Bayram sonrasında öyle bir hafta başladı ki, anlata anlata bitmez. Turkcell Kuruçeşme Arena'da ertelenen Jay-Kay konseri ile başlayan geçen hafta Isabeli Fontana ile devam etti. Ve hemen arkasından Fashion Week'ler başladı ki, sormayın. Trafik alt üst oldu. Kalabalık ki onu da hiç sormayın. Üstüne üstlük bugün açılan okulların telaşı ile geçen hafta hepimiz perte çıktık. Cuma günü alt üst muhabbeti Blackberry Özgür Masur'un defilesinde çektiğimiz için o gün nikah masasına oturan Mustafa Sirmen'in düğününe yetişemedim. Ama


bir gün sonra Bodrum Kuum Otel'de çok yakın bir arkadaşımın düğününe katılabildim. Bodrum, sessiz, sakin ve süper. Keşke vaktim olsa şu mevsimlerde tatil yaparım. Bodrum'un en lokum zamanı yani anlayacağınız.

Kuzey fırtınası esti




Bir günlük Bodrum turu bile süper geldi itiraf etmem gerekirse. Bu arada geçen hafta en çok konuşulan konuların başında Kıvanç Tatlıtuğ'un da rol aldığı "Kuzey ve Güney" oldu.


Evet yani geçen hafta kuzey fırtınası esti. Ama bence Güney'i yani Buğra Gülsoy'un kaakteri de önümüzdeki günlerde patlayacak. Ama şimdi tabii herkes Kıvanç'ı konuşuyor.


Kıvanç şöyle, Kıvanç böyle diye. Uzun süredir o vücuda sahip olmak için çalışıyordu. Ve başarılı da olmuş. Tebrik etmek gerek. İki ay da 11 kilo vererek ve özel bir spor programı ile herkesi kendine hayran bırakmayı başardı. İş disiplini bu olsa gerek. Hollywood starları yapınca oluyor da bizimkiler neden yapmasın. Bizimkiler de zayıflamalı, kilo almalı, çirkinleşmeyi göze almalılar. Rol neyi gerektiriyorsa yapmaları gerekiyor. Bu anlamda Kıvanç Tatlıtuğ'u tebrik etmek gerek. Çünkü belli ki, rolün gereğini yapmış ve disiplinli bir şekilde çalışmış. Birçok kişi, "Kıvanç çok başarılıydı, süperdi hatta" diyor. E olacak tabii ki. Neden bu kadar şaşırıyorlar ben de ona şaşırıyorum. Sonuçta podyumu


bırakmış ve bu mesleğe gönül vermiş. En iyisini yapmak için de çalışması gerekiyor. Oturarak olmaz ki, böyle şeyler. Yani bi gösteriyor ki, disiplin ve çalışma sizi en doğruya götürecek şeydir.







İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR