- Yine ödül mevsimi başladı, gazetelerde her gün bir başka tören fotoğrafı yer alıyor. Hepsinin kategorisi kendine göre hoş da, genelde dizi oyuncularına verilen en iyi kadın oyuncu ya da en iyi erkek oyuncu ödülleri biraz eğreti durmuyor mu? Hani zaten ülkedeki iyi oyuncu sayısı iki elin parmağını geçecek gibi değil, biliyorum. Ama genelde “güzellik” sayesinde alınan ödüller de bari en iyi oyuncu değil, en iyi dizi oyuncusu dalında olsa.

- Reklamlarını görür görmez "Yok artık" dediğim Çarkıfelek’te İlker Ayrık’a hiç sözüm yok. Fakat demode olalı rahat on sene olan bir prodüksiyonun yeniden ekranlara getirilme isteği nedir onu pek anlayamıyorum. Pek tabii yeni bir şey üretilmeyince posa çıkarma harekâtını başlatıp geçmişten medet umuluyor. Fakat Çarkıfelek’in çiğnenecek posası bile kalmadı korkarım

ki.

- Tasarımlarını aşırma konusunda dünyaca ünlü modacıları değil de hazır giyim markalarını kendine örnek alıp ünlü dostları sayesinde ismini devam ettiren “modacılarımızdan biri” bir TV programına katılmış, yarı zamanlı Londra’da yaşayacağının yalanını söylüyordu ekranda. Aynı programa önceki katılışında da Amerika’dan moda haftasına defile yapması için çağrıldığını söylemişti. En çok aşıranların sürekli bir yurtdışı projesi oluyor farkında mısınız? Hepsi sadece rüyalarda ama olsun.

Brezilya modası

Önimüz Dünya Kupası olup karşılaşmalar da Brezilya’da yapılınca bir anda ülkenin bayrak renklerinde patlama oldu. Çeşitli reklamlarda Brezilya bayrağının sarısı ve yeşili kullanılmaya başlandı. Dünya Kupası çılgınlığının rahatça yaşandığı Londra’da bayrak renklerinde kokteyller moda olmuş. Archer Street’teki Barzinho özel karperinya mönüsü çıkarırken Heron Tower’ın binasının 38. katındaki Sushisamba’nın terasında Brezilya temalı partiler veriliyor. Maç zamanları karnaval havasına dönen mekân yine de cool havasından bir şey kaybetmiyor. Ama Brezilyalıların bir hayli fazla olduğu ortamda maç izlemenin keyfi de inanılmazdı. Keşke biz de olaydık aralarında demeden geçemiyor insan.

Sanatsal yünler

BU hafta Capitol Alışveriş Merkezi dolaylarına giderseniz bahçesindeki ağaçları renkli yünlerden örülmüş tatlı kostümler giymiş bir şekilde göreceksiniz. En yeni sokak sanatlarından Yarn Bombing (Örgü bombardımanı),

sprey ya da tebeşir yerine iplikler kullanarak hazırlanan bir sokak grafiti sanatı. 2004 yılında Hollanda’dan yayılmaya başlayan akım Türkiye’de Alexander Kokoskeriya sanat yönetmenliğinde gerçekleştirildi. Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’ndan 100 kadının ellerinden çıkan örgüler fazlasıyla yaratıcı.