Kiminle karşılaşsam, "Kuş Uçuşu"nu izledin mi diyor?

Sebebi;

1-Çoğunluk çok beğenmiş. Fikrimi merak ediyor.

2-Dizinin anlatıldığı sektörde olduğum için düşüncelerim merak edilmiş.

Öncelikle çoğunluğa katılıyorum güzel bir iş olmuş. Eksiklerine rağmen izlettiriyor. Akıyor dizi.

Ay Yapım'ın dizisinde Birce Akalay, Miray Daner, İrem Sak, İbrahim Çelikkol ve Burak Yamantürk gibi usta isimler rol alıyor. Ki kadroya bayıldım.

Netlfix'te günden güne iyi Türk dizileri görmek mutlu ediyor elbet. İlk başladığımız Türk dizileri keyifsizdi. Merak uyandırmıyordu. Ama ikinci sezon beklenir oldu sektör çözdü bu durumu. Dizi su gibi akıyor, sıkılmıyorsunuz. Oyunculuklar, prodüksiyon, reji, müzikler, dekor, kıyafetler, mekanlar derken beğendim.

İkinci merak edilen detaya gelecek olursak. Evet sektörü güzel anlatmış. Eksikleri var tabii. Ancak bir stajyerin bu kadar rahat davranması bana ilk başta saçma geldi. Stajyer üzerinden değil bir başka kişi üzerinden de yol alınabilir ve anlatılabilirdi.

Çünkü bir stajyerin su gibi işlerini halledip bir yere gelmesi bir anda zor.

Tabii ki birçok sektörde olduğu gibi bu sektörde de, bazı tipler çalışmadan, üretmeden biri olmak için kulis yaparak bir yere geliyor. Miray Daner'in canlandırdığı Aslı tam da böyle bir karakter. Fakat dizide stajyer olan Aslı çok çabuk ilerliyor. Herkes birbirinden bihaber bir anda yolları açıyor. Bu bana biraz tuhaf gözüktü. Çünkü bir stajyer işe alınırken, yöneticilerin bu kadar bihaber olması zor ve imkansız. Burada hayal gücü devreye girmiş elbet.

Fakat tabii sektörde çok Aslılar geldi, gitti ve hala da varlar. Kulis yaparak bir yere gelenler.

Çoğu sektörde hiç çalışmadan, üretmeden, bir başkasının yaptıkları üzerine böyle entrikalarla konan çok insan var elbet ve olmuştur. Hala da bu insanlar var ve iş yapıyor.

Dizide "Aslanların arası bozulmaz, bir kurban verilir" mevzusu işleniyor ki doğruluk payı var. Genellikle çok olur böyle şeyler. İnkar edilemez. Bu çok yaşandı elbet ama çok sektörde de var böyle durumlar. Yeter ki, aslanlara bir şey olmasın. Bu artık değişmeyen bir kural.

Bu sebeple dizi güzel ve tutar. İkinci sezonu da merakla beklenir.

Efsaneler

Türkan Şoray ve Kadir İnanır yıllar sonra Eskişehir'de İmren Erşen Oya Müzesi'nin açılışında bir araya gelmiş. Tüyler ürperdi, gözyaşları pıt oldu.

Görüntüleri görünce uzun uzun baktım.

Selvi Boylum Al Yazmalım'a gittim. Geçmişe ışınlandım.

Birbirlerine bakışlarına, tavırlarına odaklandım.

Sayısız Türk filmi gözümün önünden geçti. Hatta Yeşilçam'ın kıymetini bir kez daha anladım. İkili öyle bir his bırakmış ki, asla silinmiyor, asla yok olmuyor.

İkisini görüntülerine bakarken bir anda son yıllarda gerek dizilerde gerek filmlerde sayısız Türkanlar, Kadirler geldi geçti gözümden.

Yok hiç biri böyle bir his bırakmamış ben de, hissettirmemiş.

Tabii çok başarılı isimler olmuş. Ama Kadir İnanır ve Türkan Şoray gerçekliği, samimiyeti, doğallığı diye de bir gerçek var. Bunu da yakalayamamışlar.

Düşmanlarıma teşekkür ederim

Jennifer Lopez MTV Müzik ve Sinema Ödül gecesinde gözyaşlarına hakim olamayıp, "Beni mutlu eden, kıran, bana yalan söyleyen kim varsa teşükkerler. Bana güçlü olmayı öğrettiğiniz için teşekkür ederim. Düşmanlarıma teşekkür ederim. Gerçekten sizsiz yapamazdım" diyen bir açıklama yapmış.

Heyt beee dedim. JLO'ya bak sen. Güzeller güzel Latin fıstığa bak. Tam da duygularıma tercüman olmuş dedim.

Gerçekten ne doğru söylemiş.

Ki son günlerde aynı duygulardayım. Ve hatta hatta bana güzellikler geldikçe bana kazık atan, özellikle en yakınlarıma teşekkür edip, "Ne tatlılar. Meğer beni ne çok seviyorlarmış" diyorum.

Sonra bizim ünlülerimizi düşündüm. Düşünsenize Ajda Pekkan mesela. Bunca yıldır zirvede olmak kolay mı? Kimse bunca yıl zirvede kalamaz. İlla ki, birilerini gelir ayağına çelme takmak ister. Ki takarlar da...

Bunun en güzel yanı düşmanlara teşekkür etmek. Onlara teşekkür ettikçe başarı peşini bırakmıyor çünkü. Size de tavsiye ederim.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR