Geçen hafta Şeyda Çoşkunla ilgili birçok yazı yazdım. Hatta öyle ki, Şeyda Çoşkun'a diyetisyen yazdığım için haklı olarak diyetisyenler bile ayaklandı, Kızdılar bana...




Şeyda Çoşkun Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi bölümü mezunu, yani diyetisyen değil.




Yani kendini birçok diyetisyen kadar bilgili gördüğü için zayıflamak isteyenlerin yaşam koçu olarak tanımlıyor. Yani onlarla yürüyor, koşuyor, yemek yiyor.




Buraya kadar her şey tamam ama ben nereye gitsem, kiminle karşılaşsam bu konu da benimle beraberinde geliyor. Ah ben ne ettim de girdim şu kilo meselelerine içine. Kilo kilo kilo. İnanın herkesin ortak noktası. Neyse aslında diyetisyenler kızıyor ama kilo vermek isteyen erkek, kadın fark etmiyor Şeyda Çoşkun'un telefonunu istiyor.




Bakınız yiğidi öldürüyorum hakkını da yemiyorum. Şeyda piyasada öyle bir isim yapmış ki, ister diyetisyen olsun, ister beden hocası. Herkes onunla çalışmak istiyor. Millet kadını istiyor yapacak birşey yok. Son zamanlarda "Hadiseyi zayıflatan Şeyda'nın numarası var mı?" diyor. Tabii Hadise'nin üzerinde de çok büyük sorumluluk var artık. Çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü kilo alsa "Bak hızlı kilo verdi hemen alıyor" diyerek fatura Şeyda'ya kesilecek. Mesela ben 12 kilo verdim. Tatil falan derken biraz kaçırdım bu aralar ve hemen insanlar "Kilo mu alıyorsun" demeye başladı. Ben de hemen soluğu uzman diyetisyenim Nüket Bağışgil ve Ebru Erberdi'de aldım. Başladım yeniden çünkü ben kilo alırsam gerçekte fatura onlara çıkacak. O yüzden dikkat etmek gerek. Abur cubara veda etmek gerek. Ama yapamıyorum ah abur cuburu çok seviyorum çok. Acaba abur cuburlu bir rejim yok mu?





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR