Petekkaya açıklamasını yenilen pehlivan güreşe doymazmış hesabı "Emin olun gerçeği göreceksiniz" diye bitirmeseydi, acaba mı diye bir durup düşünebilirdik... Ama ilk açıklamasında olduğu gibi yine üstü kapalı konuşunca hiçbir işe yaramadı. Kendisi hakkında yorum almamız gereken kişileri de unutmayıp açıklamasına konu eden Petekkaya, onlara sormamız gereken soruları da verseydi bari. Bu şekilde sert kayaya çarpan adamların afallamalarına bayılıyorum. Çocukluktan itibaren erkekliklerinin arkasına sığınarak her bir şeyi yapmayı kendilerine hak görerek kadınları ezmeye devam ediyorlar. ‘Erkeğim öyleyse haklıyım' diye düşünerek her hareketlerinin onaylanmasını istiyorlar. Öyle ki, saçma bir düşünce içinde olduklarını bile fark edemiyorlar. Bu tip erkeklere bir de şöhret eklenince ibre iyice şaşıyor. Neden ünlü olduğunu anlamayan, ya da bu kadar ünlü olmasına akıl sır erdiremeyen insanlarda bir Nihat Doğan sendromu görülüyor galiba. Bel altı vurmayı erkeklik zannedip erkeklikten haberi bile olmayan erkeklerden biri işte. İyi ki Nurgül Yeşilçay tadında dipçik gibi dik duran kadınlar var da bu adamlar biraz yavaşlıyor, afallıyor. Hatalarından ders aldıklarını hiç zannetmiyorum. Zira kendilerini yanlış yapmış gibi görmüyorlar zaten. Erkek onlar canım, ne yanlışı?
ÖPÜŞMENİN ZARARI NE?
Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya arasındaki gerilimi başlatan öpüşme davasına gelince, o kısmını çözemedim. Erkan Petekkaya, Anadolu'daki hayranlarının öpüşme sahnelerinden rahatsız olduğunu öne sürmüş. Bir Türk dizisindeki öpüşmeden nasıl rahatsız olunur diye merak ediyorum? Şu ana kadar hiçbir zaman ateşli bir öpüşme sahnesine tanık olmadım. Hepsi saliselik bir zaman diliminde, açı sayesinde ne olduğunu tam anlamadan bitiriliyor. Hani uzun sürse insanlar rahatsız oluyor diyeceğim ama o da yok. Kan revan içindeki sahnelerden rahatsız olmuyorsunuz, dayak sahnelerinden de rahatsız olmuyorsunuz ama öpücük batıyor öyle mi? Bu masum öpüşme sahnelerinden rahatsız olanlar "Ben masum bir öpüşme sahnesinden neden irite oluyorum" diye bir bilene sormalı bence. İlkokulda değiliz ki büyüdük artık!
Moda haftasının kaderi
Önceki sezon terör yüzünden tamamen iptal edilen İstanbul Moda Haftası, pazar günü gerçekleşen hain saldırının arkasından yine yara aldı. Bu sefer sadece partiler iptal oldu. Buna göre pazartesi yapılması gereken açılış partisi ve Adam in Town'ın perşembe gecesi yapacağı davetler iptal olurken defilelere devam ediliyor. Fakat ülkemizin üzeri kapkara bulutlarla kaplanmışken yine her şey tatsız tuzsuz olacak. Siz oturduğunuz yerden "Üzüldüğün şeye bak" diyebilirsiniz ama sırf dışarıdan eğlenceli gözüken bir iş olduğu için moda dünyasının önemli bir sektör olduğu unutuluyor. Bu defilelerden ekmek yiyen, sonrasındaki satışlardan hayatını geçindiren o kadar çok insan var ki. Lütfen "Yas zamanı defilelere gidiyorlar" çığırtkanlığına katılanlardan olmayın. Siz nasıl işinizi yapıyorsanız onların da başka derdi yok aslında