Bugün köşede okuyucuların bazılarının yaptığı yorumları ele almak istedim.

Çünkü bazılarının durumu, "Sapla samanı ayıramamak" ile ilgili kesinlikle.

Bakın sözlükte "Sapla samanı ayırmak" anlamı şöyle geçiyor; İyi ile kötüyü ayıramamak.

Bu ne demek?

Lütfen okuduğunuzu anlayın.

Lütfen gerçekten siyah ve beyazı ayırın.

Lütfen herkesi aynı kefeye koymayın.

Lütfen herkesten aynı şeyleri beklemeyin.

Lütfen herkesin aynı düşüncede olmasını, aynı bakış açısına sahip olmasını, aynı işi yapmasını beklemeyin.

Günlerdir bazı ama gerçekten "Bazı" okuyucular, "Memlekette neler oluyor. Sen neler yazıyorsun, nelerle ilgileniyorsun. Bilmem ne siyasette böyle şeyler oluyor. Bilmem kim neler açıklıyor. Bu konuda yazsana. Gereksiz şeyler yazma" diyor.

Hanımlar-beyler. Zaten bu memleketin sorunu bu değil mi?

Genel olarak çoğunluk siyasetten anlamaz, siyaset yorumlar.

Futboldan anlamaz, futbol yorumlar.

Magazinden anlamaz magazin yorumlar... diye uzayıp giden herkesin her konuda bir fikri var mevzusundan kaynaklanmıyor mu? Herkes her işi yapmasın lütfen!!!

Ben şimdi memlekette olan biteni özellikle siyasi olayları yorumlarsam bilir kişi olarak değil normal sıradan bir halk olarak yorumlarım. Ki onu da dost meclisinde, arkadaş ortamında, ailemin arasında yapabilirim. Buradan, bu köşeden ahkam kesemem uygun olmaz. Çünkü bu benim işim değil.


Ben şimdi nasıl bir doktorun, bir kuaförün, bir aşçının işine karışmıyorsam kimse de benim işime karışmasın lütfen.

Ayrıca bir kadın okuyucu, "Zamanında oy kullanırken fotoğrafını paylaşmıştın. Bugün gibi hatırlıyorum" diye tuhaf bir şeyler yazmış.

Ailem bile kime oy verdiğimi bilmiyorken.

Ayrıca o perdenin arkasında "Ben bilmem kime oy verdim" diyerek bir başkasına oy verenlerin dünyasında bunu asla yapmam, yamadım da.

Ben kendimden eminim de, o kadına vah ki ne vah. Allah akıl fikir ve eğer çocukları varsa yetiştirdiği çocuklara yardım etsin. Çünkü yalancı mı yalancı, iftiracı mı iftiracı bir anneleri olacak.

Yazık!!!

Bir kişiye iftira atmak, olmayan bir olayı olmuş gibi göstermek bu dünyada yaşarken en büyük cehennem bence. Bunları günümüzde yapan çok fazla. Allah o kişilere yardım etsen. Yaşarken ölmüşler ağlayanları yok.

Siz Müslüman değil misiniz?

Bir-iki kişi sosyal medyada fotoğraflarımın altına yazmış ve evet Elhamdülillah Müslümanım. Ve bu da Allah ile benim aramda... Kimseyi de ilgilendirmez. Benden hiçbir zaman ibadetimi yaparken görüntü göremeyeceksiniz. Dua ederken ya da her hangi bir ibadet görüntüsü de göremeyeceksiniz. Çünkü gerçekten sizi ilgilendirmiyor. Bu ülkede yaşayan gerçek Müslümanlar gibi ibadeti, gerçek bir şekilde öğrendiğimi düşünüyorum. Ki zamanında büyüklerimiz oruç tutarken de, namazını kılarken de bunu gösteriş olarak yapmadı. Gerçekten Müslümanlığın gerektirdiği şekilde yaptılar. İbadet göze soka soka yapılmaz. Şimdi gerçek din hocaları gibi burada ahkam kesmeyeceğim elbet. Bana her şeyi doğru ve düzgün öğrettikleri için, her dine, dile, ırka saygı göstermeyi öğrettikleri için aileme minnettarım. Siz de şöyle bir yaslanın ve düşünün sapla samanı karıştırmadan önce lütfen... Gülşen’in tamamen serbest kalmasını istiyorum Bakın tekrar ediyorum. Gülşen'in yaptığı yorum çok yanlış. Kabul edilemez. Ki kendisi de fark edip özrünü diledi. Fakat tutuklanmasına şiddetle karşıyım. Evet şimdi tahliye oldu. Ama ev hapsiyle. Hiçbir zaman da kabul etmeyeceğim. Bizim burada konuşmamız gereken en büyük sorun "Tutukluluk" mevzusu olmalı. Adalet bugün ona, yarın sana-bana gerekli... Her hangi bi tutukluluk olmadan da cezalandırılabilir. Maalesef yıllardır ciddi suçlar işleyip ellerini kollarını sallayarak dolaşanlar var bu ülkede. Bu yüzdendir ki, "Adalet" istiyorum. Tutuklama ya da ev hapsi sapıklara, hırsızlara, kadına, çocuğa şiddet gösterenlere gerekli. Hatta daha fazlası. Özellikle bir kadın olarak. Bugün buna karşı çıkanlar ve tabii bizler için çok geç olabilir. O yüzden de "Adalet" istiyorum. Adaletsiz, adalet değil... Gülşen sahneye seyircisine geri dönmeli. Tamamen serbest kalmalı...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR