Derya Uluğ’a sosyal medya hesabından iki çocuğu olan bir adam yürüyor.


Bayağı karısından izinli yürüyor, asılıyor.


Derya Uluğ’da bu asılmayı kamuoyuyla “Yazanın adına utanarak… Bu nasıl bir sapkınlık, nasıl bir zihniyet?” diye yayınlıyor.


Ama mesaj öyle böyle çirkin değil.


Tam ifşa edilecek türden.


Adamın yaptığına mı yanarsın?


Kadının yaptığına mı?


Arada olan iki çocuğa mı?


İşte hangisine yanacağın, ah ah vah vah diyeceğin belli değil!


Bak şimdi!


Adam diyor ki: “Benim iki çocuğum var bir de karım (maalesef) bence siz ondan daha güzelsiniz. Kendisi de öyle söylüyor zaten ve benim size asılmama izin veriyor eğer siz de isterseniz sizinle bir yemek yemek isterim. Karımın da size selamı var” diyor.


Aynen mesaj böyle.


Öpücük emojisi de koymayı ihmal etmemiş tabii.


Gerçekten ben bu ülkede yıllarda “Siz uyurken” gece yarısı olanları yazdım.


Çok şey yazdım. Hatırlayanlarınız vardır.


Öyle böyle şeyler yazmadım. Öyle şeyler görmedim. Ama evli insanların yaşadıkları çirkinliklerdir beni en şaşırtan. Özellikle arada çocuk varsa.


Bence her kadın ve adamın çocuğu olmamalı. O çocukların böyle ahlaksız bir kadın ve adamın zihniyetinen büyümesi korkunç gerçekten.


Bu ahlaksız karı-koca eminim eşine dostuna “Biz Derya Uluğ’a böyle bir mesaj attık” diye de hava atıyorlardır.


Çünkü bu ülkede bazı insanlar kadınıyla, erkeğiyle gerçekten acayip ünlü meraklasını. Bundan asla kurtulamıyorlar.

Türk kadınının saçla imtihanı

JLO’ya ayar vermiş bir toplum bu toplum. Kendi insanını mı es geçecek.


Hatta göz ardı mı edecek.


Daha da fazla didikleyecek.


O yüzden de daha da fazla saldıracak.


Hatta “Ben seni seviyorum. Hayranım ve benim istediğimi yapacaksın. Bunun bir bedeli olmalı” diye diretecek.


İşte o kadar” diyor son yıllarda “Fan” diye adlandırılan bir kesim.


Bergüzar Korel’e “Uzat saçlarını hiç yakışmadı kısa saç” diye yaptıkları baskı bitti şimdi Simge Sağın’ın sarı saçları başladı.


Adeta Simge’ye “Sarı saçlarından sen suçlusun” der gibi “Özüne dön, eski halinden eser yok, sarı seni yaşlı gösteriyor” diye diye bir hal oluyorlar.


Didikledikçe didikliyorlar.


İstiyorlar ki, istedikleri gibi olsun. İstedikleri gibi giyinsinlerler, istedikleri gibi saç rengi yapsınlar, istedikleri gibi makyaj yapsınlar.


Bir durun yahu.


Sizin istediğiniz gibi olsaydı sevmezdiniz ki, o kişiyi. Siz onu farklı kişiliği ile seviyorsunuz.


Cesur kararları ile seviyorsunuz.

Belki içinizden yüzlerce kadın o uzun lepiska saçlarını kestirmek istiyor ama bir türlü kıyamıyor.


Malum bizim insanımızda bu saç konusunda böyle bir bağımlılık var.


Bir türlü kıyamıyorlar o popolara kadar uzun saçları kestirmeye.


İsteyip yapamayan çok.


Kökü sende kardeşim uzar en nihayetinde yeniden. Bir dene.


Ama yok karar veremez.


Denemez.


Karar vereni de didikler.


Ama işte Bergüzar Korel gibi kadınlar o yüzlerce kadının yapamadığı cesur yanı ortaya çıkartıyor ve adımı atıyor.


Belki yüzlerce kadın civciv sarısı yapmak istiyor saçlarını ama yapamıyor ya da çoğuna yakışmıyor zaten.


Malum Türk kadınının çoğuna sarı yakışmaz.


Ama Simge’ye çok yakışmış hanımlar.


Kabul edin.


Ve lütfen kıskanmayın.


O yüzden de didiklemeyi bırakın.

Tarkan heyecanı başladı

Geçen yıl “Bu yaz kızımla vakit geçireceğim konser yok” diye Tarkan, Harbiye Açıkhava sahnesine bir sene ara vermişti.


Haliyle özlediğim Tarkan’ın konser tarihlerinin açıklanması için gün sayıyordum.


Hatta programları düzenlemek için Tarkan’ın konser tarihlerini bekliyordum.


Harbiye Açıkhava da Tarkan konseri izlemek bir gelenektir. Her yıl olduğu gibi bu sene de dört gözle beklediğim doğrudur.


20-21-23 Eylül olarak açıklanan Harbiye Açıkhava konser biletleri üç saatte tükendi haliyle.


Hem sosyal medyadan hem de e-mail adresim mesajla doldu.


İnsanlar isyan ediyordu.


Çünkü kimse bilet bulamadığından yakınıyordu.


Tarkan’a üç gün yetmeyeceği kesin. Onlarda biliyor ki, tabii ki konser ekleyecekler.


Ama Tarkan Harbiye Açıkhava da 15 gün konser verse yine yetmez ben size çok net söyleyeyim.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR