1- Kesin aldatma var. Ebru biriyle aşk yaşıyor, o yüzden hiç para istemeden boşanmıştır.
2- Çocukları bölüşmek ne demek? Olacak iş değil! Kesin bu işte bir iş var.
3- Kadın sıkıldı belli ama onlar 10 yıl geçse de yine evlenirler.
Bunlar Ebru Şallı ile Harun Tan boşandıktan sonra bana gelen mesajlar, telefonlar ve yapılan yorumlar. Boşanma haberinin çıktığı gün geç de olsa Ebru Şallı ile telefonda konuştum. Telefonları hiç durmadığı için biraz daralmış. Herkesin “Neden para almadan bıraktın?” yorumlarından bunalmış. Tuhaf değil mi? Telefon konuşmasındaki Ebru’nun hissiyatını anlatacağım ama öncesinde yukarıdaki yorumların yanıtlarını Ebru versin:
‘EKMEĞİMİ TAŞTAN ÇIKARIRIM’
1- Kesinlikle öyle bir şey yok. Asla ikinci kişiler yüzünden biten bir evlilik değil bu. Onu geçin bu konuda Harun’un hakkını yiyemem. Beni bunca yıllık evliliğimde asla küçük düşürmedi. Bir kadının gözünün içine bile bakmadı. Hakkını asla yiyemem, yemem! Nafaka konusuna gelince; evet herkes çok şaşırdı. Hatta arkadaşlarım arayıp “Ne kadar aldın? Yıllarını verdin neden para almıyorsun? En güzel zamanlarını bu evlilik için harcadın” dedi. Hatta hâkim, “Emin misiniz Ebru Hanım, hiç bir şey istemiyor musunuz?” dedi. O benim çocuklarımın babası. Benim Harun’dan yana hiçbir şüphem yok. O yüzden bu nafaka işlerine girerek çirkinleştirmek istemedim. Saygılı bir şekilde boşanalım istedim. Aramızda mal paylaşımı konusu geçmedi, konuşmadık bile. Şu an hâlâ aynı evdeyiz. Yakında ben kendi evime çıkacağım. Daha küçük, daha mütevazı bir eve. Ben para kazanıyorum, param var. Ekmeğimi taştan çıkarırım. O yüzden hiçbir sorunum yok. İnsanlar bana “Kaç para kopardın?” diyor. Gerçekten sevimsiz bir cümle. Biz kendi aramızda bile konuşmadık bunları. Boşanmaya Harun ile birlikte gittik, birlikte döndük. Biz gayet normaliz. Ne bir kavga ne bir kötü söz. Asla hiçbir şey yaşanmadı.
2- Beren’in yurtdışında spor çalışmaları devam ettiği ve bununla da Harun ilgilendiği için böyle bir durum söz konusu oldu. Yani bunda bir sorun yok. Herkes neden bunu garipsiyor anlamadım. Çocuklarımın babası Harun. Onları ayırma gibi bir durum da yok. Sadece yurtdışı gidiş gelişlerinde sorun olmasın, oradaki okulda sorun yaşanmasın diye yapılan bir şey. Bunun altında biz art niyet aramıyorken insanların araması garip. Onlar kardeş asla bir ayrılma durumu olamaz. Bir sıkıntı yok. Zaten çocuklar benimle yaşıyor. Beren Barcelona’ya gidecek 15 beş gün sonra okul için. Biz hâlâ Harun ile aynı evdeyiz, çocuklarla. Lütfen bu konularda başka bir şey çıkarılmasın. Gerçekten sorunsuz ve sıkıntısız ayrıldık.
3- Evlilikler yorulabiliyor. Ben de hayatımı 3 erkekle geçiriyorum. Uzun süredir Harun ile konuşuyorduk. Ben biraz olayların hızlı gelişmesini istedim. Ama ne kavga, ne tartışma, ne çirkin bir muhabbet. Hiçbir şey yaşamadık. Yaşamayacağız da. Harun’un sonsuza kadar mutlu olmasını istiyorum. Harika bir insan. Yakınımızdaki herkes ileride bir araya geleceğimizi düşünüyor. Kısmet tabii bilemeyiz.
YÜZ AKI EBRU!
Son yıllarda kavga, gürültü eden, hatta mal cambazlığı yapan kadınlara alışık olduğumuz için Ebru Şallı’nın
tavrını garipsiyor herkes. Oysa Ebru, mal cambazı, gözünü para bürümüş kadınlara bildiğiniz ders verdi.
Kavga, gürültü yok. Yıllardır birlikte olduğu adamla yıllardır sorun yaşamamış ki, bundan sonra da bu
konuyla ilgili sorun yaşayacağını düşünsün. O yüzden de “Harun çocuklarına bakar. Bakmasa da ben ekmeğimi taştan çıkarırım” diyor. Helal olsun! Gerçekten Ebru sana helal olsun! Kadınların yüz akı.
Hatta öyle ki, “Ne kadar aldın? Bunca yılını verdin iyi para koparsaydın” diyen birçok kadının hiç
yapamayacağını yapmış Ebru...
EVLİLİKLERİ YORULMUŞ
Ebru Şallı’yı 1997 yılından bu yana tanırım. İnanın ben de birçok kişi gibi boşanmalarını duyunca şoke oldum.
Ama telefonda uzun uzun konuştuk. Anlıyorum ki, son hissiyata kadar beklenmiş. Ebru krizi o kadar güzel yönetti ki, gerçekten “Bravo” dedim. Sonuçta ortada 2 çocuk var. Ebru 1 aydır kendini sosyal medyadan uzak tutuyor. Ne Twitter ne Instagram hiçbir yerde görünmedi. Hatta öyle ki, hiçbir davete katılmadı bile. Kendini unutturdu anlayacağınız. Uzun uzun konuştuğumuzda bana evliliklerinde yaşadıkları yorgunluğu tamamen hissettirdi. Bu durum kimilerine çok tuhaf gelebilir ama bana çok normal geliyor. Maalesef anne ve babalarımızın evlilikleri yok artık, kalmadı. Hani “Ne olursa olsun o benim kocam, sonuna kadar onunlayım. O benim karım ölene kadar sevmesem de” gibi söylemler tarih oldu. Bunların yerini “Uzatıp zorlamanın anlamı yok” cümleleri aldı. Artık kim ne hissediyorsa onu yaşamak istiyor.