Bir kere bile “Neden böyle bir seçim yaptınız” diye sormadım, bu soruyu sormayı aklıma bile getirmedim. Ama uzaktan da olsa yaşadıkları sıkıntıları ve derin yalnızlıklarını gözlemleyebiliyorum. Tabii ki hiç bir anne-baba çocuğunun cinsel tercihinin bu yönde olmasını istemez ama sonuç olarak böyle bir gerçeği de yok sayamayız. Maalesef toplumda bu konuyla ilgili ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ama rahat konuşulamadığı için bu sıkıntılar hep görmezden geliniyor. Gece hayatının içinde çok şeye şahit oldum. Öyle ki üzerinde çok kalem oynatabilirim. Hiç tahmin edemeyeceğiniz insanların “Gizlemek zorundayım. Çocuklarıma da çok yara veriyorum” derken gözyaşlarına şahidim. Hal böyle olunca hep sorunlu, sıkıntılı bireyler maalesef ki çoğalıyor. Şimdi transseksüel Öykü Evren Özen’in şansı var mıdır bilinmez ama yıllar önce Sean Penn’in eşcinsel bir kişinin belediye başkanı seçilmesini anlattığı filmi izlerken “Keşke bizim ülkemizde de olsa” temennisi bu günlerde az biraz konuşmak bile kötü değil. Konuşabildiğimiz sürece sorunları rahatlıkla çözebiliriz tabii.




Can'dan tepki: “iğrençsiniz”




Sibel Can, oğlu hakkında bu konuyla ilgili soru sorulunca gazetecilere “İğrençsiniz” diyor. Sonuç olarak hiçbir zaman tavrını, çizgisini bozmayan üstelik hiçbir olayda ağzından kötü bir söz duymadığım Sibel Can bu noktada bu kelimeyi sarf ediyor. Çünkü bıktı. Üzgünüm ama gerçekten iğrenç bir durumdayız bu konuda. Bir kıyafet ile insanları yargılayabiliyor hatta hakkında neler konuşuyoruz. Bir kıyafet ya. Üstümüzü, başımızı, derimizi, etimizi kapatan bir kıyafet. Bir kıyafet ile insanın kimliğini, zenginliğini, fakirliğini, cahilliğini, görgüsünü, görgüsüzlüğünü, cinsiyetini anlamaya çalışıyoruz. Daha başka söze gerek var mı? Bir çaput parçasının ettiğine bakın. Gerisine de siz karar verin.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR