-"Hani Fahriye Evcen ve Burak Özçivit sevgili değildi? İşte birliktelermiş" diyor. Evet çok uzun süredir birlikteler. Aşkları yakınlaşmaları Çalıkuşu setlerinde başladı. Hani o dönem "Burak'ın sevgilisi seti bastı" diye çıkan haberler vardı ya. İşte o dönemlerde atıldı aşkın filizleri.
-"Cem Yılmaz ve Ayşe Hatun Önal nasıl anlaşıyorlar acaba? İkisini çok merak ediyorum. Çok farklılar' diyorlar. Ama ben de herkes ikisinin çok eğlenebileceğini söylüyorum. Çünkü ikisinin de aslında düşünceleri aynı. Rahat, relax. Bu ilişkinin geleceğinde yaşananlar herkesi daha çok şaşırtabilir.
-E Kösem Sultan'a ne oldu ne zaman başlayacak' diyorlar. İyi de ben yapımcı mıyım. Nereden bileyim diyorum. Ama tabii bildiğim bir şey var ki, hala istenen şeyler oluşmadı. Senaryo, ekip, Meryem'in rol arkadaşı. Oluşmuşsa da son on gün içinde olmuştur. Onun öncesinde bir hareket yoktu.
-En çokta "Sen de Cihangir'de oturuyorsun. Kenan İmirzalioğlu'nu görüyor musun? Dolaşıyor mı sokaklarda" diye soruyorlar. Hatta sırf Kenan'ı görmek için gelenler varmış Cihangir'e. "Kenan'ı gündüz değil en çok gece görebilirsiniz. Evine girip çıkarken" diyorum ben de. Ama ileriye gidip ev adresini oturduğu sokağın adını isteyenler var.
Ve etrafımdaki insanlar
-Kesinlikle bu ülkeyi terk etmek istiyorum nereye gidebilirim?
-Senin köyün var mı, benim öyle bir köyüm yok. Şimdi kendime bir köy araştırıyorum. Memleketin unutulmuş en ücra köşesine kaçacağım.
-bu insanlar biraz fazla mı nankör olmuş. Nasıl parçalayacaklarını bilemiyorlar.
-Kimseye güven kalmamış. Herkes bir açığını arıyor.
-Ay Bilmem kimin sürekli diyette olmasından sıkıldım, bıktım. Bitmedi kızın diyeti.
-Gece hayatı artık tat vermiyor. Ya da ben yaşlandım şekerim. Mekanlarda hep çoluk çocuk.
-İnanabiliyor musun eskiden ben sabahlara kadar eğlenir sabahın köründe de hayata başlardım. Şimdi gece dışarıya çıkayım iki gün kendime gelemiyorum.
-Artık hayatımdan eti, tavuğu çıkarttım. Asla yemiyorum. Sadece balık var hayatımda.
-Artık twitter hayatımda çok yok. En iyisi İnstagram. Sürekli instagram da takılıyorum.
Bu kadınlara ne oluyor?
Geçen gün Esra Eron ve Gökçen Paprika twitter üzerinden kavga ediyor. Anlayacağınız yine iki kadın bir adam durumu. Adamın yani Murat Aşık'ın kızının annesi Esra Eron için sevgilisi Gökçen Paprika açıyor ağzını yumuyor gözünü. Yazıları okurken ben utanıyorum ama Murat Aşık kızının annesine bunları yazılmasından utanmıyor. Bir kadın olarak "Keşke kadınlar bu duruma düşmese" diye içimden geçirirken şimdi de Kutsi için Sinem Bayraktutar ve Feyza Çıpa kavga etmeye başlamış. Kutsi yasak aşk yaşadığı Feyza Çıpa'yı bırakıp eşi Sinem Bayraktutar'a dönünce olan olmuş. Bu iki kadın da twitter değil İnstagram üzerinden kavga etmişler. Sözleri, cümleleri hiç yazmıyorum bile. Töbe töbe diyorum. Bakınız hiç kimse bu yazdığım cümlelerden üstüne bir şey çıkartmasın. Kimse ile bir derdim yok. Sadece hemcinslerimin böyle bir duruma düşmesi üzüyor beni.
İnternet ile ilişkim
Zamanında Ajda Pekkan "Dükkana giremiyorum fobim var. O yüzden internetten alışveriş yapıyorum" dediğin de herkes şaşırmıştı. Şimdi herkes bu sistemle elbise, çanta, kıyafet, küpe alıyor. Hoş yemeklerini, içmeklerini, meyvelerini bile satın alıyorlar. Daha doğrusu alınmayan bir şey yok. Araba, ev de bunlara dahil. Ama ben hala internetten alışveriş yapmaya korkanlardanım. Kapı ödemeli sistemden vazgeçmiyorum.