AYNI hafta ikinci kez Mercan Dede konserini izleme keyfini yaşadıktan sonra konserin yapıldığı Borusan Müzik Evi'nin terasında arkadaş arası bir parti yapıldı. Borusan Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi'nin ev sahipliğinde yapılan partide DJ'liğiyle bizi konser salonunda büyüleyen Arkın Allen yaptı hatta. Geceye herkes kendi grubuyla bir köşede konuşarak başlasa da birkaç saat sonra dans pistinde buluşuldu. Arkın Allen da o kadar başarılı bir coşturucu ki konukların başka çaresi yoktu aslında. Her şarkıda piste gelip dans etmeyi atlamadı. Yakın arkadaşı Arzu Kaprol ise o DJ kabinindeyken bana emanetti, sanırım en çok biz dans ettik. Beyhan Murpy ile partiye katılan Meltem Cumbul hızını alamayarak ayakkabılarını çıkarttı bir ara. Partinin benim için en ilginç kısmı da konserde başımızı döndüren semazenin parti alanında biz ölümlülerle birlikte takılmasıydı. Sezon açılırken ve kapanırken geleneksel hale gelen bu partilerin yeni bölümünü kaçırmamak için elden gelen her şey yapabilir.




Teknoloji düşmanı




TEKNOLOJİNİN gelişimi her yönden bizi tatmin edip duruyor. İyi ki keşfedildi dediğimiz şeylerden biri olan cep telefonu kamerası bu sefer bir okulda işe yaradı. Kamera kaydında izlediğimize göre aynı zamanda okul müdürü olan bir öğretmen, tahtayı silmediği için önce bir kız öğrenciye vuruyor, ardından da saçlarından tutup tahtayı kızın kafasıyla siliyor. Bu densizliği yapan öğretmenin adı da Süleyman Y. olarak saklanıyor bir de! Araştırmalara göre daha önce de okulunun kütüphane ve spor salonu yaptırmak üzere ayrılan parasını mescit yapımına ayırarak gündem olmuş bir zat bu. Kafasına göre okulun parasını harcadığı yetmiyormuş gibi şimdi bir de öğrencilerine yaptığı bu işkence göz önüne serildi. Sonuç ne olacak derseniz ben de merakla bekliyorum. Tabii ki kütüphane parasıyla mescit yaptıran bu yüce kişiliğe ceza kesilmeyecektir de en azından yeniden kayıt alınacağı korkusuyla belki kendi kendisine siner! İşimiz bu konuda da Tanrıya kaldı anlayacağınız.




Renklendirme operasyonu




KADINLARDA yazın modası belli oldu, rengarenk saçlar. Bir anda platin olmak ya da saçları simsiyaha boyatmak kesmemiş olacak ki gündelik değişen saç renkleriyle karşılaşıyoruz. Saçlara tüy ördürtme işlemi de renklendirmenin bir parçası ama asıl olay tutamları mavi ya da pembeye boyamak. Her yaşta platin saça alışmıştık da renklendirme işlemi olunca garipsedik tabii. Benim gibi su katılmamış Madonna hayranı bir bile saçlarına attırdığı pembeleri bir garipsedi mesela. Daha sonra Deniz Berdan'ın renkli saçları konusunda yazılan "Bu yaşta yapılacak iş mi" ana temalı yazıyı okuyunca bir duraksadım. Hakikaten konuya yaşı bahane edip yaklaşacak bir çağda yaşamıyoruz artık. Kimse kimseye "Sen artık yaşlandın, bunları yapamazsın" diyemez öyle değil mi? Çok uzun süre orta yaşlı hanımların genç çocuklarla birlikte olması konuşulmuştu, bu duruma alıştık neyse ki. Şimdi de yaz boyu renkli saçlar konuşulacak galiba. Ama en fazla da "Bu yaşta olmuş mu" cümlesi uçuşacaktır ortada. Böyle yaklaşanların da aynaya baktıklarında duydukları rahatsızlıkların intikamını millete saldırarak aldıkları biraz belli oluyor. Tıp buna da bir çare bulsa keşke.




Nükleer Başlıklı Kız




HAFTA içi Jolly Joker'de alternatif müzik enerjili Nükleer Başlıklı Kız'ın konseri vardı. Genelde benzer zevklerin döndüğü Türk müzik endüstrisinde onların kıvamında grupları duyunca insan seviniyor. Konserleri kendileri ile aynı güzel enerjide, hem kendi şarkılarını hem farklı cover'ları söyledikleri atmosferde yapıldı. Grubun son hiti ‘Beni Hatırla', bir dönem Ayşegül Aldinç tarafından hayatımıza sokulmuş bir Nazan Öncel şarkısı. Grubu keşfedebilmeniz için iyi bir başlangıç olacak şarkının canlısı da çok iyiydi o gece. Gruptan Tansel Turna'nın adamintown.com için yazdığı moda ve müzik üzerine yazıları da takip edilesi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR