İTİRAF etmem gerekirse bu cuma-cumartesi yerimde bir saniye durmadım. Cuma akşamı Bostancı Gösteri Merkezi'nde Ajda Pekkan ile başlayan serüven, pazar sabaha karşı Aztek'te son buldu. Soner Olgun sahnesi diye bir şey var. Hakan Altun şarkıları hep bir ağızdan, Al Bushra'da Beyrut geceleri derken canlı müziğe doyduğum bir hafta sonu oldu diyebilirim.




Şampanya yerine kanyak




17 yıl Patika'da sahne aldıktan sonra artık İstanbul'da sahneye çıkmama kararını Cenk Eren sayesinde bozan Soner Olgun bundan böyle ayda bir My Cabaret'te olacak. Biz de bunu duyunca Ajda Pekkan konserinin ardından soluğu orada aldık. Memleketin en ünlü avukatlarının da hazır bulunduğu gecede Soner Olgun'a sahnede şampanya yerine kanyak gitti. Ve öyle 3-5 tane değil. Tam 100 bardak. Geçen sefer de 130 bardak gitmiş. Her dilden şarkıları ustalıkla dillendiren Olgun, her iki şarkı sonrasında "Programa başlıyorum", "İyi bayramlar" tadında cümleler kursa da kendisi beş saat sahnede kalıyor. Soner'in sihri ne biliyor musunuz? Müşterisiyle harika bir iletişim içinde olması. Şunu söyleyebilirim. Daha önce Patika günlerinde izlemediyseniz kaçırmayın derim. Enteresan bir deneyim ve keyifli bir gece yaşarsınız.




Hakan Altun izdihamı




SONER Olgun'u sahneden inene kadar bekleyemedik çünkü daha çok gidilecek yer vardı. Aradan Sahne'ye geçtik. Maşallah tıklım tıklımdı. Hakan Altun şarkılarını ben pek severim. Her gün dinlesem bıkmam.




İkinci nesil bayrağı müthiş taşıyacak




CUMARTESİ günü Ses Tiyatrosu'nda ikinci Derya- Ferhan dönemi resmen açılmış oldu. Derya Baykal ve Ferhan Şensoy'un kızları Derya ve Ferhan Şensoy kardeşler bu bayrağı çok iyi taşıyacaklarını herkesin önünde ispat etmiş oldular. Bu kızları çok uzun süredir tanıyorum. Çalışkanlıklarına, üretkenliklerine şahidim ve hayranım. Sonuç olarak "Benim annem-babam ünlü. Paraları da var. Şöyle iki ünlü insanın şımarıklığını yaşayım, gezeyim, tozayım" dediklerini, öyle bir duyguya sahip olduklarını asla görmedim. Hiç boş durmuyorlar. Abartmıyorum, hatta keşke abartsam. Gerçekten tam da günümüz dünyasını anlatan iyi yazılmış bir oyun ile harika bir gösteri sundular izleyenlere. ‘Pera'daki Hayalet' genç, dinamik, heyecanlı, bol kahkahalı, bol müzikli harika bir oyun. Müjgan Ferhan Şensoy'un yazıp yönettiği oyunda ağabey Mert Baykal süpervizör, kardeş Derya Baykal ise dekor tasarımda. Üstelik oyundaki tüm şarkıları da iki kardeş birlikte yazmış. ‘Bi Kahve İçelim' dillere dolanacak ben size söyleyeyim. İşte bu kadar yetenekli çocuklar yetiştiren baba Ferhan Şensoy tiyatronun üst katında herkesten uzak izledi kızlarını. Anne Derya Baykal ise salonun en uzağından. Müthiş bir anne babanın müthiş çocukları. Helal olsun. Bu devirde bu kadar yetenekli ve güzel nesillerin yetişmesi harika bir şey. Tabii oyundaki tüm oyuncuları da es geçmeyeyim, hepsi müthişti. Mutlaka gidin izleyin. Harika iki saat geçireceksiniz. Ve kesinlikle pişman olmayacaksınız.




Hilton'da Beyrut geceleri




CUMARTESİ tiyatro sonrası Al Bushra'da Cumhur'u dinlemeye gittik. İçeriye girdiğim an şok oldum. Hilton'un en üst katı değil de Beyrut'ta gibisiniz. Dönen tepsiler, mezeler, dansözler, dekor derken Beyrut gecelerine gittiğimi itiraf etmem gerekiyor. Mekân tıklım tıklımdı. Ama kadınlar matinesi gibiydi. Maşallah bütün kadınlar toplanmış. Hepsi de şık şıkırdım. Ama mekânda elbiseleriyle pişte olan iki hanım vardı ki aman aman. En fena durum. Az biraz gerildiler ama ilerleyen saatlerde "Amannn" diyerek ikisi de kendini piste attı. O gece pek bir göbek atıldı anlayacağınız. Eğlenen insanların olması ne güzel. Keyifli bir durum.




Aztek'te erkenci olmak




MALUM Aztek saati bellidir. Karınlar acıkır, birçok mekân kapanmaya başlar ve "Hadi Aztek'e gidelim" cümlesi kurulur. Bu genellikle sabaha karşı olur. Ama biz bu sefer çok geç olmadan gittik. Kapının önü yine kuyruktu. İçerisi tıklım tıklımdı. Aztek merakı son bulacak gibi gözükmüyor. sucuk-mantı-viski eğlencesi Son hız devam.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR