Sıla Sıla Sıla!




Yaza biraz gecikmeli olarak merhaba desek de, sezonun ilk açıkhava konserine Sıla sayesinde gitmiş oldum. Biliyorsunuz BKM'nin ‘Yıldızlı Geceler'i başladı; Sezen Aksu, Sertab Erener, Kardeş Türküler ve hatta Lisa Stansfield'ı peş peşe izleme olanağımız var. Konserlerin açılışı Sıla'yla yapılınca ve gittiğim tek Sıla konseri 5 sene önce olunca kaçırmadım tabii. Sıla genç bir ozan... Şarkılarına öyle bir ruh katıp gönderiyor ki eğer aşk acısı içindeyseniz paralize olmanız mümkün. Şarkıları ne kadar yakıp yıkıcı, tahrip edici de olsa Sıla konserde çok enerjik. Hatta komik bile diyebilirim. Sahnede kendi cumhuriyetini ilan etmiş, rahat rahat takılıyor. Tabii izlediğiniz bir başka cumhuriyet daha var sahnede, onlar da orkestra. Galiba sahnelerde izlediğim en iyi pop orkestrası Sıla'nınkiydi. Maestro Efe Bahadır önderliğinde nasıl güzel cozuttular anlatamam. Sıla orkestraya göre daha ağırbaşlı idare etmeye çalıştı bir süre ama son bölümde o da delirdi, tam oldu. Konserin tek falsosu olarak Sıla'nın kıyafetlerinden bahsetmesem bu yazıyı bitiremem. Hani kendisinden Sezen Aksu'nun veliahtı olarak bahsediliyor ya, sadece şarkı yazma işini değil Sezen Hanım'ın sahne kıyafetleri konusundaki zevksizliğini de almış Sıla. Bir sanatçının sahnede ne giyilir ne giyilmez konusunda bilgili olması zorunlu değil tabii ama doğru yönlendirilmesi şart!


Alaçatı alevi




Alaçatı'da canımız odun hamurunda harbi pizza çekince Beyevi Butik Otel'in içine açılan Fuoco'ya daldık. İçeri girince sanki İtalyan Köyü'nde bir restorana girmişiz izlenimi oluştu üzerimizde. Zira girdiğimizde mekânın sahibi Emre Kolburan bahçenin ortasındaki fırında pizza hazırlıyordu. Hem iş hem de hayat ortağı Damla Mafyan da son düzenlemeleri yapıp müşterilere sunuyor. Biz şahsen pizza fırınının hemen önündeki bar bölümüne oturup bir yandan laflayıp diğer yandan da pizzaların yapılışını izledik. Uzun süredir yediğim en iyi pizza ödülünü verdiğim Fuoco'nun pizzalarından armut dilimli Prosciutto & Pera anında favorim oldu. Biraz daha klasikçiler için Manzo'yu da önerebilirim. Ayrıca taze yapılan fettucini'lerden adaçayı ve limon soslu olanı bizi uçurmaya yetti. Restoranın etleri de gayet iyiymiş ama pizza fırınının dibine oturunca, başka bir şeye yer kalmadı tabii!


Sortie parıltısı




Yaz mevsimi güneye kaçamıyorsan Kuruçeşme ya da Ortaköy'e kaçıyorsun doğal olarak. Biz de bu yüzden hafta içi Sortie'deydik. Yeni sezona dev avizesiyle şıkır şıkır giren Sortie, İstanbul'un en cool yazlık mekânlarında olma özelliğini bu sene de kaçırmamış. Biz eğlenmeye gittiğimizde üniversiteli gençler mezuniyetlerini kutluyordu. İşin tuhafı gençlere bakıp mezuniyet için mi oradalar, yoksa arkadaşlarının düğününün after partisi mi var, onu anlamak biraz zordu. Kızlar çok abartılı, nerdeyse gelinlik kıvamında tuvaletler giymişlerdi. Şık olmak denilince nişan kıyafetleri tadına geçmenin şart olmadığını anlayan bir "Y nesli" olur zannediyordum ama o konuda başarılı olamadılar. Erkekler ise her zamanki gibi riske atmadan şık olmanın yolunu seçip takım olayına girmişler. Papyon takanları da çoğunluktaydı, şaşırdım.

YAZIN KÖTÜ YANLARI




*Tek izlediğim dizi Yalan Dünya'sızlık çok fena olacak. Hem de yeni karakter Zeynel'in "Duzlu Fıstık" demesine tam alışıyorduk ki ara oldu.




*Yaz boş geçmesin diye saçma ötesi şarkılarla doldurulmuş albümler piyasada olacak. "Yaz geldi yiyoruz-içiyoruz-çok mutluyuz temalı basit klipleri de cabası!




*Koca assolist popoları yine gazetelerin ilk sayfalarına düşecek. Yıllardır kurtulamadığımız isimler ve yıllardır kurtulamadıkları fazla kiloları gözümüze sokulacak!




*Bu sene reşit olan ünlü ya da cemiyet çocukları türeyecek. Onların gelişim hikayelerini ezberlemek zorunda kalacağız.




*Kötü yaz dizileri ve bol bol Ege şivesi ekranları saracak. Tabii ki yine birkaç hafta dolmadan yayından kaldırılacaklar.




*Uçak biletleri uçacak! Şimdiden geçen senenin fiyatlarını katlayan biletler önümüzdeki günlerde aya gidiş fiyatına denk gelecek diye korkuyorum!





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR