Eskiden Hülya Avşar-Gülben Ergen atışması vardı. Bir ara Mustafa Sandal'la Tarkan aynı durumdaydı. Ama hepsinin bir durduğu yer vardı. Bitti gitti. Komik oluyordu artık çünkü. Ancak Hande Yener ve Demet Akalın mevzusu bitmiyor. Bitmeyecek gibi de gözüküyor. İkili sürekli birbirlerine bir şey anlatma çabasında. Özellikle de "Kim daha çok konser verdi?" durumu var ki artık çok saçma. Artık bu tür tartışmalar hiç sevimli ve ilginç değil hanımlar. Çok eskilerde kaldı bu olaylar. Haberiniz ola. Yeni bir şey üretmek gerek.
Nerede Serdar'ın o eski enerjisi?
Serdar Ortaç evlendiği günden bu yana bu cümle eksik olmuyor ağzından. Ne zaman sahneye çıksa "İyi ki evlenmişim herkes evlensin" diyor da diyor. Aman maşallah Serdar Allah ayırmasın. Cumartesi gecesi Sahne'de izlemeye gittim Serdar Ortaç'ı. Eşi Chole her zamanki gibi yanında yoktu.Hiç lafı dolandırmayacağım. Serdar'ı çok uzun yıllardır tanırım. Defalarca konserini ve gece sahneye çıktığı programları izlemişimdir. Hatta defalarca "Serdar Ortaç konseri ve gece programı izlemediyseniz kesinlikle izlemelisiniz. Böyle bir deneyim yok" diye de yazmışımdım. Ama cumartesi gecesi izlediğim Serdar'da geçmişten bir iz bile yoktu.Ne eski neşesi, ne de eski enerjisi vardı. Tamam bu memlekette yaşayan kimse de o enerji yok ama sahneye çıkan insanın enerjisi olması gerekiyor ki, izleyen insan da dertlerini, sıkıntılarını unutsun.
Serdar bir ara yerinden kalkmayan bir masaya dönüp "Serdar Ortaç izliyorsunuz ve yerinizden kalkmıyorsunuz. Hayat sizi yorduysa ben ne yapayım?" dedi ve 'Hayat beni neden yoruyorsun' şarkısını söyledi. E Serdarcığım bak kendi ağzınla söylüyorsun. Seni izleyip oturmak mümkün mü? Demek ki sen o enerjisi vermiyorsun. Hayat herkesi bir şekilde yoruyor evet ama bu insanlar da o kadar parayı verip seni izlemeye geliyor ki hayatın sıkıntılarını 1-2 saat unutabilsinler. Lütfen biraz daha enerjik ol. Eski hallerine geri dön. Ben gerçek Serdar Ortaç'ı izlemeyi özledim.Evet ciddi bir hastalık geçirdin ama ben biliyorum ki Serdar Ortaç'ın neşesi yerine geldi mi sahnede o enerji yeniden tavan yapacak.
Yeni çılgınlık Periscope
Artık tamam! Herkes ünlü, herkes şöhret. Herkesin küçük bir ekranı var. Türkiye'nin en ücra köşesinde biri bile istediği yayını yapabilir. İstediği cümleyi kurabilir. Yeter ki, akıllı telefonu ve interneti olsun. Hepsi bu. Sosyal medyada yeni çılgınlık periscope çığ gibi büyüyor. Henüz 1 hafta oldu ama herkes küçük küçük yayınlara başladı bile. Cuma-cumartesi "İstanbul gece hayatından canlı bağlantılar yapacağım" diye ilan ettiğim an evde oturan birçok kişi tüm yaptığım yayınlara katıldı. Ben o sırada Cenk Eren sahnesini canlı şarkılar çekerken Buse Terim de Günay'da Ebru Gündeş'i izlettiriyordu takipçilerine. Daha sonra ilerleyen saatlerde Serdar Ortaç'dan yayın yaparken birçok gece kulübü sahibi kendi kulüplerini canlı izlettiriyordu takipçilerine. Durum bu. Daha ilk günler. Bundan böyle herkes ünlü, şöhret, kameraman, gazeteci, yayıncı, yapımcı. Son yıllarda gazeteci, yazar olmaya pek meraklı insan vardı camiada görüyoruz, izliyoruz. Şimdi neredeyse tüm memleketin yayıncı olma aşkı kabaracak. Bakalım neler izleyeceğiz?
Gülen insanlara ihtiyacımız var
Son günlerde sosyal medyada en eğlendiğim kişi İrem Derici. Bir insanın kendine güvenli olması, eğlenebilmesi, gülmesi ve güldürebilmesi önemli. Hele ki son zamanlarda en önemli şey. O yüzden de İrem Derici'yi takip etmeye bayılıyorum.Özellikle eşine olan aşkını, ilgisini hiç saklamadan, oynamadan o kadar doğal yaşıyor ki. Malum son zamanlarda hem mutsuz hem de oynayan insan çok olduğu için böyle insanlar da hemen fark ediliyor.
Bir Fenerbahçeli olarak
Bu Fenerbahçe'ye değil tüm spor camiasına atılan bir kurşundur. Sporda şiddet, kavga, küfür, kıyametin kopmasına bile tüylerimiz ürperiyorken böylesine bir durumun affedilir yanı yok. Bir Fenerbahçeli olarak tüm spor camiasının ayaklanması gerektiğini düşünüyorum.