Cumartesi günü Star TV’de, “Az kaldı o geliyor” tadında tanıtımlar dönmeye başladı. Ama reklamlarda asla kim olduğu belli olmuyor. Taa ki, son parmak hamlesine kadar. İşte o dönen parmak evet o parmak Mehmet Ali Erbil’in parmağı. Mehmet Ali Erbil, Star TV ile anlaştı. Haziranda program yapacak. Formatı sır gibi saklanan programda Mehmet Ali Erbil her gün ekranda olacak. Uzun süre önce imzalar atıldı ama iki taraf da sır gibi saklıyordu bu anlaşmayı. Ne diyelim hayırlısı olsun. Mehmet Ali Erbil öyle ya da böyle iyi bir şovmen ve televizyon programcısıdır. Ben şahsen çok sevindim. Uzun süredir ekranlarda yoktu. Onun enerjisine ve neşesine çok ihtiyaç var bence.

Bu durum ikinize de yakışmıyor

Ajda Pekkan ve Bülent Ersoy arasındaki, gerginlik hızla büyüyor. On gün önce Ajda Pekkan “Abi-kardeş gibiydik” sözüyle yaşanan olaylar karşısında tepkisiz kalmayacağının sinyalini vermişti. Bende o dönem hatırlarsanız “Bülent Ersoy inşallah bir şey demez, bir cümle kurmaz da, bu çirkin olay kapanır. Birisi Bülent Ersoy öteki Ajda Pekkan, onlara hiç yakışmıyor” diye yazmıştım ama nafile. İşte buyurun bir hafta sonra bu olay daha da çığırından çıkacak sanırım. Bülent Ersoy, “Ajda Pekkan evinden çıkamayacak” diyerek abi-kardeş sözünün acısını alacağının sinyalini de vermiş oldu. İyi mi yaptı bence kötü yaptı. Bence ikisi de kötü yapıyor. Çünkü gerçekten bu sözler, bu durum ikisine de hiç ama hiç yakışmıyor.

Çok özlemiştik

‘Mihrap Yerinde’nin Show’da reklamları dönmeye başladığı anda “Oh şükür” dedim. Bu kadar güzel bir yetenek neden boş oturur, uzun süredir sesi soluğu çıkmaz anlamam. Evet Yasemin Yalçın’dan bahsediyorum. Nihayet bu başarılı ismi yeniden izleyeceğiz. Üstelik yanında Zafer Algöz, Kadir Çöpdemir ve daha birçok usta isim olacak. İnanın son günlerde en sevindiğim proje. Merakla bekliyorum. Show ekranına kilitleneceğim.

Aliye yine uçurdu

Maşallah gece hayatında bir Aliye Turagay farkı var. Gerçekten gölge kadın Aliye hangi mekânı açsa orayı uçuruyor. Bird sonrası şimdi de başka bir kuşla anka kuşu Fenix ile karşımızda Aliye Turagay. Hep Aliye’den bahsediyorum ama kadın hangi mekânı açtıysa hep aynı şey oluyor. Yıllar önce Bird’ü açtığı zaman olduğu şey Flamingo’yu açtığında da olmuştu. Ama o mekânda yaşadığı talihsizliklerden sonra uzun süredir sesi soluğu çıkmıyordu. Şimdi de Fenix ile yine sahnede ve yine aynı şey oluyor. Ne mi oluyor, “Ay ne olur mekânda bir türlü yer bulamıyoruz. Bize bir yer bulur musun?”, “Ne olur köşede olsun, tuvalet önü olsun fark etmez bu hafta gitmem lazım. Nasıl gireceğim içeriye”, “Aliye’yi tanıyor musun? Aliye onay veriyormuş” falan filan. Evet hep aynı şey oluyor bu kadının açtığı mekânlarda. Yani işte sihri de burada. Fenix de GQ’nun Etiler’deki yerine açıldı. Dream şirketinin CEO’su Levent Veziroğlu güzel bir yatırım yapmış bu kez. GQ ile olmayan yer Fenix ile uçuşa geçti. İğne atsanız yere düşmüyor. Kimi ararsanız orada.

Cuma-cumartesi en çok ne mi gördüm?

- Topuklu ayakkabı ile yürümeyi başaramayan kadınların düşmesini.

- Tuvalet önünde kavga eden sevgilileri.

- Trafik polisinin her köşe başında araba çevirmesini.

- Arabasının içini neon ışıkları ile ışıklandıran ve müziğin sesini sonuna kadar açan arabaları.

- ”Hesabı getir oğlum” diye seslenip “Hadi nereye gidiyoruz ya” diye etrafındaki herkesi hareketlendiren sonra da “Hadi Şamdan Şamdan” diyen birçok kişiyi.

- Eline çantasını alıp “Tuvalete gidiyorum” diyen kadını.

- Selfie çeken hatta kafasını telefondan kaldırmayan insanları.

- Taksi durdurmaya çalışan insanları.

- Sarhoş olup yolda yürüyemeyen arkadaşı ya da sevgilisinin yardımıyla yürümeye çalışan ama başaramayıp yere düşen insanları.

- Ve sokakta kavga eden insanları. Ve maalesef en çok da kavga eden insanları.