Haber neyse onu vermek gerek.

Haber kin ve nefret ile sunulmaz, yapılmaz.

Haber başka yerlere çekilmez, kişiselleştirilmez.

Haberin 5N1K'sı vardır.

Haberde olmayan bir detay aktarılmaz. Varmış gibi yapılmaz.

Haber kulaktan duymaysa, çirkin bir şekilde abartılmaz ve "İddia" diye özellikle belirtilir ve araştırılır.

Haber araştırılmadan, "Doğru doğru" diye üstüne basa basa hatta kin ve nefret ile sunulmaz.

Diye diye yazıyoruz ama nafile.

Bir kez daha yazayım belki görüp utanırlar diyeceğim ama hiç sanmıyorum!!

Bazılarındaki bu kin ve nefret korkunç gerçekten. Bu nasıl kadının kadına saygısızlığıdır!!! Bu tipler magazin haberciliğinin tüm itibarını, tüm saygınlığını yok etti. Peh!!! Yazıklar olsun size.

Mevzu Hadise...

Geçen yıl Nisan ayında Ebru Gündeş, 11 yıllık eşi Reza Zarrab'a "İhanete uğradım" diyerek boşanma davası açtıktan hemen sonra Hadise bombası patlamış ikilinin Amerika'da tatil yaptığı haberleri gündemi bomba gibi düşmüştü.

Bir yıl içinde bu konuda defalarca haber yapıldı. Yazıldı, çizildi. Önceki gün de, ikilinin WhatsApp yazışmaları ortaya çıktı ki bakın bu bir haberdir.

Yani gerçek haberciler yapması gerektiği gibi haberi yapmış sunmuş. Haberde kin, nefret, hakaret ifadeleri yok. Fakat işi bu olmayan gözü kin ve nefret bürümüşler, hatta hem cinsinden nefret edenler konuşuyor da konuşuyor. Korkunç bir üslup ile.

Ve haberi daha da çirkinleştiriyor. Bunlar adına utanmaktan sıkıldım. Kendi mesleğime sahip çıkıp, bunların adını anmak dahi istemiyorum.

Bunları şiddetle kınıyorum

Bu ülkede özellikle kadının kadına yaptığı şiddet korkutucu boyutlara ulaşıyor. Bakın Hadise ve Reza Zarrab arasında yaşandığı iddia edilen WhastApp yazışmaları haberdir. Ki bu konuda yazı yazıp daha önce bunların olduğundan bahsetmiştim. Mahkeme sonuçlanana kadar da neyin ne olduğunu vermek gerekiyor. Hakaret etmek değil. Hadise önce ki gün sosyal medyada "Bu mesajım tehdit ve taciz edilen tüm kadınlara; susmayın, ben de susmuyorum ve asla susmayacağım" diyerek bir yazı paylaştı. Hadise'nin mesajında ki, "Bana Roberts Carlos bacaklı diyenler oldu, obez diyenler oldu ve daha neler söylendi. Ama ben hep sustum. Asla polemiğe girmedim. Ben her şeyden önce bir kadınım, bir insanım. Ben bir buçuk senedir bir gurup tarafından taciz ediliyorum, tehdit ediliyorum. Bu insanlara göre kaç kere hamile kaldım, kaç kere kürtaj yaptırdım. Geçtiğimiz günlerde göz doktorundan çıkarken bana, 'Yine kürtaj yaptırmıştır' dedi bu gurup. Bu insanlara göre metres oldum, bu insanlara göre bel altı ne geliyorsa aklınıza çoğuna maruz kaldım" diye uzayıp giden bir yazı yazdı. Korkunç değil mi bu cümleler. Şimdi Hadise'yi bir kenara bırakalım. Ünlü olmasını da bir kenara bırakalım. Bir insan, bir kadın olarak bakarsak korkunç cümleler değil mi gerçekten!!! Biraz empati yapıp bu cümleleri size kurulduğunu düşünün. Ne hissederdiniz!!! Ben yıllardır bu işi yapıyorum. Büyüklerimizden haber nasıl yapılır, nasıl yazılır, nasıl verilir öğrendik, eğitildik. Ve yıllardır bu işi yapan hiçbir ustanın böyle çirkin ifadeler ile haberi sunduğunu ve sunmamızı istendiğini hatırlamıyorum. Çünkü bu kişiler haber konusunda ustaydı. Ben de artık kendimi usta olarak görüyorum ve bu tarz yorum yapanları şiddetle kınıyorum. Artık hastalık haberi almasak Son yıllarda kiminle konuşsam, "Bilmem kim kanser olmuş", "Bilmem kim kalp krizi geçirmiş" diye konuşuyor. En son Armağan Çağlayan'dan kötü hastalık haberi geldi. Yakın zamanda atlatacaktır Armağan. İnanıyorum, inancımı kaybetmek istemiyorum. Ancak bu haberleri duydukça içimizdeki sıkıntı farkında olmadan büyüyor. Artık bu son olsun ve Armağan Çağlayan da tez elden hastalığı yensin. Hastalık geldiği gibi hızla gitsin. Ve bu hastalık haberi de son olsun.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR