Çağatay Ulusoy'un "Medcezir" dizisinden ayrılıp eski rol arkadaşı Hazal Kaya ile yeniden bir dizide oynamayı planladığını duyduğumu, eğer bu doğruysa büyük hata olacağını yazdım dün köşede. On gündür duyduğum bu olayı da yayınlanan son bölümünde vurulma gerçekleşince gündeme getirdim. Anlayacağınız "Hata olur, Çağatay için büyük hata olur" dedim. Aman demez olaydım. Ben bu Çağatay Ulusoy ve Serenay Sarıkaya hayranlarından bıktım. Ne desem, ne yapsam yaranamıyorum. Geçen gün Serenay ile karşılaşmamızı yazdım, yine söylenmedik söz kalmadı. Arkadaşlar böyle yaparak hayranı olduğunuz kişiye zarar veriyorsunuz konu açılmışken söyleyeyim. Sizin bu yaptığınız hayranlık, sevgi değil. Ama onu bilemeyecek kadar tecrübesiz olduğunuz için bir şey diyemiyorum. İnşallah 30'lu yaşlarınıza geldiğiniz zaman da böyle cengaverlikler yaparsınız. Neyse dün Medcezir'in senaristi Ece Yörenç ile mesajlaştık. Ece "Esinciğim Çağatay dedikoduları tamamen yalan, böyle bir şey hiç gündeme gelmedi. Çağatay dahil herkes dizinin üçüncü sezonu olmasını istiyor hatta. Çağatay zaten dizi bitince başka bir Ay Yapım projesinde oynayacak" dedi. Kendisine de söyledim. Çok doğru bir karar acayip sevindim. Çağatay'ın kariyer planlaması hakkında geçen gün de bir yazı yazmıştım. Eğer çıkan dedikodular gibi bir karar alırsa yanlış olacağını düşündüğüm için yazdım. Çünkü bu konu çok uzun süredir ciddi bir şekilde konuşuluyor. Kanalına kadar bir şeyler duyuyorsam gündeme gelmiş demek ki, odalarda küçük konuşmalar yapılmış. Bu arada "Adını Feriha Koydum"un ismini "Feriha'nın Suçu Ne" yazarak da bir gaf yapmışım. Ama dizilerle aram pek iyi olmadığını birçok kişi bilir. Artık o kadarı da kadı kızında olur. Öyle değil mi?
Burçin Orhon'un dedikleri
Dün "Dans kariyerim bitince hayattan düştüm" diyen bir Burçin Orhon röportajı vardı Ayşe Arman'ın yaptığı. Ne güzel anlatmış. Burçin Orhon'un söylediklerini afiş yapıp dağıtmak istedim kapı kapı. Okuyup anlamasını, insana insan gibi davranmasını istediğim bazılarının. Bir bölümünde "Evlenince iş teklifleri kesildi", "İnsanlar acımasız, markette falan yanıma gelip ay eskiden ne güzeldiniz. Ne yaptınız böyle kendinize diyorlar" sözlerine içim parçalandı. Ben bu köşede yıllardır yazıyorum. İşte tam da bu konulardan bahsediyorum. Bizim insanım insafsız. Öyle vurarak, acıtarak konuşuyor ve yorum yapıyor ki. Karşısındaki ne yaşamış, neler yaşıyor, özel hayatı nasıl hiç düşünmeden. İnsana insan gibi görmeden vurdukça vuruyor. Tam da aslında bizim insanımızı anlatan bir anlatım var söylediklerinde. Okumadıysanız bulup okuyun. Hatta okutturun lütfen.
Şehirde olup biten
-Eğlence hayatının önemli isimlerindendir Ali Sayar. Seveni de pek çoktur. Daha hakkında kötü bir şey duymadım. Geçen sene Kumbaracılar Yokuşu'nda 1841 isimli bir mekan açtı. Bu sene de Tülay Oktay Demir ile ortak oldular. Geçen akşam hem bu ortaklıklarını hem de yeni yılın gelişini harika bir davetle kutladılar. Gece hayatının önemli isimleri oradaydı. Hayırlı olsun derim. Güzel bir mekân. Canlı müzik performansları ve tabii Ali Sayar'ın DJ kabinine geçtiği geceler tıklım tıklım oluyor.
-Şehrin en eski mekânlarından Roxy Yan Gastrobar da özel tadımlar yapmaya başlamış. Her ay ünlü bir şef mutfağa girecekmiş. Bu hafta da kendisi de Hataylı olan New York Times'a da konu olan şef Jale Balcı ile mutfaktaydı. Yeni açtığı Lokanta Farina'nın mutfak ekibiyle hem de. Yaptığı Antep yemekleri ile pek ilgi gördü. Geçtiğimiz senelerde Asmalımescit'teki mekânında çok müdavimi vardı. Haftaya da şef Murat Bozok olacakmış. Aklınızda bulunsun.
Diren Galata Moda
Yıllardır süren güzel bir etkinlik Galata Moda. Ancak iki senedir yer bulunamadığı için yapılamıyordu. Bu sene da A46'nın organizasyonunda Ortaköy Hüsrev Kethuda Hamamı'na konuşlanmış. Cumartesi günü erkenden gittim. Pek güzel olmuş. Keşke artık hiç ellemeseler her sene orada konuşlansalar ne güzel olur. Birbirinden güzel tasarımcıların kreasyonları sergileniyor. Hem de çok ekonomik bir şekilde. İnşallah bu son olur da Galata Moda diğer birçok şey gibi unutulup gitmez.