-15 gün evlere kapandığımız aklıma geliyor.
-15 gün gözümüzün sadece beyaz gördüğü aklıma geliyor.
-Soba geliyor.
-Hatta soba tütmesi geliyor.
-Yetişmeyen odun, kömür geliyor.
-Eve sürekli gelen odun, kömür geliyor. Çünkü evde bebek vardı.
-Ev sıcaklığı, ailenin güzelliği, ev içinde yaşanan aktiviteler geliyor.
-Anne yemekleri mis kokular geliyor.
-Henüz daha bebek olan ilk yeğenim Merve’nin o kırmızı yanakları geliyor.
-Kar oynamaktan bitap düştüğümüz geliyor.
-Hatta ve hatta “kar”dan bıktığımız, sıkıldığımız geliyor.
-İlk aşkım aklıma geliyor.
-İlk heyecan. İlk kalp atış. Uzaktan ilk bakış. Ve hiç konuşamamak aklıma geliyor.
-Okulların 15 gün tatil olduğu aklıma geliyor.
-Günlerce evde kapanmanın vermiş olduğu bıkkınlıkla küçük ev tartışmaları tabii ki aklıma geliyor.
-Ailecek güzel oyunlar aklıma geliyor.
-Babamın eve elleri dolu gelişi aklıma geliyor.
-Evde maddi sıkıntılar geliyor.
-Fakat yine de huzur geliyor.
-Sıcaklık geliyor.
-Mis uykular geliyor.
-10 yaşındaki Esin hiç aklımdan çıkmıyor.
-Kırmızı yanaklarım geliyor.
Ve bu haber bile heyecanlandırmaya yetiyor.
Şu günlerde mırıldandığım üç şarkı
-Akrep Nalan’dan “Karlar düşer, düşer düşer ağlarım”
-Nilüfer’den “Her yerde kar var, kalbim senin bu gece”
-Kerim Tekin’den, “Kar beyazdır ölüm”
Tamam sıkıldık ancak
Evet evet heyecanlıyım. Ancak bu kadar evlere kapanmak artık heyecanlandırmıyor bizi.
Çünkü zaten uzun zamandır evdeyiz.
Eğer normal hayatımız olsaydı ve bu kar yağışı yaşansaydı daha güzel olacaktı eminim.
Ama yine de o beyaz lapa lapa yağan şey her zaman mutlu eder insanı.
Başka bir sıcaklık verir.
Bu yüzdendir ki, tadını çıkartın derim.
Ben hazırım.
-Kar topu oynamaya.
-Evde bol tarçınlı salep yapmaya.
-Mısır patlatmaya.
-Kestane yapmaya.
-Battaniye altından hiç çıkmamaya…
-Güzel oyunlar oynamaya.
-Bol bol film-dizi izlemeye.
-Bir şeyler okumaya.
-Kalın çoraplar giymeye.
-Pijama ile dolaşmaya.
Sanki uzun süredir pandemi döneminde değilmişim gibi. İlk kez kar sebebi ile eve kapanıyormuşum gibi.
Lattebey’e her türlü şebekliği yapıyorum
Özellikle şu dönemde evde tüylü dostumun olması nasıl iyi geldi nasıl iyi geldi anlatamam.
Kayıtsız şartsız sevgi ile bakan o güzel gözlere daha da aşık oldum.
Evde oturmaya hiç alışık olmayan ben, Latte ile uğraştım da uğraştım.
Zaman zaman kaçtı, zaman zaman dibime geldi, zaman zaman oynaştı.
Ama genelde sıkıldı.
Yalnız kalmak istedi.
Fakat son günlerde evet daha da uzun zaman benden ayrı geçiriyor.
Çünkü meğer sıkılmış.
Bakın yapılan araştırmaya göre karantina nedeniyle kediler insanlardan bıkmış. Uzmanlar, Covid-19 sebebiyle insanların karantinaya girmesinin ve evde daha çok vakit geçirmesinin, özellikle kediler olmak üzere bazı evcil hayvanları olumsuz etkilediğini söylemiş.
E kediler özellikle yalnız kalmayı sever ya bu kadar dip dibe onlara iyi gelmemiş meğer.
Ben de kendisine her türlü şebekliği yapıyorum.
Onu mutlu etmek için kendimi paralıyorum son günlerde.
Neden:
-Çünkü Latte beni kayıtsız seviyor.
-Çünkü karşılıksız seviyor.
-Çünkü sadece sevgi istiyor.
-Çünkü ben zayıf mıyım, kilolu muyum, kısa mıyım, uzun muyum, pis miyim, temiz miyim, siyah mıyım, beyaz mıyım, hangi dine inanıyorum, doğrularım nedir, kiminle iyi anlaşıyorum, kiminle anlaşamıyorum, hangi partiye oy veriyorum asla bunlara bakmıyor.
-Çünkü beni asla yargılamadan seviyor.
Bu yüzdendir ki, çocuklarınızı bir evcil hayvan ile büyütün.
Koşulsuz sevgiyi, sabrı, saygıyı bir de onların davranışlarından gözlemlesinler…